Salı günü,hafta içi...
Saat 14.30, mesai saati...
Yer, Sıhhiye Meydanı...
Öyle bir meydan ki, ne yaparsanız yapın, ne kadar insan gelirse gelsin;
Sanki hiçbir zaman dolmayacak bir meydan...
Saat 13 sularında meydandaydım...
Henüz 2-3 bin kişi vardı...
Onu da yakınımızdaki bir polisin telsiz konuşmasından anlıyordum...
Bariyerlerle çevrelenmiş miting alanına üç giriş vardı...
Bir süre sonra,
O yönlerden gelen insanlarda gözle görülür bir artış olmaya başlamıştı...
Çok da görmeye alışık olmadığımız şekilde,
Lise çağında öğrenciler vardı...
Gençler, üniversite öğrencileri hatırı sayılır bir çoğunluktaydılar...
Katılan yetişkin erkeklerin büyük çoğunluğu emeklilerdi...
Çalışan erkekler doğal olarak gelememişlerdi...
Ve kadınlar...
Genci, yetişkini, yaşlısı...
Meydanın yarısından çoğunu onlar doldurmuştu...
---------------------------------
Miting,
İlan edildiği üzere tam 14.30'da başladı...
Önce,
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
Ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş konuşmalarını yaptılar...
Haliyle Büyükerşen, yine çok büyük bir alkış aldı...
Son olarak Kemal Kılıçdaroğlu çıktı kürsüye...
Her zamanki gibi, sakin ve kendinden emindi...
Gazetelerde, TV programlarında, önceki mitinglerde söylediklerinin hemen hemen aynılarını söyledi...
Eskişehir'e özel, Gemlik demiryolu hattını, öğrencilerin yurt meselesini ve ilk kez oy kullanacak gençleri konuştu...
Ancak,
Kendisine bilgi mi verilmedi yoksa zaman mefhumu yüzünden sıra mı gelmedi, bilemiyorum...
Örneğin çevre yolundan söz etmedi...
İlçelerin bağlantı yollarına değinmedi...
Havaalanı meselesine,
Alpu'ya yapılması gündeme gelen kömürlü termik santraline,
Yine verimli tarım ovası Alpu'ya yapılmaya çalışılan URAYSİM'e
CHP'li belediyelere çıkarılan engellere değinmedi...
Çünkü,
Özellikle televizyon ve sosyal medya aracılığıyla, Eskişehirliler ülke çapında yapmayı planladıkları projeleri biliyorlardı...
Eskişehir'e has sorunlardan biraz daha söz etseydi, bence hiç de fena olmazdı...
---------------------------------
Benim yaşım elvermiyor ama anlatılardan biliyoruz...
1940'lı yıllarda radyo bile sınırlı sayıda evde varmış...
Gazete, evlere haftada bir ya da iki kere girermiş...
Televizyon, internet hak getire...
Öyle olunca halk, bir parti lideri ya da Başbakan, Cumhurbaşkanı şehre gelecekse, günler öncesinden hazırlıklar başlar, merakla beklenirmiş...
Siyasi liderleri neredeyse seçimden seçime görür, dinlerlermiş...
Öyle olunca da, sabahtan itibaren yollara dökülür,
Bir kez olsun canlı görebilmek için büyük kalabalıklar oluşurmuş...
Şimdi öyle değil...
Her gün, bazen gün içinde birçok kere evimizin, işyerimizin içindeler...
Televizyon, bilgisayar, internet, sosyal medya, her yerdeler...
---------------------------------
O nedenle,
Salı günü yapılan miting,
Bence birçok insanın beklentisinin aksine, yeterince kalabalık ve heyecanlıydı...
Şunu da düşünmeden edemiyor insan...
'Bu miting bir de hafta sonu olsaymış;
Eskişehir'in gördüğü en kalabalık mitinglerden biri olabilirmiş...'