Goethe nerelere götürdü insanlığın düş kurma oyununu, Shakespeare hangi göğü seçti zamanın ilerisinde yazmak için, Dostoyevski mürekkebinde zamanın neresinde saklanıyordu? Onun bizi taşıdığı yerler bu ozan ya da bilge diyebileceğimiz isimlerle büyük benzerlik içeriyor. Kimilerine göre yüzyıl gerisinde kaldığımız medeniyetin sönmeyecek ışığı, kimilerine göre son modernlerin içinde; inanılmaz bir üretkenlikle edebiyata büyük hizmetler veren bir sanatçı. Her biri doğru, her biri daha da ilave iltifatları hak ediyor.
Eskişehirli üstada tren yolculuklarının başlangıç noktasından, düşlerinin toprağa düştüğü yerden Eskişehir'den sevgiler...
Çocukluğu Eskişehir ve Napoli; ilk gençlik yılları İstanbul ve Ankara'da geçti. İlkokulu Dumlupınar İlkokulu'nda, ortaokul ve liseyi Saint Joseph ve Ankara Lisesi'nde okudu. İlk yazısı 1970'te, ilk kitapları 1973'te yayınlandı. Öğrenciliği sırasında Ulus gazetesinin sinema sayfasını yönetti (1971-1972). ODTÜ'de başladığı yükseköğrenimini Paris'te tamamladı (1976). Ülkeye döndükten sonra Yazı (8 sayı, 1978-80), Oluşum (1978-82), Meb (1 sayı, 1979) ve Tan (1982) dergilerini çıkardı. 1982'de Çağdaş Kent dergisini çıkardı, ilk sayıyla birlikte dergi, sıkıyönetim tarafından yasaklandı. 1983'te Avrupa Ülkeler Ansiklopedisi'ni, 1984'te İslam Ülkeleri'ni yayına hazırladı. 1987-88 arası Şehir dergisini çıkaran ekibin başında yer aldı. Askerliğini Çankırı'da yaptı. 1983'te İstanbul'a yerleşti. Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Dairesi Başkanlığını (1979-1980), Milliyet'in kültür servisi ve yan yayınlar yöneticiliğini (1983-1984), Milliyet Büyük Ansiklopedi'nin (1986) ve Dönemli Yayıncılık'ın genel yayın yönetmenliğini (1987-1988) yaptı; 1988-2004 arası Yapı Kredi Yayınları'nı yönetti. Birçok klasiğin ve önemli yabancı eserin Türkçeye çevrilmesinde başrol oynadı. Yapı Kredi Yayınları'nı sektörde öncü hale getirdi.

..........

SEVTAP AYYILDIZ

- Nilüfer Altınkaya ile Edebiyata Dair-

1- Sen buralarda yokken...

Canımın içi insanların mahallesi… Sen yokken de hayatın devam etmesi gibi acı bir gerçek, anlatmaya çalıştıkça anlatılamaz olana yaklaşmak…

2-Şiir mi öykü mü?
Vazgeçmek mümkün olsa şiir yazmazdım ama bu bir tercih değil…

3-Sosyal medya şiiri etkiledi mi?

Kesinlikle etkiledi.

4-Bir çalışma odasına sahip olmak ya da olamamak...

Çalışma odasında geçirmem gereken zamana saygı, keşke önce buna sahip olabilseydim.

5-Sınır İhlali…

Sınırlar uğruna yaşanan bunca acı, devam eden bir insanlık dramı…
Cemal Süreya ödülü almasına rağmen yayınlatamadığım şiir dosyam…
Sınırların olmadığı bir dünyanın hasretiyle yaşamak, tek yapabildiğim bu sanırım.
..........

ARZU'NUN BEBEKLERİ SERGİSİ

Eskişehir'in sanatsal anlamda sembollerinden olabilecek özel bir atölyesi olan Arzu'nun Bebekleri Cam Sanatları Müzesi'nde kursiyerlerinin eserleriyle birlikte sergilenmeye başlandı. 9-27 Mart arası ziyarete açık olan sergi birbirinden güzel eserleri içeriyor. Serginin açılışına Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Önder Tuna, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oğuzhan Özen ,
Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Didem Aydınmakina, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, gazeteci, yazar, şair Rahmi Emeç ve birçok sanatsever katıldı.
...........

FELSEFE: EDMUND HUSSERL

Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir yön çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonradan inşa edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir. Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve Yeni-Kantçılık'ın akademilerde etkili bir güç haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu. Felsefe içerisinde tüm metafizik spekülasyonlardan ve bilimci ön yargılardan sıyrılmayı arzu eden yepyeni bir başlangıç yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca uygun, pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak bilinen felsefe hareketinin temellerini attı. Göttingen Üniversitesi'nde verdiği beş dersi Türkçe'ye çevrilmiştir. Bu metin 'Mantık Araştırmaları' ile 'İdeler' adlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in 'transandantal' bir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram 'indirgeme'nin(Reduktion) ilk belirdiği yazılardan biridir.