Odunpazarı'na bağlı eski köy, yeni mahalle olan Sevinç'teki Behiç Akaydın İlkokulu'nda öğretmenler arasında yaşanan gruplaşmalar nedeniyle çok sayıda soruşturma açıldı.
İŞİN İÇİNDEN
ÇIKAMADILAR
Bu soruşturmalar sonucunda eğitim kurumunda iki öğretmen haricindeki okul müdürü, müdür yardımcıları ve diğer öğretmenler çeşitli okullara sürgün edildi.
Olayı soruşturan müfettişler, hangi grubun veya hangi öğretmenlerin haklı veya haksız oldukları konusunda işin içinden çıkamadı. Yaşananlarda taraf olanların hepsi için görev yeri değişikliği önerdi. Maarif Müfettişleri Okul Müdürü İlhan Göbel, Müdür Yardımcısı'nın üzerlerindeki yöneticilik görevlerinin alınmasını teklif etti. Öğretmenlerden Filiz Atak, Fatma Baran, Murat Bartın, Özlem Ersoy, Gülistan Kırımlı, Serpil Kuş, Tülin Sevimli, Zıdtıka Yasak ve Mehmet Kuzu'nun 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 8/C maddesi kapsamında il içerisindeki durumlarına uygun bir okula öğretmen olarak acilen atamalarının yapılmasını teklif etti.
11 EĞİTİMCİ
GÖNDERİLDİ
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi özen'de Memuriyet gereği (soruşturma), Maarif Müfettişler Başkanlığının inceleme ve soruşturması (ihtiyaç fazlası olarak) kapsamında iki idarecinin üzerlerindeki yöneticilik görevlerini alırken, 11 eğitimciyi çeşitli okullara gönderdi. Peki bir okul nasıl bu hale gelebilir? Okuldaki bu gruplaşmayı önlemesi gereken okul yönetimi değil mi?Bu okulda suçlu veya suçsuzu ayırmak neden bu kadar zor oldu? Peki okuldaki iddialar ne? Soruşturma dosyasında yer alan iddialar şöyle; ' İstiklal Marşı törenine geç kalan iki kadın öğretmen Okul Müdürüne el kol hareketi yaparak saygısızlık yapmış. Okul Müdürü bu konuyla ilgili tutanak tutmuş. Okuldan çıkış saatlerine uymadığı iddiasıyla bir öğretmenin imza attığı dosyaya Müdür Yardımcısı kırmızı çizgi çekmiş. O öğretmende Müdür Yardımcısından şikayetçi olmuş. Müdür Yardımcısı da kendisini tehdit etti diye o öğretmen hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş. Bu şikayetler ve gruplaşmalar nedeniyle öğretmenler okul ortamında birbirlerinin özel hayatları ile ilgili dedikodu yaptıkları, öğretmenlerin teneffüslerde ayrı mekanlarda oturdukları belirtiliyor. Yönetici ve öğretmenler birbirlerine karşı hasmane tavır aldıkları ifade ediliyor. Bu tutum ve tavırların öğrenci ve velilere de yansıtılması nedeniyle okulda çalışma, huzur ve güven ortamının ortadan kalktığı belirtiliyor. Soruşturma dosyasında karakol ifadelerinin de yer aldığı öne sürülüyor.'
----------------------------------------------------------------------------
MEMUR-SEN ÜYELERİNİ
NEDEN DOLARLA UMREYE GÖTÜRÜYOR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı, 'Dolarınızı bozup, Türk Lirası'na geçin' çağrısından sonra ülke genelinde büyük bir kampanya başlatılmıştı.Birçok kişi, kurum ve kuruluş, dolar hesabını bozdurdu.Birçoğu da bundan böyle dolarla alışveriş yerine TL'ye döneceğini açıklamıştı. Bazı eğitimci dostlarımız Eskişehir Memur-Sen'in okuldaki sendika panolarına astığı 'Yarıyıl Tatili Umre Programı' duyuru afişinin fotoğrafını gönderdi. Eğitimci arkadaşlarımız; 'Cumhurbaşkanımız 'Dolarınızı bozup, Türk Lirasına geçin' diyor. Ancak Eskişehir Memur-Sen üyelerine yönelik düzenlediği Umre programı kampanyasını dolar üzerinden yapıyor. İktidar partisinin yakınlığı ile bilinen ve kadrolaşma, yönetimde yükselme, atama konularında iktidarın nimetlerinden yararlanan Eskişehir Memur-Sen neden Cumhurbaşkanın bu çağrısına kulak asmıyor? Tur şirketiyle neden lira üzerinden anlaşma yapmıyor?' diye tepki gösterdi. Afişi incelediğimde 14 gün 13 gece konaklamak için iki kişilik odada kişi başı 1090 dolar, üçlü odada kişi başı 1040 dolar, dörtlü odada kişi başı 970 dolar ücret alınacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanının dolara karşı büyük savaş açtığı bir ortamda Eskişehir Memur-Sen yönetimi açıklama yapmalıdır. Eskişehir'deki üyelerini lira üzerinden kutsal topraklara götürmelidir…
--------------------------------------------


REKTÖR BÜYÜKERŞEN'E LİYAKAT NİŞANI
Tarih: 20 Eylül 1991. 25 yıl önce Avusturya Ankara Büyükelçisi Dr. Friedrich Zanetti Avusturya Hükümetinin 'Bilim Kültür ve Sanatta Birinci Derece Liyakat Nişanı'nı Dönemin Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'e takdim ediyor.
BÜYÜK EMEK VERDİ
Zanetti törende yaptığı konuşmada Avusturya Nişanının Rektör Büyükerşen'e verilmesine, onun hem uluslararası akademik ve bilimsel alanlardaki başarısının, hem de televizyondaki Almanca kursunun oluşması ve yürürlüğe konulmasındaki büyük emek ve desteğin neden olduğunu söyledi. O yıllarda Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'in önderliğinde TRT'nin Açık Öğretim programı çerçevesinde yayınlanmak üzere bir Almanca televizyon dil kursu oluşturulmuştu.
BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ
20 bölümden oluşan bu dil kursunun en önemli özelliklerinden biri Türklerin Almanca öğrenmesinde karşılaşılan zorlukları göz önüne alarak hazırlanmış olmasıydı. Büyükerşen Liyakat Nişanı takdim töreninde yaptığı konuşmada, Avusturya makamlarına ve bu anıyı yazana teşekkür ederek, kendisine layık görülen Nişanı üniversitenin ve özellikle bilimsel işbirliğinin sonucunda ortaya çıkan televizyon kursuna emeği geçen tüm kuruluş ve personel adına aldığını belirtmişti…
------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel: Biz TBMM'de misafir değil, ev sahibi değil miyiz Gaye Hanım?
CHP PM Üyesi Gaye Usluer: Bizi değil de neden Utku Beyi davet ediyor? Üstelik bizim başımızda kel değil.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Ahmet Başkanın kültür gezilerine laf edin. Sonra da ondan altın yaldızlı davetiye bekleyin. Var mı öyle üç kuruşa beş köfte?