Bir önceki yönetimin
'beceriksizliği yüzünden sezona -9 puanla' başlayan Eskişehirspor
'5 puanla' 1. Lig'in son sırasında yer alıyor. Son oynadığımız İstanbulspor maçında
'en az bir puan' almalıydık. İkinci yarıya umutlu girmek istiyorsak; ilk yarının son iki maçını mutlaka kazanmalıyız. Umarım evimizde oynayacağımız
'Balıkesirspor, deplasmanda karşılacağımız Boluspor maçlarından 6 puan' alarak, Adanaspor'u geçeriz. Son beş yıldır
'ilk yarıyı sonuncu tamamlayan hiçbir takım ligde' kalamadı. Son beş yıldır ligi
'sondan ikinci tamamlayan dört takım da' ligde kalamadı. Bir tek 2016-2017 sezonunda Samsunspor averajla 15'nci olarak lige tutunmuştu. Başkan Mustafa Akgören
'2 milyon Avro'ya acil ihtiyaç olduğunu söyledi. Yani 12 milyon lira. Taraftar, mevcut yönetimin
'kendi ceblerinden kulübe ne kadar para harcadığını' merak ediyor. Eğer kendi aralarında
'2-3 milyon lirayı bile toplayamıyorlarsa' neden göreve geldiler? Eskişehirspor Başkanlığı
'şikayet etme makamı' değildir. Çözüm yeridir. Akgören ve yönetimi ne yapıp, edip bu parayı bulmalıdır. Başta Jesse olmak üzere
'Kamal Issah, İbrahim Sissoko ve Mehmet Feyzi Yıldırım'ın alacakları ödenerek, takımda kalmaları sağlanmalı. Eskişehir'in milletvekilleri, belediye başkanları, işadamları kentin en önemli markası olan Eskişehirspor'a
'şaşı bakmaktan' vazgeçmeliler. Bu konuda bir tek Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u ayırıyorum. Eskişehirspor'a
'her zaman destek' verdi. Hep yanında oldu.
-----------------------------------------------
GÖNDERENLER KINA YAKSIN
'Keşke Kaan Ay başkanlığı bırakmak zorunda kalmasaydı. İşler iyiye gidiyordu. Sponsorluk anlaşmalarında mesafe kat edilmişti. Paralar ödenmeye başlanmıştı.' Bu sözler Vali Özdemir Çakacak'a ait. Çakacak ESGROUP'a yaptığı ziyarette bu sözleri söyledi. Çakacak, Eskişehirlilerin Kaan Ay'a sahip çıkmadığını da vurguladı. Ne diyeyim? Kaan Ay'ı gönderip, Osman Taş'ı başkanlığa getirenler kına yaksın. İşler iyi giderken, Ay'ı gönderek, ES ES'e çomak sokanlar Eskişehirspor'un şu andaki sportif ve ekonomik başarısızlığında baş sorumludur. Eskişehirspor ve taraftar gözünde artık inanılırlıkları kalmamıştır...
------------------------------------------------------------------
POLEMİKLERİ BIRAKIP SAHAYA ODAKLANMALI
'Yarın Eskişehirspor'da yine iyi bir ortam oluşturulsa, o şartlar elde edilirse, o imkanlara kavuşulursa Mustafa Denizli'yi buraya getirmeyin'
'Ben 4-5 yıl önce olmuş olsaydım, bugün Eskişehirspor'un 200 milyon borcu olmazdı'
'En kötü senaryolara her zaman hazırlıklıyım. Benim B, C, D, E planlarımızın hepsi hazır.'
Yukarıdaki bu sözler Eskişehirspor Teknik Direktörü Coşkun Demirbakan'a ait. Coşkun Hoca saha dışı gereksiz polemik yaratan açıklamalarla gündem olmaya çalışıyor. Aklı hep geçmişte olduğu için saha içi performansı da etkileniyor. Son maçta olduğu gibi gol yedikten sonra elindeki tek merkez santraforu çıkarıp; yerine kanat oyuncusu alıyor.
'Ben 4-5 yıl önce olmuş olsaydım, bugün Eskişehirspor'un 200 milyon borcu olmazdı' sözleriyle eski başkanları mı yoksa 4-5 yıldır takımı çalıştıran teknik direktörleri mi hedef alıyor? ES ES Süper Ligde oynarken kendisinin teknik direktör olarak tercih edilmemesinin öfkesiyle bu sözleri söylüyor. Halil Ünal ve Mesut Hoşcan süper lig de hiçbir takım çalıştırmayan Coşkun Hoca'yı neden teknik direktör olarak tercih etsin? Ondan daha kariyerli ve süper lig tecrübesi olan Rıza Çalımbay, Michael Skibbe, Bülent Uygun, Ersun Yanal, Samet Aybaba, Mustafa Denizli'yi takımın başına getirmekle hata mı yaptılar? Bu isimler tercih edilirken, kentte hiç kimse
'takımın başına Coşkun Demirbakan gelsin' demedi. Teknik direktörlük kariyeri hep 2. Lig (bugünün 1. Ligi) 3. Lig'de (bugünün 2. Ligi) geçti. Eskişehirspor'un bugün ekonomik durumu iyi olsaydı, Çoşkun Hoca takımın başına geçebilir miydi? O'nun için geçmişe boşuna takılarak, sahaya olan konsantresini kaybetmemeli.
Demirbakan;
'En kötü senaryolara her zaman hazırlıklıyım. Benim B, C, D, E planlarımızın hepsi hazır' diyor. Dünya da en başarılı teknik adamların bile C planı yokken, ekonomik olarak büyük darboğazda olan Eskişehirspor'u çalıştıran Coşkun Hoca'nın bırakın B ve C'yi, D ve E planlarının olması sevindirici(!) Demirbakan'a gereksiz boş polemikleri bırakıp, sahaya odaklanmasını tavsiye ediyorum. Bu yıl takımı ligde tutarsa; kariyer olarak büyük bir başarı elde edecektir.
---------------------------------------------------------
NOSTALJİ
53 YIL ÖNCE ŞAMPİYON ES ES
Futbolda ilk Anadolu Devrimi'ni yaşatan Eskişehirspor 19 Haziran 1965'te kentte faaliyet gösteren İdman Yurdu, Akademi Gençlik ve Yıldıztepe kulüpleri birleştirilerek kuruldu.
MAVİ BEYAZDAN
VAZGEÇİLDİ
Eskişehirspor'un forma renkleri belirlenirken, ilk olarak kentin simgesi Lületaşı'nın beyazı ile Havacılık kenti olarak bilindiğimiz için gökyüzünün mavisi düşünülüp, karar verilmiş. Ama daha sonra bu renklerin Yunan Bayrağını anımsattığı için vazgeçilmiş. Kulüpte yapılan toplantıda Kulubün ilk yöneticilerinden Nafiz Yazıcıoğlu'da o yıl Fransa Kupasını kazanan Rennes futbol takımının bir derginin ön kapağındaki sevinç fotoğraflarını gösterir. Odadaki herkes o dergideki siyah-kırmızı renklerin uyumuna, başarıyı bu renklerle yaşayacağına inanır. ES ES'in renklerinin Siyah Kırmızı olması oybirliği ile kabul edilir.
KIRMIZI ŞİMŞEKLER
Nafiz Bey'in teyzesinin oğlu dergide hayran kaldıkları formanın aynısını Fransa'dan yaptırıp Eskişehir'e yollar. Maddi sıkıntılar yüzünden bir süre gümrükte kalan bu formalar, uzun seneler takımımızla özdeşleşti. Kolları ve yakalarında siyah şerit bulunan kırmızı forma ve siyah şort ile nice başarılara imza atıldı. O dönemlerde bu formalar sayesinde ES ES Kırmızı Şimşekler lakabını aldı. Sonraki yıllarda Kırmızı Şimşekler lakabının Anadolu'da pek çok türevi vardır. Mor Şimşekler, Mavi Şimşekler, Kara Şimşekler gibi. Diğer bir deyişle Es-Es'in renklerini almayanlar lakabını aldı.
AMBLEMDEKİ ÜÇ YILDIZ
Eskişehirspor'un amblemini Aziz Bolel çizdiği eskizlerden yararlanarak Selahattin Vapur Çizdi. Amblemdeki üç yıldız Akademi Gençlik, İdmanyurdu ve Yıldıztepe kulüplerini temsil ediyor. Merhum Aziz Bolel'in Kurucu Başkanlığını yaptığı Eskişehirspor ilk yıl 2. Ligde mücadele etti. İlk yılında yenilgi almadan şampiyon oldu. Birinci Lige (Bugünün Süper Ligi) çıktı. Taraftarların ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES! sloganlarıyla şampiyonluğa koşan Eskişehirspor'un ilk teknik direktörü Abdullah Matay'dır.
İLK GOLÜ FETHİ ATTI
Eskişehirspor ilk resmi lig maçına 5 Eylül 1965'te çıktı. İlk maçta Kasımpaşa'yı 2-0 yendi. Eskişehirspor'un resmi maçta ilk golünü Fethi Heper bu maçta attı. O yıl tribünlerdeki büyük bir afiş dikkat çekiyordu. Afişte,
'Karşımızda Rakipler Kar Oluyor Eriyor, Milli Lig Bekle Eskişehirspor geliyor' yazıyordu.
İLK YÖNETİM KURULU
Aziz Bolel başkanlığındaki Eskişehirspor'un ilk yönetim kurulu şu isimlerden oluştu;
'Dündar Özbil, İsmail Özdemir, Niyazi Onal, Necmettin Eldem, Aydın Begiter, Ziya Şener, Abdullah Uygur, Yalçın Kılıçoğlu, Nafiz Yazıcıoğlu, Mustafa Doğramacı, Şükrü Kuntsal.' Kulüp Doktoru ise Lami Görker'di. Eskişehirspor'un ilk kaptanı Yüksel Özbek'tir. Kaleciliğini Hakkı Aygün'ün yaptığı ES ES'in ilk yıldaki ilk 11'i şu isimlerden oluştu;
'Hakkı Aygün, Mehmet Dülger, Mahmut Şölenişçi, İsmail Arca, Metin Büyüksolak, Ayhan Aşut, Muzaffer Çil, Kamuran Yavuz, Hasan Bora, Nihat Atacan, Fethi Heper.'
----------------------------------------------------
FIKRA
İLİŞKİMİZDEN KİME BAHSETTİN?
Futbol maçında seyirciler yanlış kararlar veren orta hakeme bağırmaktadırlar:
- İ... hakem, i... hakem!!!!
Bu çirkin tezahürat üzerine orta hakem, yan hakemlerden birinin yanına koşar ve şiddetle çıkışır:
- İlişkimizden kimlere bahsettin?