Eskişehirspor,
Bu şehrin tamamının üzerinde hemfikir olduğu birkaç şeyden biri…
Takımın başarılı olup yeniden Süper Lige çıkması,
Herkesin ortak isteği…
Herkesin ortak hedefi…
Bu hedefe ulaşmanın çok kolay olmayacağını, inişli çıkışlı bir sürecin bizi beklediği açık…
İster istemez,
Maç maç bakacağız…
Yendiğimiz zaman başka, berabere kaldığımızda başka, yenildiğimizde bambaşka ruh haline bürüneceğiz…
Ancak hepsinin sonucunda,
Ulaşmak istediğimiz hedefin ne kadar yakınında ya da uzağında kaldığımız, en belirleyici şey olacak…
O nedenle de,
Puan kayıpları yaşandığında,
Takımı, teknik direktörü, yönetimi eleştiren, eksik ya da yanlış olduğu düşünülen şeyleri yazacağız…
Kırmadan, dökmeden…
***
Aslına bakarsanız,
Spor muhabiri arkadaşlarımızın dışında bizlerin takımla ilgili yazılar yazması, 'biraz daha dışarıdan ve biraz daha objektif' olarak da algılanabilir…
Kimse yanlış anlamasın, spor muhabirlerinin tarafsız olamadıklarını söylemiyorum, onlar beni anlar…
Diğer taraftan takımın da tüm unsurlarıyla birlikte, bu eleştirilere soğukkanlı bakması gerekiyor…
Zaten,
Bıçağın kemiğe dayandığı bir noktaya gelinirse, herkes bunun farkında olacak ve gereken yapılacaktır…
Bizlerin gazete sayfalarında, taraftarın sosyal medyada ve Eskişehirlilerin kendi aralarında konuştukları her şey, bu takımın başarılı olması için…
Telafisi mümkün olmayan noktalarda takılıp kalmamak için…
***
Gördüğümüz o ki,
Basında ve kamuoyunda,
Takıma karşı eleştiriler biraz yükselince, hemen karşı açıklamalar geliyor…
Şimdilik her şey, ölçülü ve saygılı bir seviyede…
Ancak unutulmaması gereken nokta şu;
Eskişehirspor cezasını bitirip taraftarının önüne çıktığında, destek çok önemli bir itici güç olacaktır kuşkusuz…
Ancak bunun tam tersi durumda da, tribünlerden yükselecek rahatsızlığın ve sıkıntının nelere mal olacağını herhalde en iyi Başkan Ünal biliyor…
Orada, tribünde yoğunluk artacak…
Önce destek olarak, büyük bir coşku olarak…
Allah korusun tersi bir durumda da, çok büyük baskı olarak…
İşte tüm tereddüt bu noktada ortaya çıkıyor…