Eskişehir siyaset dünyasının önde gelen isimlerinden olan Orhan Kesikoğlu ile geçtiğimiz günlerde sohbet ettik.
BÜYÜKŞEHİR YAPTI
1991 yılında DYP'den Eskişehir Milletvekili adayı olduğunu vurgulayan Kesikoğlu,
'Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın milletvekili seçildiler. 1991-1995 yılları arasında DYP-SHP Hükümeti ülkeyi yönetti. O yılki seçim programımız 'Eskişehir Gelişecek Büyükşehir Olacak' idi. Hüsamettin Bey TBMM Başkanı oldu. Kent halkına verdiğimiz sözü tutarak, Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Eskişehir Büyükşehir olabilecek koşulları taşımıyordu. Hüsamettin Bey, önce İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e daha sonra Başbakanımız Süleyman Demirel'e bizzat kendi eliyle imzalatarak Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Eskişehir'e doğalgaz bu dönemde geldi. Organize Sanayiye yeni yatırımlar getirildi' dedi.
DAHA ÖNCE VERİLMELİYDİ
Kentimizin Cindoruk'a borçlu olduğunu ifade eden Kesikoğlu,
'Bozkırın ortasında yeşil bir vaha oluştaran Yılmaz Hoca'nın adının Üniversite Caddesi'ne verilmesini memnuniyetle karşılıyorum. Aslında daha önce onun ismi sadece caddeye değil, Eskişehir üniversitelerinin içerisindeki birimlere de verilmeliydi. Eskişehir'de bir sokağa ve caddeye Hüsamettin Cindoruk'un adı verilmelidir. Eskişehir'e onun kadar hizmet etmeyen nice insanın adının sokak cadde ve okullara verildiğini görüyoruz. Büyükşehir Belediye Meclisi toplanarak, Eskişehir'i Büyükşehir yapan Cindoruk'un ismini büyük bir caddeye ve bir sokağa vermelidir. TBMM Başkanlığında Eskişehir'e hizmet etmek için çalışan Cindoruk'a hak ettiği değeri vermeliyiz' dedi. Kesikoğlu Cindoruk ile ilgili görüşlerinde son derece haklı. TBMM Başkanlığında Eskişehir'e unutulmaz hizmetlerde bulunan Cindoruk'a kent olarak hak ettiği vefayı göstermeliyiz.
-----------------------------------------------------
ÇİLELİ YAŞAM RENKLİ HAYAT
İrfan Tanır Eskişehir'in en renkli kişilerinden biriydi. Güzel insandı. Gönül adamıydı. Eskişehir'e ünlü sanatçıları getiren isimdi. Bir ozandı, meddahtı. Ama parası hiç olmadı.
'65 yaşına kadar hiç hastalık, doktor görmedim. Amma velakin biri hariç; cep hastalığı' derdi.
EV SAHİBİ DAYANABİLSE
Neşet Ertaş'ın Aşık Mahsuni'nin, Levent Kırca'nın menajerliğini yaptı. Arif Sağ, Cem Karaca, Bedia Akartürk, Edip Akbayram, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Musa Eroğlu, Tolga Sağ, Erdal Erzincan, Belkıs Akkale, Barış Manço, Recep Kaymak, Şakir Öner Gülhan, Özay Gönlüm, Zekai Tunca, Ali Poyrazoğlu gibi sayısız sanatçıyı Eskişehirlilerle buluşturdu. Etkinlikler öncesinde sahneye çıkıp, yaptığı esprilerle konukları güldürürdü. Katıldığım bir etkinlikte; İrfan Tanır kentin en gözde semtlerinden birisinde ev kiraladığını söyledi. Ödeyeceği kira da astronomikti. Konuklardan birisi
'İrfan o kiraya nasıl dayanabileceksin' diye sordu. Tanır hazır cevaplığıyla
'Vallahi ben dayanırım da ev sahibi dayanabilse?' dedi. Bir başka etkinlikte de
'Bu kirayı nasıl ödeyeceksin?' sorusuna
'Onu ben değil evsahibi düşünsün' yanıtı da vermişti.
BARAJ SORUNU MU VAR?
Tanır, 1991 yılında SHP Merkez İlçe Başkanı Nihat Çuhadar ile birlikte TBMM'de Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Kangal'ı ziyaret eder. Kangal Tanır'a;
'Ya İrfan sen ne zaman bu meclise gerçek anlamda geleceksin? Artık vaktin geldi' der. O seçimde tercihli oy sistemi vardı. Tanır;
'Ben ilçe başkanımı referans olarak aldım geldim. Allah kısmet ederse 1991 seçimlerinde milletvekili olarak geliyorum. İnşallah barajı aşarız. Barajı aşarsak kesin geliyorum' dedi. Kangal;
'Eskişehir gibi bir kentte de mi baraj sorunu var?' diye sorar. Ancak SHP 20 Ekim 1991 seçimlerinde Eskişehir'de barajı aşamadı.
81 OYLA KAYBETTİM
İrfan Tanır 1987 seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olur. Sarıcakaya'nın bir köyünde tüm partilere kızan seçmenler oylarını bağımsız aday Tanır'a verir. Böylece 81 oy almış olur. Ankara'da tanıyan solcular sonucu sorarlar. Tanır;
'81 oyla kaybettim' der. Onlar da
'Tuh tuh, yazık olmuş' diye üzülür. Zannederlerki Tanır sadece 81 oy farkıyla seçimi kaybetti.
VERDİ DE ALMADIM MI?
Tanır'a
'Seçimlerde oy bölmek için Aydın Begiter'den rüşvet almışsın' derler. Tanır;
'Hayır almadım' der.
'Aldın almadın tartışması' sürer. Karşısındaki
'Mutlaka almışsındır' diye ısrar eder. Tanır dayanamaz ve kızar;
'Ulan arkadaş verdi de almadım mı'
CEBİNDEKİ PARAYA GÖRE
İrfan Tanır, HABEV eski Başkanı merhum İrfan Çetinkaya ile rakam tartışması yapan. Tanır;
'Çanakkale'de 40 bin kişi öldü' der. Çetinkaya
'Bir milyon kişi öldü' der. İkisi de rakamlarında ısrar ederler. Bir türlü ortak rakamda anlaşamazlar. Biri az, biri çok yüksek söylüyor. Tanır dayanamaz;
'Herkes cebindeki paraya göre konuşur' der.
BEN DE SİZİNLE GELİYORUM
Bir gün pikniğe gidecekler. Biri
'araba benden, yemin ederim başka bir şeye karışmam' der. Diğeri
'rakılar benden yemin ederim', Bir başkası
'mangal, et benden yemin ederim' derler. Sıra Tanır'a gelir.
'Yemin ediyorum, bende sizinle geliyorum' der.
ONUN SERVETİ BORCUM KADAR
İrfan Tanır'a gecelerinde
'İrfan Çetinkaya ile aranda nasıl bir fark var' diye sorarlar. O da bu soruya şöyle yanıt verir;
'Onun Mercedes'i yeşil benim kravatım/ O Uludağ'da tatil yapar ben gönül dağında/ O Rusya'ya maça gider ben Bursa'ya/O nar suyu içer ben kar suyu içerim/Onun serveti kadar benim borcum var.'
SU MOTORUNU SATTI
İrfan Tanır Doğançayır'da Bayram'a misafir olur. Rakılar, sohbetler gırla gider. Bu arada Bayram'ın telefonu eline geçer. Almanya'dan Neşet Ertaş, Antep'ten Mahsuni Şerif ile saatlerce telefon görüşmesi yapar. İrfan Bayram'ı, Bayram'da İrfan'ı çok sevmiştir. Ay sonunda telefon faturası gelir. Bayram İrfan'a aynen şunları söyler;
'Yemin ederim telefon faturasını ödemek için Tahtakale'de su motorunu sattım.'
VAKİT NAKİT
İrfan Tanır, bir gün birisiyle düğüne gider. Mesajlar okunmaya başlar.
'İşlerimin yoğunluğu nedeniyle gelemedim, mutluluklar dilerim.' 'İl dışında olmam nedeniyle gelemedim, mutluluklar dilerim.' İrfan Tanır duramaz;
'Herkeste nakit çok, vakit yok gelemediler. Bende ise vakit çok, nakit yok. Onun için buradayım.'
TEPEBAŞI BELEDİYESİ
KİTABINI BASTIRMIŞTI
Bence Eskişehir'in halk ozanı olan İrfan Tanır yedi yıl önce 29 Nisan 2012'de vefat etti. Zengin değildi.
'Ekini yeşil iken yediğinden' bazı geceleri sıkıntılı geçti. En zor gününde bile hiciv yapabilen karşısındaki güldüren bir karakterdi. Hayatı Bektaşi nüktedanlığıyla ti'ye alırdı. Tepebaşı Belediyesi İrfan Tanır'ın hayatını anlatan bir kitap bastırdı. Medine Sivri tarafından kaleme alınan
'İrfan Tanır Çileli Yaşam Renkli Hayat' adlı kitap onu en iyi şekilde anlatıyor. Kalmadığı için bu eser kitap raflarında yok. Tepebaşı Belediyesi bu kitabı tekrar bastırırsa, gençlerimiz kentin kayıp yıldızlarından olan Tanır'ı daha iyi tanıma fırsatına kavuşacaktır. Tanımaktan ve sohbet etmekten dolayı mutlu olduğum İrfan Tanır'a Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun...
---------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Erdalcığım çok çalıştığın için Han'daki seçimleri ikinci defa kazandın. Böyle çalışmaya devat et.
Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı: Hocam ben çalışıyorum da benim yerime Han'da başkan adayı bulmak için çalışanlar ortalıkta yok.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Başım ağrımaya başladı. Yoksa Erdal Başkan bu sözlerle bana mı taş attı ne?
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Utkucuğum 'kedi olalı bir fare tutayım' dedin. Onu da yüzüne bulaştırdın.
---------------------------------------
FIKRA
KARI KOCA BALKONDA
Karı- koca balkonda oturmaktalar ve adam rakısını yudumlamaktadır.
Adam: -Sensiz bir hayat düşünemiyorum, hayatıma renk kattın, seni seviyorum.
Kadın: -Bunu sen mi söylüyorsun, rakı mı söyletiyor?
Adam: -Hayır, ben rakıya söylüyorum…