22 Mart Dünya Su Günü'ydü...
Nasıl ki, kadınları 8 Mart Kadınlar Günü'nde,
Yaşlılarımızı Yaşlılar Haftası'nda hatırlıyorsak,
Suyu da, Dünya Su Günü'nde hatırladık...
Elbette su, hayatımızın ayrılmaz bir parçası...
O nedenle unutmamız mümkün değil...
Ama önemini, değerini, nasıl kullanmamız gerektiğini sık sık unutuyoruz...
Her daim elimizin altında olduğu için,
Ulaşmakta güçlük yaşamadığımız sürece sorun yok...
Ancak deprem bölgesini izliyoruz...
İnsanlar bir duş alabilmek için televizyonlarda yetkililere yalvarıyorlar...
Suyun, ne kadar önemli olduğunu, depremzedelere sormak gerekiyor...
Öyle değil mi, evimizdeki birkaç saatlik kesinti bile (hazırlıklı değilsek) azap veriyor...
............
Uzmanlardan şu saptamayı hep duyarız;
'Türkiye bir deprem ülkesidir.
Bunu değiştirmek mümkün değil ama hazırlıklı olabiliriz...'
Şimdi benzer bir saptama da, kuraklık konusunda yapılmaya başlandı...
'Türkiye bir kuraklık iklimi ülkesidir...'
Yani bu şu demek;
'Türkiye meteorolojik koşullara bağlı olarak, bundan önce de dönem dönem önemli kuraklıklar yaşadı, bundan sonra da yaşayacak...'
Uzmanlar ilginç istatistikler paylaşıyor...
Türkiye'de yağışlarla birlikte yıllık ortalama 501 milyar metreküp su ortaya çıkıyor...
Bunun 158 milyar metreküpü denizlere gidiyor...
274 milyar metreküpü buharlaşıyor...
Akarsularla komşu ülkelerden 7 milyar metreküp, yeraltı beslenmeyle 28 milyar, yeraltı sularının çekimiyle 14 milyar metreküp su kullanılıyor...
Bu giriş çıkışlarla Türkiye'nin net 112 milyar metreküp su potansiyeli var...
Bu potansiyelin 57 milyar metreküpü kullanılabilir durumda...
Bu 57 milyar metreküpün 44 milyar metreküpü tarımda,
Kalan 13 milyar metreküpü ise içme, kullanma ve sanayide tüketiliyor...
Türkiye yıllık kişi başına su kullanımı 1700 metreküp...
Bu da ülkemizi, su sıkıntısı yaşayan ülkeler statüsüne sokuyor...
Zira örneğin Kanada için bu miktar 100 bin metreküp...
182 ülke içinde 132'nci sıradayız...
Ülke nüfusu arttıkça, önümüzdeki 10 yıl içinde bu miktarın 1000 metreküpe düşeceği öngörülüyor...
............
Eskişehir'e gelirsek...
Eskişehir Türkiye'nin az yağışlı bölgelerinden birinde...
Bir de buna mevsimsel kuraklık eklenince daha vahim hale geliyor...
DSİ verilerine göre, kente içme ve sulama suyu sağlayan Porsuk Barajında su seviyesi geçen yılın şubat ayında yüzde 39 iken bu senenin aynı döneminde yüzde 38,1 olmuş.
Aynı zamanda Porsuk Barajı, 454 milyon metreküp işletme hacmine sahip olduğu, barajın 28 Şubat itibarıyla durumu incelendiğinde aktif hacim 165,6 milyon metreküp su bulunduğu, bunun da yüzde 38,1 doluluk oranına tekabül ettiği belirtiliyor...
Seyitgazi Ovası'nı sulayan Kunduzlar Barajının doluluk oranı 28 Şubat itibarıyla yüzde 23,4 ölçülmüş.
Bu baraj geçen yıl aynı tarihte yüzde 49,9 doluluğa sahipmiş.
Seyitgazi ilçesi sulamasında kullanılan Çatören Barajının seviyesi geçen seneye kıyasla yüzde 7,4 azalarak yüzde 25,1'e gerilemiş...
İnönü ilçesi sulamasına kaynak oluşturan Dodurga Barajı'nda 28 Şubat'ta doluluk oranı yüzde 25,8 olarak kayıtlara geçmiş.
Bu barajın 2022 yılının aynı döneminde 27,9'u doluymuş.
............
Neyse niyetimiz felaket tellallığı yapmak değil ama;
Yine de,
Su kullanımı konusunda disiplinli ve tasarruflu olmalıyız...
Unutmayalım,
Su hayattır...
Su olmazsa,
Hayat da olma