Son süreçte Eskişehirspor üzerinden Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan'a yönelik sert eleştiriler var.
HALKI HİÇ TANIMIYORLAR
Bu iki isim ES ES'e yeterli desteği vermedikleri gerekçesiyle siyaseten yıpratılmaya çalışılıyor. Bu konuda kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak bunu yapanlar Eskişehir halkını hiç tanımıyor. Eskişehirliler bugüne kadar yapılan seçimlerde siyaset ve sporu hep ayırmıştır. Eskişehirspor'u şampiyon yapmış efsane başkanlar ve efsane futbolcular bugüne kadar girdikleri seçimlerde başarılı olamadı. Bu konuda yaşanan örnekleri siz okurlarım için şöyle sıraladım; 1983-1984 sezonunda Eskişehirspor 2.Ligde (Bugünün 1.Ligi) şampiyonluğa koşuyordu. Kulüp Başkanı Emirdağlı başarılı işadamı Yılmaz Sezer'di. DYP Eskişehirspor'dan dolayı onu Eskişehir Belediye Başkan adayı gösterdi. Ancak seçimde
'10 bin civarında oy alabildi.' ANAP adayı Sezai Aksoy bu seçimin kazananı oldu. Beklemediği miktarda oy alan Sezer çok gerilerde kaldı. O yıl Sezer başkanlığında Eskişehirspor şampiyon olarak tekrar birinci lige (Bugünün Süper Ligi) çıktı. Ancak
'takımı şampiyonluğa taşıyan efsane başkan bunun karşılığını oy olarak' alamadı.
EFSANE HEPER ÜÇÜNCÜ OLDU
26 Mart 1989 yerel seçimlerinde ANAP Sezai Aksoy'u tekrar başkan adayı yapmadı. O'nun yerine daha popüler birisini aday yapmak istedi. Bu isim Eskişehirspor'un Büyük Efsanesi Fethi Heper'di. Tüm ES ES taraftarının gönlünde taht kuran Heper Anavatan Partisi'nden Belediye Başkan adayı oldu. SHP'nin adayı ise 1973-1977 yılları arasında Eskişehir Belediye Başkanlığı yapan merhum Selami Vardar'dı. DYP'de sendikacı Muhittin Yılmaz'ı aday gösterdi. Vardar oyların yüzde 43,11'ini alarak (79 bin 767 oy) Eskişehir Belediye Başkanı seçildi. DYP adayı Yılmaz 51 bin 869 oy aldı. Eskişehirspor'un büyük efsanesi Fethi Heper bu seçimde 35 bin 396 oy aldı. Zeki Ünal 1990-1991 ve 1999-2000 yılları arasında Eskişehirspor Başkanlığı yaptı. 1987-1991 yılları arasında SHP Eskişehir Milletvekilliği yapan Ünal 27 Mart 1994 seçimlerinde CHP'den Odunpazarı Belediye Başkan adayı oldu. Bu seçimi 27 bin 307 oy alan DYP adayı Ayhan Boyer kazandı. DSP ve Anavatan Partisi adayları da Zeki Ünal'ı geçti. Ünal bu seçimde '
11 bin 191 oy alarak, dördüncü sırada' yer aldı.
ÜNAL'LI DYP YÜZDE 7 OY ALDI
Aynı Ünal 1995'de CHP 1. Sıra milletvekili adayı oldu. Ancak CHP Eskişehir'den milletvekili çıkaramadı. O seçimde DSP Eskişehir'de birinci parti oldu. Necati Albay, Mamhut Erdir DSP'den, İbrahim Yaşar Dedelek, Demir Berberoğlu DYP'den Mustafa Balcılar Anavatan Partisi'nden, Hanefi Demirkol Refah Partisi'nden seçildi. Eskişehirspor 1986-1987 sezonunda Türkiye Kupası'nda final oynadı. Aynı yıl Beşiktaş'ı penaltılarla yenerek Başbakanlık Kupasını kazandı. Aynı zamanda Eskişehirspor'un Kurucularından olan Kulüp Başkanı Aydın Begiter 1987 seçimlerinde Anavatan Partisi'nden aday adayı oldu. Ancak parti yönetimi Begiter'i
'beş kişilik milletvekili aday listesinin dördüncü sırasına' koydu. Anavatan Partisi üç milletvekili (Erol Zeytinoğlu, İsmet Oktay, Mustafa Balcılar) çıkardı. Dördüncü sırada olan Begiter milletvekili seçilemedi. Halil Ünal tüm imkansızlıklara rağmen 2005-2006 sezonunda Eskişehirspor'u 2. Ligde şampiyon yaparak birinci lige çıkardı. Bayrağı Nebi Hatipoğlu'na devretti. Ünal bu şampiyonluktan bir yıl sonra 2007 seçimlerinde DYP'den Eskişehir Milletvekili adayı oldu. DYP onu ikinci sıraya koydu. AK Parti yüzde 44,48 (194 bin 404) oy aldı. CHP yüzde 25,38 (110 bin 968), MHP yüzde 15,61 (68 bin 272) oy aldı. Halil Ünal'ın listesinde olduğu DYP ise yüzde 7 (30 bin 913) oy alabildi.
YA SERGEN'İ YA DA DEFTERLERİ
2007-2011 yılları arasında Eskişehir Milletvekilliği yapan dönemin Maliye Bakanı Merhum Kemal Unakıtan'ın Eskişehirspor'a büyük desteği oldu. Bir telefonuyla Gaziantep Belediyespor'dan dört futbolcuyu Eskişehir'e getirdi. Sergen Yalçın o yıllarda oynadığı takımın sponsorluğunu yapan firma onun ES ES'e bedelsiz gelmesini istemiyordu. Unatıkan o firmanın Yönetim Kurulu Başkanını arayarak,
'Ya Sergen'i gönder ya da defterlerini' diye sert çıktı. O firmanın sahibi, bu sözleri söyleyen Maliye Bakanı olduğu için Sergen'i ES ES'e göndermek zorunda kaldı. O'nun sayesinde ES ES 2007-2008 sezonunda 1. Ligde şampiyon olarak, Süper Lige çıktı. Unakıtan sayesinde gelen şampiyonluktan 9 ay sonra yerel seçimler yapıldı. Bu seçimlerde '
Eskişehirspor'a destek vermemekle eleştirilen Yılmaz Büyükerşen yüzde 51,50 (194 bin 945) oyla bugüne kadar ki en rahat seçimini' kazandı. AK Parti adayı Hasan Gönen yüzde 37,1 (140 bin 582) oyda kaldı. Unakıtan sayesinde gelen şampiyonluğun AK Parti'ye oy olarak bir getirisi olmadı.
ŞAŞI BAKMAZLARDI
Yazdığım bu örnekler gösteriyor ki; Eskişehirspor üzerinden Büyükerşen ve Karacan'ı siyaseten yıpratmak isteyenler bu konuda başarılı olamaz. Çünkü Eskişehirli seçmenler
'Sırf Eskişehirspor'a destek oldu, kulüp başkanlığı yaptı' diye birilerine belediye başkanlığı için oy vermeyi hiç düşünmedi. Belediye başkanlığı yapabilecek bilgi ve donanıma sahip olup olmadıklarına göre oyunu kullandı. Yani anlayacağınız gibi; Eskişehir siyasetinde ES ES'in oy olarak bir ağırlığı yok. Özellikle son yıllarda bu ağırlığın daha da azalmasında kimlerin kusuru olduğu ortada. Gerçekten seçmen gözünde bir ağırlığı olmuş olsaydı,
'Yılmaz Büyükerşen ve Harun Karacan ES ES'e bu kadar şaşı' bakmazlardı...
-----------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
HER EVLADA DERS HER BABAYA UMUT
Yaşlı bir baba kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş… Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş. Babasının isteğini fark eden oğlu, almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş…
AŞAĞILAYACI BAKIŞLAR
Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş… Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her seferinde üzerine dökmüş, yağı sakalına damlamış… Lokantadaki insanların bakışları da pürdikkat onların üzerindeymiş… Aşağılayıcı bakışlar, alaycı tavırlar, surat ekşitmelerle arada bir yaşlı babaya bakıyorlarmış. Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasının ağzına koymaya başlamış… Nihayet yemek bitmiş ve oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş, elini-yüzünü iyice yıkamış, üstünü-başını silip temizlemiş, saçını-sakalını düzeltip taramış, gözlüklerini silip gözüne takmış, ardından da koluna girip dışarı çıkarmış…
ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEY
Lokantada bulunanların hakaretamiz bakışları hala onların üzerinde… Hiçbir bakışı umursamayan çocuğun ise yüzünde hep tebessüm varmış, babası çok sevdiği yemekten yiyip lezzet aldığı için…
Yemek parasını ödeyip çıkıyorlardı ki, arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş:
– Hey evlat, burada bir şey unutmadın mı?
Az düşündükten sonra çocuk cevap vermiş:
– Hayır, masada bir şey bıraktığımı sanmıyorum!
Yaşlı amca:
– Hayır evlat, yanılıyorsun. Sen burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun!
Şaşkınlık içinde:
– Ne bırakmışım ki amca?!
– Sen burada, her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun!…
-------------------------------------
FOTO ŞAKA
Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal: Hocam, bu formanın hatırına 10 milyon liralık kaynak bularak, Eskişehirspor'a bir abilik yapın.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Halilciğim mirasyedi gibi bol para harcayarak, kulübü borç batağına sokanlar önce bir abilik yapsın da görelim.
--------------------------------------
FIKRA
Doktorlar kesin olarak içkiyi yasaklarlar Neyzen Tevfik'e. O günlerde Peyami Safa ziyaretine gider.
Odanın köşesinde büyük bir fıçı şarap görünce şaşırır tabii. Dayanamayıp sorar,
- Bu ne üstad, hani sen artık içmeyecektin? Neyzen Tevfik istifini bozmaz:
- Ne yaparsın oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.
- Peki içkinin ne faydası oluyor?
- Olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya geldiğinde yerinden kaldıramıyordum. Ama şimdi tek elimle bile kaldırabilirim!..