Millî Eğitim Müdürü Necmi Özen önceki gün ETİ Sosyal Bilimler Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıda Eskişehir'in tüm eğitim yöneticilerine hitap etti.

'YÖNETİCİ PROJE

ÜRETMELİ'

İlimizdeki eğitim-öğretim faaliyetlerini değerlendirdi. Bu toplantıya 14 İlçe Millî Eğitim Müdürü, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcıları, İl ve İlçe Millî Eğitim Şube Müdürleri, Maarif Müfettişleri, resmi ve özel tüm okul müdürleri ile bağlı kuruluşların müdürlerinin katıldı. Toplantının açılışının ardından, Necmi Özen tarafından 'Eğitim Yöneticilerinin Entelektüel Gelişimi' semineri düzenlendi. Bu toplantı ile ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün resmi sitesinde yer alan haberi dikkatle okudum. Özen toplantıda okul müdürlerine yöneticiliğin tanımını şöyle yapmış; 'Yönetici zamanı yönetmelidir. Yönetici, yönettiği kuruma bir kimlik, mensuplarına da aidiyet duygusu kazandırmalıdır. Yönetici, iyi iletişim kurabilmelidir. Yönetici, mekanı yönetebilmelidir. Yönetici, süreci iyi yönetmelidir. Yönetici, başarıyı yönetmelidir. Yönetici, insan kaynaklarını iyi yönetmelidir. Yönetici, değerleri kazandırmalıdır. Yönetici, projelere imkan vermeli ve proje üretmelidir Yönetici, tespit, planlama çözümleme ve değerlendirme süreçlerini iyi yönetmelidir.'

NİYE BU KRİTERLERE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPILMADI?

Eskişehir'deki okul müdürlerinin büyük çoğunluğu değişti. Önce, 75 puan ve üzerinde puan alan mevcut okul müdürleri görevlendirildi. Daha sonra boş okullar için yapılan mülakat sonrasında alınan puanlara göre 110 eğitim kurumuna yeni okul müdürleri atandı. Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'e soruyorum, yüzde 85'i iktidar yanlısı Eğitim Bir-Sen'e üye olan yeni okul müdürlerinin ne kadarı sizin istediğiniz yönetici tanımınıza uygun bir şekilde yöneticilik yapabilir? Yeni okul müdürlerini belirlerken, niye bu kriterlere göre değil de, sendikasına göre değerlendirme yapıldı?

LİYAKAT

ÇÖPE ATILDI

Sorulan üç soruyla mı yeni okul müdürlerinin, yönettiği kuruma kimlik, aidiyet duygusu kazandırma, iyi iletişim kurma, süreci iyi yönetme, değerleri kazandırma, insan kaynaklarını iyi yönetme, başarıyı yönetme, proje üretme, tespit, planlama ve çözümleme yapma becerilerini ölçtünüz? Mülakatta 'Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti ne? veDemirköprü Barajı nerede?' sorularıyla mı yeni okul müdürlerinde bu yönetici kriterlerini tespit ettiniz? Liyakat, sınav kazanma, başarı gibi önemli kriterlerin çöpe atıldığı bir değerlendirme ile belirlenen okul müdürlerinden istediğiniz yönetici performansını nasıl alacaks

EĞİTİM BİR-SEN'İN KONGRESİ

MAHKEMELİK OLDU

Emine Cahide Karaali Ortaokulu'nun eski müdürü ve Eğitim Bir-Sen üyesi olan Hüseyin Kılınç, Eğitim Bir-Sen 1 No'luŞubesi'nin 9 Kasım 2014 tarihinde yapılan 4. Olağan Kongresi'nin iptali için 1. İş Mahkemesi'nde dava açtı.

SANDIK

KURULLARINDA

GÖREV ALANLAR

Kılınç, 'Seçimlere fesat karıştırdıkları' iddiasıyla, seçilen yönetim kurulunun görevden el çektirerek, sendika yönetimine kayyum atanmasını talep etti. Kılınç dilekçesinde, seçim kanununa göre sandık kurullarında görev alanların yönetim kurullarında görev alamayacağını iddia etti. Bu başvuruyu dikkate alan Mahkemenin sendika yönetiminden seçim tutanaklarını istediği öğrenildi. Eskişehir eğitim camiası mahkemenin Eğitim Bir-Sen kongresi ile ilgili ne karar alacağını büyük bir merakla bekliyor.

23 YIL ÖNCESİNİN EFSANE İL BAŞKANI

VE GENÇ ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ

23 yıl önce. Yıl 1991, aylardan Temmuz. Arı Sineması'nda SHP İl Kongresi yapılıyor. Merhum Kemal Metin bu kongrede İl Başkanlığına seçiliyor.

BAYRAĞI OĞLU TAŞIYOR

Tarihi Fotoğrafta, kongreyi kazanan Kemal Metin, SHP'nin genç milletvekili Zeki Ünal ile birlikte fotoğraf çektiriyor. Dürüst ve dobra kişiliğiyle partinin unutulmaz il başkanları arasında yer alan Kemal Metin 10 Mart 2009'da vefat etti. Oğlu Yavuz Metin'de yıllarca CHP içerisinde politika yapıyor. babasından aldığı CHP bayrağını başarıyla taşıyor. Zeki Ünal 1987-1991 yılları arasında SHP Eskişehir Milletvekilliği yaptı. Fikri Sağlar, Mustafa Sarıgül ile birlikte partinin en genç milletvekillerinden birisiydi. Yıllarca Deniz Baykal'a en yakın bir isim olarak tanındı.

ÖYMEN'E DESTEK VERDİ

SİYASETTE KAYBETTİ

1999 seçimlerinde CHP baraj altı kaldı. Baykal 22 Nisan 1999'da CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti. 23 Mayıs 1999'da Olağanüstü Kongre yapıldı. Genel Başkanlığa Altan Öymen seçildi. O kongrede kavga çıktığı için Parti Meclisi seçimleri yapılamadı. Parti Meclisi seçimleri için yeni bir kurultay yapılmasına karar verildi. Altan Öymen, bu kurultayı yapma görevini Zeki Ünal ve Nihat Matkap'a verdi. Kurultay yapıldı. Parti Meclisi seçildi. Zeki Ünal kendi hazırladığı kurultayda Parti Meclisi'ne giremedi. Öymen ile yakınlaşması nedeniyle Baykal ile araları açıldı. Baykal 30 Eylül 2000'de yapılan CHP 11. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden CHP Genel Başkanı oldu. Baykal, yıllardır birlikte hareket ettiği eski kader arkadaşı Ünal'ı 2002, 2007 seçimlerinde milletvekili adayı yapmayarak, onu cezalandırdı. Zeki Ünal 23 Mayıs 1999'daki Kongrede Öymen'e verdiği desteğin bedelini siyasette ağır ödemiş oldu.

FOTO ŞAKA

Rogelio Funes Mori: Ahmet Başkanım, kupada yine golümü attım.

Eskişehirspor Başkan Vekili Ahmet Yalçın: Oğlum biz seni Diyarbakır Belediyesi'ne gol atsın diye mi aldık? Mehmet Akman seni bize gol makinesi diye aldırdı. Ama sen çamaşır makinesi çıktın be mübarek!..