Dünkü gazetelerde bir haber; “Yeşil mercimek ithalatındaki gümrük vergisi 30 Haziran’a kadar sıfırlandı...” Neden ki? Bu ne demek?
30 Haziran’a kadar yeşil mercimek ithal etmek isterseniz,
Hiç vergi ödemeyeceksiniz...
Niye ki?
***
Niye?
İşte böyle böyle bu ülkede tarımı bitme noktasına getirdiler...
Gümrüksüz pirinç getir,
Gümrüksüz nohut getir,
Gümrüksüz yeşil mercimek getir...
Yerli çiftçi şimdi yeşil mercimek eker mi?
Ekmez elbette...
Üstelik buna,
‘Cumhurbaşkanı kararı’ ile karar veriliyor...
Yani, karar tek elden, tek kalemden çıkıyor...
***
Cumhurbaşkanı kararı derken,
Bir başka istatistik çıktı karşıma...
Daha doğrusu istatistik bilgilerine dayalı bir açıklama haberi...
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül ANKA’ya yapmış açıklamayı...
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen 2018 yılından 2023'e kadar,
Dolar kuru yüzde 546,
Euro kuru yüzde 502,
Gram altın yüzde 928 oranında artmış...
Litre fiyatı benzinde yüzde 537, motorinde yüzde 687, otogazda yüzde 500 artış göstermiş...
Sizce de, korkunç değil mi?
Bir de 2018'deki geçim endeksinde şöyle bir gerçek var;
Türk-İş'in her ay yaptığı geçim şartları araştırmasına göre,
2018 yılının Aralık ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1608, yoksulluk sınırı ise 5 bin 238 TL imiş...
Bir kişinin aylık geçim maliyeti ise 1989 TL imiş...
Bugün ne kadar?
2024 yılı Ocak ayı sonu itibariyle
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 49.019 TL’ye,
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 19 bin 630 TL’ye yükselmiş...
4 kişilik bir ailenin açlık sınırı, yani gıda harcaması alt sınırı 15 bin 048 TL...
O da,
Her şeyin minimumunu almak koşuluyla...
***
Hal böyle olunca,
Biz vatandaşlara da, mercimekten başka bir şey yiyip içme şansı kalmıyor...
Mercimekli köfte,
Mercimekli börek,
Mercimek yemeği,
Mercimek çorbası...
Domates 40 TL, portakal 25 TL,
Rahmetli Timur Selçuk’un dediği gibi;
“Ekonomi tıkırında...”