CHP'de heyecan bitmiyor,
Aksine daha yeni başlıyor…
7 Haziran seçimlerinden önemli bir başarı ile çıkan Cumhuriyet Halk Partisi şimdi de, parti içi kongrelere hazırlanıyor…
Mahallelerde delege seçimleri,
Ardından ilçe kongreleri,
En sonunda da il kongresi…
Tabi ki, burada üç kısa cümleyle ortaya koyduğumuz süreç, hiç de kısa ve kolay geçmeyecek…
İl örgütlerinde bu süreçlerin tamamlanmasının ardından CHP Kurultayı toplanacak ve hem genel başkan hem de genel merkez yönetimi seçilecek…
Kongre süreçlerinin CHP'de ne kadar çetin, ne kadar kıran kırana, ne kadar çekişmeli geçtiğini ve kimi zaman partiye zarar verecek kadar gerilimli olduğunu cümle alem biliyor…
***
İlk etapta üye listesi askıya çıkacak...
İtirazlar sonrasında liste kesinleşecek…
Daha sonra, genel merkezin göndereceği listeye göre, hangi mahallede kaç delege seçileceği belli olacak ve yapılacak bir takvimle delege seçimleri yapılacak…
İlçe kongrelerinde oy kullanacak bu delegeleri belirlemek için parti üyeleri ikamet ettikleri mahalleye göre oy kullanacaklar…
İlçe kongrelerini kazanacak listede yazılı olan il delegeleri de il başkanını, yönetimini ve 12 kurultay delegesini seçecekler…
Özetle böyle geçecek olan süreç, eminim ki şehrin önümüzdeki 6 ayda konuşacağı en önemli gündem maddelerinden biri olacak…
***
Odunpazarı ilçe başkanlığı için kim ya da kimler aday olacak?
Ya Tepebaşı'na?
Peki ya il başkanlığı?
AKP'nin ezici üstünlüğünün kırılmasıyla birlikte, CHP'nin olası bir koalisyon ortaklığında il başkanı olmak, bir çok kişinin aklından geçiyor olmalı…
Kimbilir kimlerin isimleri havalarda uçuşacak, ne yorumlar, ne değerlendirmeler yapılacak…
Hatta eminim ki,
İl, ilçe listelerini Yılmaz Büyükerşen'in yaptığını bile söyleyenler-yazanlar olacak…
Renkli bir 6 ay bekliyor bizi vesselam…
ACABA OLUR MU?
Hani olmaz ya, yine de aklıma geliyor bazı bazı…
Cumhuriyet Halk Partisi
Eskişehir'deki ilçe ve il seçimlerini uzlaşarak 'tek liste' ile yapabilir mi?
Yani Odunpazarı İlçe Kongresi tek liste ile,
Tepebaşı İlçe Kongresi tek liste ile,
İl Kongresi tek liste ile…
Elbette bu, AKP gibi, genel merkezin direktifiyle değil, parti içinde sağlanacak uzlaşma ile olmalı…
Olur mu derseniz;
Bana çok da olurmuş gibi gelmiyor…
Ama olmalı mı derseniz,
Bence olmalı…
En azından zorlanmalı…