Milli Eğitim Bakanlığı Eskişehir'de boş olan İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılıklarına geçtiğimiz günlerde görevlendirme yöntemiyle atamalar yapmıştı.
ÇELİK'İN YERİNE
PEHLİVAN
Bilecik Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Halis Çelik Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına, Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü'ne vekaleten yapan İsa Özden'de İnönü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanmıştı. İsa Özden görevine başladıktan sonra istifa ederek, izne ayrıldı. Halis Çelik Eskişehir'deki yeni görevine başlamadı. Bundan dolayı Çelik'in Eskişehir'e gelmek istemediği iddia edildi. Milli Eğitim Bakanlığı dün bu iki ismin yerine yeni atamalar yaptı. Halis Çelik'in atama kararını iptal ederek, Tepebaşı Nafiye-Hüseyin Küçükoğlu Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Ali Pehlivan'ı onun yerine İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı yaptı.
İNÖNÜ'YE KAYSERİLİ
SINIF ÖĞRETMENİ
Ali Pehlivan'ın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına Vali Güngör Azim Tuna'nın isteğiyle atandığı öne sürüldü. Özden'in yerine Kayseri Melikgazi Osman Ulubaş İlkokulu Sınıf Öğretmeni Muhammed Büyük atandı. Eskişehir'de o kadar eğitimci varken İnönü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Kayseri'den bir sınıf öğretmeninin atanması hem eğitim camiasında hem de İnönü'de tepki topladı.
NASIL MÜSAADE ETTİ?
Bizi arayan çok sayıda eğitimci, 'Milli Eğitim Bakanı Eskişehir Milletvekili değil mi? Eskişehir'de o kadar değerli eğitimci varken, Kayseri'den bir sınıf öğretmeni nasıl Eskişehir'e İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atanabiliyor? Eskişehirli bir sınıf öğretmeni Kayseri'ye müdür olarak atanabilir mi? Atanamaz. Çünkü Kayserili siyasetçiler buna izin vermez. Bakan Avcı bu atamaya nasıl müsaade etti?' diye tepkilerini dile getirdi.
*
BELEDİYE BAŞKANLARI MÜLKİ İDARE AMİRLERİNE
TALİMAT NİTELİĞİNDE BİR CÜMLE KURAMAZ
12 Haziran'da Görünüm'de 'Eğitimde Derin Kulisler' başlıklı yazımda İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine yapılan atamaları değerlendirmiştim. Bu atamalarla ilgili eğitim kulislerinde dillendirilen iddialara yer vermiştim.
ATANAN MÜDÜR
NEDEN
KOLTUĞUNU
OTURAMADI?
Bakanlık görevlendirmesiyle Alpu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Emin Demir atanmıştı. Ancak bu atama kararı son dakikada Vali Güngör Azim Tuna tarafından imzalanmadı. Bu olayla ilgili eğitim camiasının dillendirdiği Alpu Belediye Başkanı Rafet Demirtaş'ın Emin Demir'i Alpu Milli Eğitim Müdürü yapmak istediğini, Kaymakamın mevcut Müdür Hacı Mevlüt Kılıç'ın görevde kalmasını istediği iddiasını kaleme almıştım. Aynı yazıda Rafet Demirtaş'ın aslen Alpulu olan Emin Demir'in atanması için rest çektiği ve Demir'e 'Git koltuğuna otur. Ben Başkan olduğum sürece Hacı Mevlüt Kılıç burada Milli Eğitim Müdürlüğü yapamaz' dediği iddialarına da yer vermiştim. Bakanlık tarafından ataması yapılan Emin Demir'in hala müdürlük koltuğuna oturamaması kafalarda soru işareti bıraktı.
SON KARAR VALİNİNDİR
Alpu Kaymakamı Mehmet Zahid Doğu yazdığım bu yazı ile ilgili bir açıklama gönderdi. Doğu açıklamasında şu görüşleri dile getirdi; '5442 sayılı İl İdaresi Kanuna göre İlçe Kaymakamı ilçedeki tüm kurumların amiridir. İlçe kurumlarına yapılacak atamalarda görüşüne başvurulması ve atamaya yetkili makamlarla değerlendirmelerde bulunması son derece doğal ve hiyerarşik bir düzenin parçasıdır. Ancak son karar ve atama yetkisi kanun ile Valilik makamına verilmiştir. Okullarımızın küçük bakım ve onarım işleri ve çocuklarımızın okullardaki başarıları, ihtiyaçları, sorunları yerel yönetimlerinde takibinde olması gereken bir durumdur. Belediye Başkanı sürekli olarak halkın içinden gelen ve seçilmiş olması nedeniyle her alandaki sorunların kendisine iletilmesi son derece doğal bir olaydır.
TASARRUFTA
BULUNMASI
MÜMKÜN DEĞİL
Her belediye başkanı olduğu gibi ilçemiz belediye başkanı da siyasi kişiliğini seçimler sonrası tamamen bırakıp, tüm ilçe halkının belediye başkanı olarak görev yapmaktadır. Kamu görevlileri hakkında tasarrufta (atanması, yer değiştirmesi) bulunması yasalar ile mümkün değildir. Mülki idare amirlerine, atamaya yetkili amirlere hiçbir şekilde talimat niteliğinde, insanların onurunu kıracak bir cümle kurması etik bir davranış değildir ki, bu olayda Belediye Başkanı tarafından sarf edildiği iddia edilen ifadeler gerçeği yansıtmıyor. Sayın İlçe Belediye Başkanımız uzlaşmacı, uyumlu bir çalışma arkadaşı olduğu herkesin takdiridir' dedi. Açıklamada Rafet Demirtaş'a ait bir tek kelime olmamasına rağmen, yazının sol altına onun isim ve unvanının konması dikkat çekti. Yazının sağ alt kısmında Sayın Kaymakamın ismi ve unvanı yer aldı.
*
Cumartesi
Hikayeleri
YOKSUL ÇİFTÇİ VE ARİSTOKRAT ZENGİN
İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fleming idi adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu.
ACILI ÖLÜMDEN
KURTARDI
Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir de baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kurtulmak için çırpınıp duruyor. Çocukcağız bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Çiftçi çocuğu bataklıktan çıkardı ve acılı bir ölümden kurtardı. Ertesi gün Fleming'in evinin önüne gelen gösterişli arabadan şık giyimli bir aristokrat indi. Çiftçinin kurtardığı çocuğun babası olarak tanıttı kendini.
ÖDÜLÜ GERİ ÇEVİRDİ
''Oğlumu kurtardınız, size bunun karşılığını vermek istiyorum'' dedi.
Yoksul ve onurlu Fleming ; ''Kabul edemem!'' diyerek ödülü geri çevirdi.Tam bu sırada kapıdan çiftçinin küçük oğlu göründü.
''Bu senin oğlun mu?'' diye sordu aristokrat. Çiftçi gururla ''Evet!'' dedi. Aristokrat devam etti ; ''Gel seninle bir anlaşma yapalım. Oğlunu bana ver iyi bir eğitim almasını sağlayayım. Eğer karakteri babasına benziyorsa ilerde gurur duyacağın bir kişi olur.''
ONU NE Mİ KURTARDI?
Bu konuşmalar sonunda Fleming'in oğlu aristokratın desteğinde eğitim gördü. Aradan yıllar geçti. Çiftçi Fleming'in oğlu Londra'daki St. Mary's Hospital Tıp Fakültesi'nden mezun oldu ve tüm dünyaya adını penisilini bulan Sir Alexander Fleming olarak duyurdu. Bir süre sonra aristokratın oğlu zatürreye yakalandı. Onu ne mi kurtardı? Penisilin!
Aristokratın adı : Lord Randolp Churchill'idi... Oğlunun adı ise : Sir Winston Churchill. Kurtaran doktor : Çiftçinin oğlu Sir Alexander Fleming. Paraya gereksiniminiz yokmuş gibi çalışın.
Hiç acı çekmemiş gibi sevin. Hiçbir şey beklemeden verin.
Karşılığını mutlaka bir gün alırsınız...
*
foto şaka
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna: Hasan Bey üniversitede yapılan yanlışlara asla izin veremem. Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ihaleye girmeden malzeme alınan firmayla inşaat pazarlığı yapanları hemen görevden al.
ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen: Sayın Valim, senin danışmanının eşine torpilli atama yaparken işimizi doğru mu yapıyorduk?(!)