7 Haziran genel seçimine 4 aydan daha az bir zamanın kaldığı şu günlerde, Cumhuriyet Halk Partisi cenahında, milletvekili adaylarının nasıl belirleneceğine ilişkin sorular hala net bir yanıt bulmuş değil…
Bazı kaynaklarda, CHP'nin 15 Şubat'ta toplanacak MYK'sında bu konuda kesin kararın alınacağı ve ardından kamuoyuna açıklanacağı belirtiliyor…
Bununla birlikte, yine içeriden sızan bilgiler olduğu ve o bilgilerde, hangi ilde hangi yöntemin uygulanacağının ise çoktan kesinleştiğine ilişkin bilgiler de var…
3 yöntemden söz ediliyor…
Merkez yoklaması, hakim gözetiminde ve tüm parti üyelerinin oy kullanacağı ön seçim, bir de örgüt denetiminde ve yalnızca önseçim delegelerinin oy kullanacağı ön seçim…
İlk iki yöntem, olumlu-olumsuz yönlerine karşın; tabanda kabul görüyor…
Merkez yoklaması, özellikle CHP'nin yüzde 10'un altında oy aldığı iller için öngörülüyor…
Hakim nezaretinde ve tüm üyelerin katılımıyla yapılacak olan önseçimin ise, CHP tabanında geniş bir kesim tarafından istenilen ve kabul gören yöntem olduğunu söylemek çok da yanlış olmasa gerek…
***
Üzerinde en çok tartışma yaşanan ve daha da çok yaşanması beklenen yöntem ise, örgüt denetiminde ve yalnızca önseçim delegelerinin oy kullanacağı önseçim…
Bu yöntemde,
CHP'nin o ilde yapılan son il kongresinde seçimi kazanan listede yer alan önseçim delege listesinde ismi olanlar oy kullanıyor ve adayları belirliyorlar…
Elbette her iki önseçim yönteminde de, genel merkez belirleyeceği sayıda kontenjan kullanma hakkını saklı tutuyor…
Peki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi Eskişehir adaylarını belirlemek için hangi yöntemi uygulamayı düşünüyor?
Resmi ağızlardan yapılan bir açıklama olmamasına karşı, gelen bilgiler, CHP'nin Eskişehir'de örgüt denetiminde ve yalnızca önseçim delegelerinin oy kullanacağı önseçim yöntemini kullanacağı yönünde…
Ki bu yöntem;
3'ü arasında en kötü olanı…
***
Neden?
Bir kere, hakim gözetiminde yapılmadığı için, genel merkezin kesinlikle uyması gibi bir zorunluluk yok…
İkincisi, yapılan son kongrede kazanan listede yer alan önseçim delegelerinin oy kullanmasını öngörüyor ki, en büyük sakınca burada ortaya çıkıyor…
Yaklaşık 400 kişilik bu liste, partinin o ildeki tabanının tamamını temsil etmiyor…
CHP'deki kongreler sürecini takip edenler biliyorlar ki, bazen iki hatta daha fazla listenin yarıştığı kongreler kıran kırana geçer…
Taraflar, klikler, gruplar, ayrışmalar yaşanır ve listeler asla CHP'nin o ildeki tabanının tamamını kapsayacak şekilde olmaz…
CHP seçmeni, partinin o ilde temsil edilme ve yönetilme hakkını kongre kazanarak elde eden il ve ilçe yönetimlerini genel olarak kabul etse de, milletvekili adaylarını böyle bir ayrışma ve gruplaşma sonucunda ortaya çıkan önseçim delegelerinin belirlemesine iyi gözle bakacağını düşünmez…
Çünkü bu liste, o kongreyi kazanan grubun listesidir ve milletvekili önseçiminde de ister istemez belli bir kesime ve belli isimlere otomatik olarak avantaj sağlayacaktır…
Üçüncü bir şık da şu;
Önseçim delegelerinin tümü son derece saygıdeğer insanlar olmalarına karşın, bu az sayıdaki kişinin çeşitli baskılara boyun eğmeleri ya da bu konuda çok fazla spekülasyonun ortaya atılmasına imkan sağlayacak bir yöntem olmasıdır…
Böyle bir yöntemde, ortaya çıkabilecek olumsuzlukları çoğaltmak mümkün…
***
CHP Genel Merkezi, Eskişehir için neden böylesine tartışma yaratacak ve belki de hiç kimseyi memnun etmeyecek bir yöntemi öngörüyor, bilinmez…
Bize kalırsa,
Böyle bir önseçim yapmak, hiç önseçim yapmamaktan daha kötü bir tercihtir…
Ya tüm üyelerin katılımıyla bir önseçim yapılmalı ya da listenin tamamı CHP Genel Merkezi tarafından belirlenmelidir…
Elbette burada tercih edilenin, tüm üyelerin katılımıyla yapılacak bir önseçim olduğunu söylemek gerekiyor…
Yoksa,
Sırf adının içinde 'önseçim' sözü geçiyor diye, böyle sağlıksız bir yöntemi dayatmak, CHP'nin Eskişehir'de alabileceği oy oranını ciddi ve olumsuz yönde etkileyecektir…
Kaldı ki, böyle bir yöntemle ortaya çıkacak milletvekili aday listesinin ne kadar nitelikli, sürükleyici ve etkili olacağını tahmin etmek de son derece güçtür…