Türkiye'nin en başarılı liseleri belli oldu. Sıralamada Liselere Yerleştirme Sınavı sonucunda oluşan taban puanları ölçüt alındı.

FATİH FEN 27'NCİ OLDU
2019'un Türkiye'deki en iyi lisesi Galatasaray oldu. İstanbul Lisesi ikinci sırada yer alırken, ondan sonraki sıralama şöyle oluştu; 'Ankara Fen Lisesi, Beşiktaş Kabataş Erkek Lisesi, İzmir Fen Lisesi, İstanbul Atatürk Fen Lisesi, Çapa Fen Lisesi, Çağaloğlu Anadolu Lisesi, Bursa Tofaş Fen Lisesi, Aydın Fen Lisesi, Osman Ulubaş Kaysere Fen Lisesi, Buca İnci-Özer Tırnaklı Fen Lisesi, Adana Fen Lisesi, Denizli Erbakır Fen Lisesi, Konya Meram Fen Lisesi, Mersin Eyüp Aygar Fen Lisesi.' Peki bundan 10-15 sene önce hep ilk üçte yer alan Eskişehir'in liseleri ilk 100'de kendilerine yer buldu mu? Daha önceki yıllarda Türkiye Birinciliği kazanan ve her zaman ilk yedi sırada yer alan Fatih Fen Lisesi 27'nci sırada kendisine yer bulabildi. Malatya ve Manisa Fen Liselerinin bile gerisinde kaldı.

İLK YÜZE GİREMEDİ
Eskişehir'in en köklü liselerinden olan Eskişehir Anadolu Lisesi (EAL) ilk yüze giremedi. Bundan 8-10 yıl önce Eskişehir'le başarıda mukayese bile edilmeyen Erzurum, Tokat, Amasya, Adıyaman, Niğde, Çorum,Yalova, Afyonkarahisar'daki liseler bile ilk yüze girerken; EAL bu konuda nal topladı. Oysa EAL güya başarı çıtasını daha yukarıya çıkarmak için Proje Okulu yapılmıştı. Yıllardır okulun başarısında büyük pay sahibi olan öğretmenler sanki yetersizlermiş gibi gözyaşları içerisinde liseden gönderilmişti. Onların yerine lise yönetiminin kendi deyimiyle 'İlimiz okullarından en başarılı öğretmenler' transfer edilmişti. Peki sonuç ne oldu? Hüsran oldu. EAL Proje Okulu fiyaskosu oldu.
DİLİMDE TÜY BİTTİ
'Bizden olmayan insanlar iyi okullarda çalışmasın', 'Bizim sendikaya üye olmayanlar yönetici yapılmasın' söylemlerini yerine getiren İl Milli Eğitim Müdürleri bu başarısızlıkta en büyük pay sahipleridir. Eskişehir'de 'liyakat, sınav kazanma, başarı' gibi kriterleri çöpe atıp, bunların yerine 'sadece yandaş sendika üyesi olmayı' öne çıkaranlar; 'bu başarısızlık sizin' eserinizdir. Sizin sayenizde Eskişehir eğitimde 'her geçen yıl geriye' gidiyor. Eskişehir eğitimini 'kentte en iyi tanıyan ve takip eden gazeteci' olarak sürekli yazılarımda; İl Milli Eğitim Müdürlerini, ve siyasileri 'eğitimde liyakat, sınav kazanma, başarı gibi kriterlerini çöpe atmayın' diye çok uyardım. 'Ben liyakat değil sadakat istiyorum' diyen yandaş sendika başkanının 'yönetici atamalarında etkin rol oynamasına müsaade etmeyin' dedim. Bunlar olursa 'eğitimdeki başarı kalitesini geriye götürürsünüz' söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Sonuç ne oldu? Eskişehir eğitim konusunda Türkiye'de örnek gösteriliyordu. Şimdi o örnek gösterilen Eskişehir başarıda yerlerde sürünüyor.

35 BEDEN GİYENLER
Umarım yaklaşık üç ay önce İl Milli Eğitim Müdürü olan Hakan Cırıt, 'eskiden olduğu gibi liyakati öne çıkararak', Eskişehir'i tekrar 'eski başarılı dönemlerine' götürür. Üniversiteyi Eskişehir'de okuyan, ilimizde öğretmen, müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı, okul müdürü, Milli Eğitim Şube Müdürü olarak yıllarca görev yapan Cırıt'tan bu konuda ümitliyim. Çünkü Eskişehir'i tanıyor. Kimin neyi yapıp, yapamayacağını çok iyi biliyor. O'nun yönetiminde '35 beden giyenlerin' eskiden olduğu gibi 'hormonlu verilen puanlarla 55 bedenlik okullarda yönetici' olarak görev alacağını da düşünmüyorum.
--------------------------
CIRIT BEŞ YILLIK
ZULMÜ BİTİRDİ

Ercan Akkaya ve Harun Sever Eskişehir'in en başarılı okul müdürleriydi. Tıpkı Özcan Türkmen, Battal Uyar, Timur Faruk Yatmaz, İbrahim Bal, Samet Yağcıoğlu, Recep Şen, Abdülkadir Önder, İlhan Şan, Harun Sever, Yalçın Eker, Kenan Yüksel, Erol Ülker, Sinan Çolak, İsmail Şadanoğlu, Yeter Mantar, Ali Can, Ali Osman Karagöz, Şükrü Sağıroğlu, Yüksel Yüksel, Ömer Çil, Ömer Faruk Tuncer, Ramazan Kılıç, Erdoğan Çarkacı, Erdal Mete, Mükerrem Yurtçu gibi.

ÖZEN UYGULAMADI
Bu isimler beş yıl önce Eskişehir'e yeni gelen, kentin sokaklarını bile bilmeyen Şube Müdürleri tarafından düşük verilen mülakat puanlarıyla bir gecede yöneticilik görevleri üzerinden alındı. Çünkü bunlar Eğitim Bir-Sen üyesi değilllerdi. İl eski Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen bu değerlendirmeler yapıldığında Eskişehir'e yeni gelmişti. Altı yıl önceki AK Parti Eskişehir yönetimleri 'bu konuda bilgileri olmadığı için müdahil' olamadılar. Meydan iktidar yanlısı sendika Eğitim Bir-Sen'e kaldı. Özen bu konuda sendikanın her dediğini yaptı. Yukarıda belirttiğim gibi kentte yeni gelen şube müdürlerinin verdiği puanlarla başarılı okul müdürleri görevden alındı. Yerlerine 'bol kepçeden dağıtılan puanlarla yandaş sendika üyeleri' okul müdürü yapıldı. Atanan okul müdürlerinin yüzde 85'i Eğitim Bir-Sen'liydi. Haksız şekilde yöneticilik görevleri üzerlerinden alınan eğitimciler Yargıya gitti. Defalarca 'iptal ve yürütmeyi durdurma kararları' aldılar. Ancak eski İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ısrarla bu yargı kararlarını uygulamadı. Bu eğitimcilerinin çoğu emekli oldu. Sinan Çolak bu hukuk mücadelesi sırasında vefat etti.

DEVLETİN İTİBARINI KORUDU
Yaklaşık üç ay önce göreve başlayan İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, devletin ve kurumun itibarını korumak için bu konuda alınan yargı kararlarını uygulayacağını söyledi. Davaları kazanan Ercan Akkaya ve Harun Sever okul müdürlüğüne döndüler. Bu iki isim de Türk Eğitim-Sen Üyesi. Cırıt sözünde durarak, bu iki ismin yaşadığı altı yıllık zulmü sona erdirdi. Akkaya'nın Tayfur Bayar Anadolu Lisesi'ne, Harun Sever'in de Porsuk İlkokulu'nda Müdür olarak atanacağı öğrenildi. Daha önce açtıkları davaları kazanan Abdülkadir Önder, İlhan Şan, Yalçın Eker, Kenan Yüksel, Recep Şen, Erol Ülker, Zeynel Cengiz, Erdal Mete'nin de önümüzdeki günlerde okul müdürlüklerine dönmeleri bekleniliyor.

DOĞRU İLİKLEDİ
'Gömleğinizin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz ondan sonrası hep yanlış gider.' Cırıt alınan 'yargı kararlarını uygulayarak gömleğinin ilk düğmesini doğru' ilikledi. Bundan sonra da bu şekilde gideceğini düşünüyorum. Cırıt, geldiği günden beri eylem ve söylemleriyle yıllardır eğitimciler arasında yaşanan 'ayrımcılığa izin vermeyeceğini' ortaya koyuyor. Okul Müdürlerine, 'Öğretmenlerinizle uğraşmayın. Onların önünü kapamayın. Görevini iyi yapan öğretmen hangi görüşten olursa olsun sahip çıkın' diyor. Bu tavrıyla 'Ben sadakat değil, liyakat istiyorum' diyor. Cırıt'ın bu insancıl tavrı Eskişehir Milli Eğitim'inde yıllardır 'baskı ve tehditlerle at oynatanların' işine gelmeyecektir.
----------------------------------------
NOSTALJİ
İKİ BÜYÜK EFSANE

Kırmızı Şimşekler'in Anadolu İhtilalini yaptığı yıllarda tüm Türkiye'nin ağzında hep bir slogan vardı; 'Fethi Nihat Ender Filelere Gönder' 48 yıl öncesine ait fotoğrafta Eskişehirspor'un iki efsane ismi Fethi Heper ve Ender Konca 1971'de kazanılan Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Kupasıyla birlikte.

EİNTRACHT FRANKFURT'A
TRANSFER OLDU
22 Eylül 1947'de İstanbul'da doğan Ender Konca futbola Kasımpaşaspor'da başladı. 1966'da İstanbulspor'a transfer oldu. 1967'de efsanevi futbolcu haline geldiği Eskişehirspor'a geldi. 10 Aralık 1967'de ES ES Şekerspor'u 3-0 yendi. Ender Konca Eskişehirspor'daki ilk golünü burada attı (iki gol atmıştı) İlk sezonunu 12 golle tamamlayarak, takımın en golcü futbolcusu oldu. 1967-1971 yılları arasında Eskişehirspor'da oynayan Konca, 1971 yılında Eintracht Frankfurt'a transfer oldu. 1973-1977 yılları arasında Fenerbahçe'de oynadıktan sonra ES ES'e geri döndü. 1982 yılında 35 yaşında futbolu bıraktı. ES ES formasıyla 219 maça çıktı ve 48 gol attı. 35 kez millî takımlara çağrılan Ender Konca, 12 kez Türkiye U-18, 8 kez Türkiye U-21 ve 14 kez de Türkiye A Milli forması olmak üzere toplam 34 kez millî formayı giydi. Müsabakalarda 11 gol kaydetti.
İKİ KEZ GOL KRALI
Büyük Golcü Fethi Heper, havadan gelen topları yine havada ve göğsünde kontrol ettiği icin 'Çengel' lakabı ile tanınırdı. 3 Şubat 1944 Eskişehirli doğumlu olan Fethi, iki defa Türkiye Ligi Gol Kralı oldu. (1970-1972) Akademik kariyeri ile dikkat çekti. Türk futbolunun önemli futbolcularından Metin Oktay'la anne tarafında akraba olur. Futbol kariyerine yanında akademik eğitimini sürdürdü ve Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ndeki lisans eğitimini 1967'de, doktorasını 1978'de tamamladı. Maliye alanında 1981'de doçent 1988'de profesör unvanlarını aldı. Fethi Heper, profesyonel futbolculuktan profesörlüğe giden ilk ve tek Türk futbolcusudur. 3 kez A, 1 kez de Genç Milli oldu. ES ES forması altında çıktığı 240 maçta 104 gol kaydetti.
-----------------------------------
FIKRA
DEĞİŞTİ DEMESİNLER

Biletine büyük ikramiye çikan Temel'i üç ay sonra bakkal kasap ve borçlu oldugu diğer esnaf yolda çevirmis.
-Ula Temel, sana büyük ikramiye çıktığı halde üç aydir niye borcunu ödemeysun?
Temel sırıtarak yanıtlamış :
-Zencun oldi, değisti demesunlar.