ESOGÜ'de Rektörlük seçimleri Ağustos ayının başlarında yapılacak.
HASTANEDE ÖNCELİK TANINDI
Rektör adayları iki-üç aydır seçim çalışmalarına devam ediyor. Üniversite yönetimi bir ay önce, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde akademik personele ve 1. derece yakınlarına öncelik tanınması için karar almış. Akademik Personel İletişim Birimi oluşturulmuş. Akademik personellere bir telefon numarası verilmiş. Muayene olmak isteyen akademisyenler bu numaraya başvurarak, randevu ve sıra beklemeden muayene olabiliyor. Ancak bu ayrıcalık üniversitenin idari hizmetlerinde çalışanlara tanınmamış.
'BİZ ÜNİVERSİTENİN PERSONELİ DEĞİL MİYİZ?'
Üniversitenin idari hizmetlerinde çalışan çok sayıda personel beni arayarak, ' Rektörlük seçiminde oy hakkımız olmadığı için mi bizi ötekileştirdiler. Biz üniversitenin personeli değil miyiz? Biz numara alamadığımız için başka sağlık kuruluşlarında tedavi olurken, akademik personel ve yakınları sıra beklemeden muayene olabiliyor. Bir Bilim yuvası olan üniversitemizde böyle bir adaletsizlik nasıl yaşanabiliyor? İdari hizmetler personeline üvey evlat muamelesi yapanlar, bizden nasıl verimli çalışmasını bekleyecek?' diye tepki gösterdi.
İLK YILINDA NİYE YAPMADI?
Rektör Hasan Gönen seçim öncesinde yaptığı bu yanlış uygulama ile kurumdaki çalışma barışını bozdu. Madem akademik personele hastane hizmetlerinde ayrıcalık tanıyacaktı. Neden ilk seçildiği yıl bunu yapmadı? Seçim öncesinde bu uygulamaya neden gerek duydu? ESOGÜ'de Rektörlük seçiminde oy hakkı olmayan personel ikinci sınıf mı? Oyu olmayanların hakkını kim koruyacak? Rektör ve ekibinin korumadığına göre, bu konuda birisine gerçekten ihtiyaç var(!) Ne diyeyim? Gelişmiş hiçbir ülkede kendilerine yönetici olarak emanet edilen devlet kurumlarında adaletsizliklere, skandallara ve büyük yanlışlara imza atanlara ikinci bir şans verilmez…
-------------------------------------------------------------------------------------------------
O İKİ FİRMA OKULLARA FOTOKOPİ KAĞITLARINI
TESLİM ETMEDEN NASIL FATURA KESEBİLİYOR?
Odunpazarı Bölgesi'nde bulunan bazı okulların müdürleri beni aradı. İki kırtasiye firmasının okullara 'Şu kadarlık fotokopi kağıdı alacağınız var. Gelin alın' diye yazı göndermiş.
REKABET ORTAMI SAĞLANDI MI?
Müdürler 'Bu ne malzemesi?' diye büyük merak içinde bu firmaları aramış. Onlar da müdürlere, 'Odunpazarı İlçe Milli Eğitim'de öğrenci sayısına göre fotokopi kağıdı ihalesi yapıldı. Sizin öğrenci sayınıza göre alacağınıza şu kadar para tutarında kağıt düşüyor. İster kağıt alın, isterseniz onun yerine başka kırtasiye malzemesini gelip alabilirsiniz' demişler. Okul müdürleri okullara mal teslim edilmeden bu firma Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne nasıl fatura kesebildiğini belirterek, 'Önce fotokopi kağıtları okullara teslim edilir. Teslim tutanakları yapılır. Sonra bu teslim tutanaklarıyla birlikte fatura kesilmesi lazım değil mi? Bunlar malları teslim etmeden faturayı kesip, paralarını almışlar ki bizlere şu kadarlık alacağınız var diyorlar. Bu iki firma malları teslim etmeden Milli Eğitim'den nasıl para alabiliyor? Burada bir usulsüzlük yapılmış olmuyor mu? Bu fotokopi kağıdı alım ihalesi ne zaman yapıldı? Bu ihaleden Eskişehir'de kırtasiye sektöründeki tüm firmaların haberi oldu mu? İhaleye kaç firma katıldı? Bu konuda rekabet ortamı sağlandı mı? Bu iki firmadan fotokopi kağıdı dışında başka malzemelerde alındı mı? Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ihale karşılığında bu malzemeyi niye kendisi alarak, okullara dağıtmadı? ' diye sorular yöneltti.
'SEKİZ-ON OKUL MÜDÜRÜ ALMAMIŞ'
Ben de İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'i arayarak, okul müdürlerinin bu konudaki şikayetlerini kendisine ilettim. Özen bu konuyu Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit'e sorup, bana döneceğini söyledi. Ancak kendisi dönmedi. Ben birkaç gün sonra tekrar İl Milli Eğitim Müdürünü aradım. Yaptığımız görüşmede Necmi Özen, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün okullardaki öğrenci sayısına göre fotokopi kağıdı ihalesi açtığını belirterek, 'Bu iki firma yapılan ihaleyi kazanmış. İhalede okullara dağıtma şartı da varmış. Bundan dolayı Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü dağıtımı yapmamış. Bu iki firma dağıtımı yapmış. 8-10 okul bu firmalara borcu olduğu için malzemeyi almak istememiş. Borçtan düşmelerini istemiş. Sorun oradan kaynaklanıyor' dedi.
VALİ'Yİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM
Bunun üzerine ben 'O iki firma okullara yazı gönderip, müdürlere malzemeleri kırtasiyelerde teslim etmişler. Okullara dağıtma şartını bile yerine getirmemişler' dedim. Özen bu konuda yanıt vermekten kaçındı. Yine bu malzemeyi almayan 8-10 okul müdürün suçladı. Bu konuda önemli bir sıkıntının yaşanmadığını ifade etti. Bu konuda okul müdürlerine göre sıkıntı var. İl Milli Eğitim Müdürüne göre önemli bir sıkıntı yok. Bence Özen, olayın üzerini kapatmaya çalışıyor. Bana göre Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bu fotokopi kağıdı alım işinde çok yanlış işler var. Bir firma ihalede belirtilen miktardaki fotokopi kağıtlarını okullara teslim etmeden nasıl fatura kesebiliyor? Bunları teslim etmeden firmaya para ödendi mi? Eğer ödenmişse, büyük bir usulsüzlük yapılmıştır. Vali Güngör Azim Tuna'yı ve Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyorum. Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün fotokopi kağıdı ihalesiyle ilgili inceleme başlatmalılar. Burada usulsüzlük yapılmışsa, ortaya çıkarılmalı. Devleti yönetenler, kamunun zarara uğratılmasına izin vermemelidir…
------------------------------------------------------------------------------------------------------
YIRTIK AYAKKABI İLE SİYASETE
GİRİP DOLAR ZENGİNİ OLMADI
Yıl 1979. 35yıl önce. 4 Kasım 1979'da ara seçim yenilgisinin ardından CHP 8. Olağanüstü Kurultayı'nı topladı.
ÖZEN GÜVENOYU VERDİ
Fotoğrafta dönemin Eskişehir Milletvekili İsmail Özen, Genel Başkanı merhum Bülent Ecevit ile birlikte. Ecevit kurultayda güvenoyu istedi. Parti içi muhalefetteki Deniz Baykal ve Ali Topuz grupları yönetimi çok sert bir biçimde eleştirdiler. Güven oylamasında Ecevit, 4 çekimser, 20 ret oyuna karşılık 1341 oy ile delegelerin güvenoyunu aldı. Genel Sekreterliğe Mustafa Üstündağ getirildi. 1977-1980 yılları arasında Eskişehir Milletvekilliği yapan İsmail Özen Kurultay'da Ecevit'e güvenoyu verenler arasındaydı. 1968-1977 arası Çifteler Belediye Başkanı olan İsmail Özen, ilk defa 1977'de girdiği TBMM'de Eskişehir'i başarıyla temsil etmişti.
O BİR KARAOĞLAN'DI
4 Kasım 1979'da ezici bir çoğunlukla güven oyu alan Ecevit, 5 Kasım 2006'da yaşamını yitirdi. Ecevit yırtık ayakkabı ile siyasete girip dolar zengini olmadı. Ecevit hayatını Cumhuriyete, demokrasiye, halka adadı. O bir Karaoğlan'dı, Halkçı Ecevit'ti. Ak Güvercin, Mavi Gömlek, kasketiyle milyonları peşinden koşturmuş. Ezilenlerin umudu olmuştu. İşçinin alın terinin emeğinin korunmasını sağlamıştı. Türk Halkı dağlara taşlara 'Umudumuz Karaoğlan'ı yazmıştı. Dürüsttü, mütevaziydi, şairdi. Türk siyasi tarihinde büyük iz bıraktı…
------------------------------------------------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA
Vali Güngör Azim Tuna: Oy kullanacak akademik personele Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ayrıcalık yapıyor muşsunuz? Bu yapılan oy hakkı olmayan personellere haksızlık olmuyor mu?
ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen: Sayın Valim, oyu olmayan personele hiç haksızlık yapar mıyım? Bak yeğenim de Rektörlük seçiminde oy hakkı yok ama onu Koskoca Tıp Fakültesi Hastanesi'ne Başmüdür yapmadım mı? Şimdi ben ona haksızlık mı yaptım?!!!