Köy Enstitülerinin 83. Kuruluş Yıldönümünü yaşadığımız şu günlerde, KESİT köşemizde 'Nisan ayı yazılarımızı 'Köy Enstitüleri' konusunda sürdürüyoruz.'
Bu konuda iyi, güzel ve doğru önermeler üretebilmek için,'Köy Enstitülerinin yaşadıkları yıllardaki uygulamaların özlemli duygularına ya da biçimlerine değil, 'ilkelerine' sahip çıkmak'temel kuralını önemsiyoruz.
Çünkü günümüzün evrensel eğitim sorunlarının çözümleri, tıpkı Köy Enstitülerinin yapmaya çalıştığı gibi: 'Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim ilkelerinikorumayı ve geliştirmeyi' gerektiriyor.
KÖY ENSTİTÜLERİ IŞIĞININESKİŞEHİR'DEKİ 'İLK PIRILTILARI'
Bilindiği gibiEskişehir, Köy Enstitülerinin gerek kuruluş gerekse uygulama aşamalarınınen önemli merkezidir.Hemen belirtelim ki bu önem, Eskişehir'in tarihin derinliklerinden gelen sosyoekonomik konumundan kaynaklıdır.Bu bağlamda Eskişehir, Osmanlı'nın son dönemlerinde Batı'dan esen Aydınlanma düşüncesinden ve bu düşüncenin 'bilimsel, laik, eşitlikçi eğitim' ilkelerinden erken etkilenen illerdendir.
Örneğin,1915-1917 yıllarında Eskişehir Maarif Müdürlüğü yapan sosyalist aydın Ethem Nejat'ın Eskişehir'de oluşturduğu Batı tipi okullar ve 'Köye Göre Öğretmen Yetiştirme' adı altında hazırladığı tasarım, konumuzla ilgili ilk pırıltılarınörnekleridir.
Dahası, Köy Enstitülerinin baş mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç'un 1919- 1921 yıllarında Eskişehir Muallim Mektebi'nde öğretmen olarak görev yapması, Eskişehir'in merkez olarak seçilmesinde önemli etken olmuştur.
KÖY ENSTİTÜLERİ TARİHÇESİNDE 'ESKİŞEHİR İLKLERİ'
Köy Enstitülerinin kuruluş ve uygulama sürecinin merkezi olan Eskişehir'de gerçekleştirilen 'ilkler' şunlardır:
*6 Temmuz 1936: 'İlk Eğitmen Kursu'nun Eskişehir- Çifteler'de açılması.
* 1 Ekim 1937: Eskişehir- Çifteler'de 'İlk Köy Öğretmen Okulu' nun açılması.
* 17 Nisan 1940: TBMM'de 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu'nun kabul edilmesinden sonra Çifteler Köy Öğretmen Okulu, 'Çifteler Köy Enstitüsü (ÇKE)' adıyla 'İlk Köy Enstitüsü' unvanını almıştır.
* ÇKE'de deneyim kazanan birçok eğitimci ve yönetici, diğer enstitülerin kurucusu olarak görevlendirilmiştir.
* Köy Enstitülerinin 27 Ocak 1954'te resmen kapatılmasından sonra, ÇKE'nin ardılı olan 'Yunusemre İlköğretmen Okulu' da o dönemlerin nitelikli bir eğitim kurumu olarak tarihe geçmiştir.
Eskişehir'in eğitim alanındaki bu 'ilk' gerçekleri, Köy Enstitüleriyle ilgili tüm yazılı kaynaklarda açıkça vurgulanmaktadır.
Bu konuda, kendisi de ÇKE çıkışlı olan Eğitimci- Yazar İlyas Küçükcanabimizin'Çifteler Köy Enstitü- Öncesi ve Sonrasıyla' isimli kitabı önemli bir ilk kaynaktır.
ESKİŞEHİR'DE 1990 SONRASINDA GELİŞEN KÖY ENSTİTÜLERİ KÜLTÜRÜ
1990 yılı, ülkemizde demokratik öğretmen hareketinin 'EĞİT- DER öncülüğünde 'yeniden' örgütlenmeye çalıştığı yıllardır.
Ülkemizde uzun yıllar özellikle akademik çevrelerde adeta 'yasaklı' kalmış olan Köy Enstitüleri konusunda, 17- 18 Nisan 1990 tarihlerinde, 'EĞİT- DER Eskişehir Şubesi ile Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından birlikte etkinlikler yapılması', 1990 verilerine göre Türkiye'nin 'ilk' örneklerindendir…
O tarihte ülkemizde henüz 'Köy Enstitüleri' adıyla kurulan vakıf ya da dernek yoktur. (Örneğin, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı (KEÇEV)1996' da, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) ise 2002 yılında kuruldu.)
Bu güzel ilkin arkasından Eskişehir'de güzel bir 'gelenek' oluşmuş; 1990'dan 2014 yılına kadar 'Eskişehir'de EĞİT- DER koordinatörlüğünde, eğitim örgütleri, üniversiteler ve belediyelerin işbirliğiyle yapılan etkinlikler' Türkiye çapında iz bırakmıştır.
Eskişehir'deki etkinlikler, özellikle 1999 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra göreve gelen sosyal demokrat belediye başkanlarının desteğiyle büyük ivme kazanmıştır.
Bu bağlamda Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ve göreve geldiği 2014 yılından sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt'un sağladıkları destekler her türlü takdirin üzerindedir.
Ayrıca, 1990- 2014 yılları arasında Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörleri ve Eğitim Fakültesi Dekanları da konuya sıcak ilgi göstermişler ve bu kurumlarla birlikte birçok ortak etkinlik yapılmıştır.
Eskişehir'de 1990- 2019 Yılları arasında yapılan Köy Enstitüleri Etkinliklerinde konuşmacı/ katılımcı olarak görev alan bilim, sanat, düşün insanlarının (benim özel arşivimde isimleri yazılı) sayısı 150'nin üzerindedir.
Abartmadan söylüyorum ki; 'Ülkemizde Köy Enstitüleri konusunda düşüncesi/ emeği olan kim varsa, son 30 yıl içinde bir biçimde Eskişehir'deki Köy Enstitüleri etkinliklerine katılmıştır…'
Tüm bunların doğal sonucu olarak, Eskişehir'de Köy Enstitüleri konusunda çok zengin bilgi ve kültür birikimi oluşmuştur.Geçtiğimiz 30 yılda bu zengin birikimin oluşmasında, etkinliklerin konuyla ilgili Eğitim Örgütleri, Belediyeler ve Üniversiteler tarafından 'birlikte yapılması; kaliteden taviz verilmemesi ve katılım konusunda titiz davranılması' çok önemli etkenlerdir.
Sözün özü, bu başarının anahtar sözcükleri 'Bilim, Birlik, Demokratik örgüt, Yerel Yönetimler, Kalite, Katılım'dır.
Dileğimiz, Eskişehir'de 1990- 2014 yılları arasında oluşan bu zengin kültür birikiminin korunması ve geliştirilmesidir.
Amacımız, Türkiye eğitim tarihinde çok önemli yeri olan 'Köy Enstitüleri' konusunda yanlış algıların ve saplantıların tuzaklarına düşmeden; günümüze ve geleceğe 'uygulanabilir/ önermeler çıkarabilmek' olmalıdır.
Gelecek yazımızda Köy Enstitüleri IşığındanKent Enstitülerine bakacağız.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte…