Eskişehir'de bir süredir 'Devir Tasfiye Paylaşım Komisyonu' kararları tartışılıyor…

Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında gündeme getirdiği, komisyon kararlarının ayrıntıları, önümüzdeki süreçte de gündemden kolay kolay düşmeyeceğe benziyor…

Büyükerşen'in açıklamalarının ardından Komisyon Başkanlığını yapan Vali Yardımcısı Bekir Şahin Tütüncü yazılı bir açıklama yaptı, dün de Büyükşehir Meclis üyesi Abdülkadir Adar bir basın toplantısı düzenledi…

Elbette bir şehrin en önemli iki kamu kurumunun (Büyükşehir Belediyesi ve Valilik) birbirleriyle ihtilaflı durumda olmaları hoş değil…

Ancak;

Devir Tasfiye Paylaşım Komisyonu kararları ile ilgili bu ihtilafın gündeme gelmesi, her ne kadar Yılmaz Büyükerşen'in basın açıklamasıyla oluşmuş gibi görünse de, gelişmeler çok daha farklı…

Yılmaz Büyükerşen konuyu Eskişehir gündemine getirmek, kamuoyunu bilgilendirmek zorunda kaldı…

Öncelikle komisyonun çalışmaları 30 Mart 2014 tarihi itibariyle hemen hemen tamamlanmıştı…

Yani 2 buçuk aydan daha uzun bir süre önce…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, bir takım siyasi mülahazalarla ya da farklı bir düşünceyle bu konuyu gündeme getirmeyi düşünseydi, bunun için 2 buçuk ay beklemezdi sanıyorum…

Ancak Büyükşehir Meclisi'nde bulunan AKP grubunun, Mustafa Birsen ve Ahmet Yapıcı'nın ve AKP'li ilçe belediye başkanlarının tutumları, 'Büyükşehir ilçelere hiçbir şey yapmıyor' söylemlerini çok sık tekrarlamaları, Eskişehirlilerin, özellikle de ilçe halklarının kafalarında başka türlü bir imaj yaratılmasına neden oldu…

AKP Büyükşehir Meclis grubunun bu siyasi yaklaşımını çok net bir şekilde görebilmek mümkün…

Bir noktaya kadar anlayabilmek de…

İşte bu noktada, Büyükerşen de, Meclisteki birkaç konunun içeriğiyle ilgili olması hasebiyle bu konudan söz etmiş, ancak konuyu bu denli ayrıntılı şekilde ortaya koymamıştı…

AKP'nin tutumu, bu gündemin yaratılmasını zorunlu kıldı…

***

Vali Yardımcısı Bekir Şahin Tütüncü'nün açıklamasındaki bir ara başlık özellikle dikkat çekici…

Sayın Vali Yardımcısı, şartların hizmet götürmek için son derece yeterli olduğunu belirtiyor…

Böyle bir kanıya, neden ve nasıl sahip olduğunu elbette bilmiyoruz…

Ancak bu açıklama ile AKP grubunun Büyükşehir Meclisi'ndeki tutumlarını örtüştürmek son derece olanaklı…

İlçe belediye başkanları hizmet istiyor ve şartların son derece elverişli olduğu, ancak Büyükşehir Belediyesinin hizmet götürmediği şeklinde bir imaj yaratılmaya çalışılıyor…

İşte bu noktada,

Hizmetin isteyerek ve bilerek götürülmediği gibi bir algı, vatandaşın aklına işlenmek isteniyor…

***

Öncelikle,

Ne Türkiye ne de Eskişehir, yerleşim birimlerinin tüm ihtiyaçlarını, en üst seviyede ve kalitede karşılayabilecek kadar zengin…

Türkiye'deki tüm yerel yönetimlerin önemli mali sıkıntıları var…

Bunlara iktidar partisine mensup belediyeler de dahil…

AKP'li belediyelerin mali sıkıntıları iktidar tarafından kısmen de olsa karşılansa bile, AKP'li olmayan yerel yönetimler hem kendi başlarına bırakılıyor, hem de paylaştırma işinde olduğu gibi, haksız ve adaletsiz uygulamalarla sıkıntı arttırılıyor…

Yoksa

Bir Büyükşehir Belediyesi düşünün ki,

Her türlü mali imkanı var, ekip, ekipman her türlü donanımı dört dörtlük, istediği an istediği ilçenin, köyün ihtiyacını eksiğini anında giderebilir…

Ama yapmıyor…

Hizmet etmeyi istemiyor…

Böyle bir şey olabilir mi?

Böyle bir düşünce mümkün mü?

Hele ki,

Belediye gibi, o bölgede yaşayan halkın oylarıyla gelenler için…

Yani seçilmişler için…

Atanmışlar için farklı şeyler düşünebiliriz…

Ancak, bu şekilde 'seçilerek gelenler için' en azından bir sonraki seçimi düşünerek, hizmet götürmeyi istememek gibi bir şey söz konusu olmaz, olamaz…

Bu, eşyanın tabiatına aykırıdır…

***

Öğrendiğimiz kadarıyla Devir Tasfiye Paylaşım Komisyonu 8 kişiden oluşuyor ve komisyondaki tek 'seçimle iş başına gelen kurum' Büyükşehir Belediyesi…

Diğer 7 üyenin tamamı bürokrat, diğer bir deyişle atanmış görevliler…

Onların da, görevlerini 'kendilerini oraya atayan iktidarın' istek ve emirleri doğrultusunda hareket etmeleri son derece doğal…

Yanlış anlaşılmasın;

Elbette tüm iş ve işlemler 'yasaya uygun' şekilde yapılmıştır…

Ondan bir kuşkumuz yok…

Ancak yasa ile tanınan inisiyatif, ne yönde ve hangi amaçla kullanılmıştır, bizim sormamız gereken soru bu…

İzmir, Aydın, Tekirdağ, Muğla, Manisa, Hatay, Van, Eskişehir…

Bu büyükşehir belediyelerinin tümü Devir Tasfiye Paylaşım Komisyonlarının kendi illerindeki uygulamaları konusunda feryat ediyorlar…

Ama, örneğin Bursa'dan, Konya'dan, Samsun'dan, Kayseri'den ve dahi Ankara'dan hiçbir itiraz yok…

Niye acaba?