Görünüm'deki dünkü yazımda CHP'de İstifa etmeyen 12 il Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Atan, Nuray Mamuh, Serdar Ay, Erhan İnan, Meral Bakır, Melal Akın, Mustafa Atay, Ali Rıza Yılmaz, Füsun Sular, Fikret Tunalıer, Semih Geneci, Gülesin Sönmez ve yedekten çağrılan Fidan Uğur, Meral Yazıcı, Murat Türkyaman toplanarak yeni İl Başkanını seçtiğini yazmıştım.

BANA LAYIK GÖRMELERİ
BENİ GURURLANDIRDI

CHP'nin yeni İl Başkanının Rıdvan Atan olduğunu okurlarımıza duyurmuştum. Rıdvan Atan dün sabah beni telefonla aradı. Böyle bir toplantı olduğunu doğrulayarak, 'Arkadaşlarımız benim İl Başkanı olmamı istedi. CHP İl Başkanlığı çok onurlu bir makamdır. Böyle bir makamı bana layık görmeleri beni gururlandırdı. Arkadaşlarım, genel merkez ile görüşme yapmam için üç arkadaşımla birlikte bana yetki verdi. Ancak İl Başkanlığım ile ilgili bir kararı karar defterine işlemedik. Bundan dolayı şu anda İl Başkanı değil, İl Başkan Vekili durumundayım. Benim için İl Başkanının kimin olmasından daha önemlisi CHP Eskişehir İl Örgütü'nün bu kaostan çıkarılmasıdır. Bunun için CHP'nin Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ile görüştüm. Kendisine CHP İl Kongresi'nin olağanüstü olarak toplanması gerektiğini belirttim. Bu kongre sayesinde partinin tekrar düzlüğe çıkarak, genel seçimlerde başarılı olacağını söyledim. Biz istifa etmeden, CHP'ye yeni yönetim atanamaz. CHP Genel Merkezi bizi görevden alıp, 45 gün içinde Olağanüstüye gidebilir. Veya kendisi Olağanüstü kongre kararı alabilir. En doğru olanı seçim yapılmasıdır. Kongrede herkes kazananı kutlar ve onun yanında yer alarak, CHP'nin Eskişehir'de birinci parti olması için gece gündüz çalışır. Bu olmadığı takdirde bizde aramızdan seçtiğimiz İl Başkanını karar defterine yazar, çalışmalarımıza başlarız' dedi.

ANKARA'DA
GÖRÜŞTÜLER

Rıdvan Atan, yönetim kurulu üyeleri Melal Akın, Ali Rıza Yılmaz ve Meral Bakır ile birlikte dün Ankara'ya gidip, Tekin Bingöl ile görüşmüşler. Bingöl, Eskişehir heyetinin bu görüşlerini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK'a ileteceğini söylemiş. Rıdvan Atan ve arkadaşları olağanüstü kongre istiyor. Bu yapılmadığı takdirde Rıdvan Atan'ın İl Başkanlığı karar defterine işlenerek, 15 kişilik İl Yönetim Kurulu ile yola devam edilecek. CHP Genel Merkezi bu isteği nasıl karşılayacak? Üç gün önce Nihat Çuhadar tarafından yapılan İl Yönetimini düşürme operasyonundan CHP Genel Merkezinin haberi var mı? CHP'de herkes son yaşananlarla ilgili CHP Genel Merkezi'nin ne karar alacağını bekliyor. Şu bir gerçek ki; Rıdvan Atan ve arkadaşları kendilerine güveniyor olmalılar ki olağanüstü kongreyi istiyorlar.

*******

'ÇOCUKLARIMIZA HIRSIZLIK ÖĞRETMİYORUZ'

Eğitim-İş Şube Başkanı Ebru Subaşı Sungar önceki gün beni ziyaret etti. Ebru Hanım ile sendikal konular, Eskişehir'deki eğitim konularıyla ilgili bol bol sohbet ettik.

SONHABER'E
TEŞEKKÜR ETTİ

Sırf kadrolaşma yapma adına yapılan müdür atamalarında, çok sayıda eğitimciye haksızlık yapıldığını belirten Sungar, 'İnsanlar mağdur edildi. Kariyer, liyakat, sınav kazanma gibi değerler göz ardı edildi. Sadece 'yandaş sendikaya üye' diye müdürlüğü hak etmeyen insanlara bol kepçeden puanlar verildi. Hak, hukuk gibi kavramlar hiçe sayılarak, onları okullara müdür olarak atadılar. Bu ortamda Sonhaber Gazetesi ve siz gücün değil, haklının ve mağdurun yanında oldunuz. Haberlerinizle, köşe yazılarınızla bu hukuksuzluğa karşı dik durdunuz. Ard arda mahkemeler tarafından verilen 'Yürütmeyi Durdurma' kararları bu işin hukuka aykırı şekilde yapıldığını birilerinin gözünü iyice soktu. Kaleminize sağlık diliyorum. Sendikam adına size ve Sonhaber Gazetesi'ne teşekkür ediyorum' dedi. Bende kendisine teşekkür edilecek bir şey yapmadığımızı söyledim. 'Biz sadece gazetecilik görevimizi yaptık' dedim.

ATAMALAR İPTAL
EDİLMELİ

Sungar, üyeleri olan Abdülkadir Önder, İbrahim Samet Yağcıoğlu, Fazıl Yalçın Eker ve Mükerrem Yurtçu'nun mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldığını vurgulayarak, 'Bu kararlar en kısa sürede uygulanmalı. Mağdur edilen dört üyemiz eski görevlerine bir an önce dönmelidir. Hukuka aykırı şekilde yapılan tüm yönetici değerlendirmesi ve atamaları iptal edilmeli' dedi.

YALAKALIK YAPARAK
YÜKSELMEYİ ÖĞRETMİYORUZ

Ankara'da 'Laik Eğitim ve Emeğe Saygı Yürüyüşü' kapsamında Kızılay'a yürümek isteyen Eğitim-İş üyesi öğretmenlere biber gazı ve TOMA ile müdahale edilmesini kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sungar, 'Yaşananlar, AKP iktidarının Cumhuriyetini seven, laik ve çağdaş öğretmenden nefret ettiğinin resmidir. Peki bunlar bize niye kızıyorlar? Biz okullarda çocuklarımıza hırsızlık öğretmiyoruz. Biz şiddeti öğretmiyoruz. Biz birilerinin üzerine basarak, iktidar gücüne yalakalık yaparak yükselmeyi öğretmiyoruz. Biz çalışarak, kazanmayı öğretiyoruz. Biz sevgiyi öğretiyoruz. İnsan sevgisini, vatan sevgisini, bayrak sevgisini öğretiyoruz. Bunları yaparken bizlerden neden nefret ediyorlar?' dedi.

AİLEME KARŞI BİR
SORUMLULUĞUM VAR

Sungar, Ankara'da son yapılan eyleme, eşinin kardeşinin ciddi bir hastalığı nedeniyle gidemediğini belirterek, 'Göreve geldiğim günden bugüne sadece bu eyleme katılmadım. Eşim şehir dışında kardeşinin yanında kaldığı için iki çocuğumu bırakıp eyleme gidemedim. Aileme karşı bir sorumluluğum var' dedi. Sohbetimizin sonunda göreve geldiği günden beri Eğitim-İş'te önemli işlere imza atan Ebru Hanıma başarılar diledim.

****************************

Cumartesi
Hikayeleri

MÜVEKKİLİNİZ KAPIYA BAKMIYORDU

Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu. Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:

KARISI KAPIDAN GİRECEK
- 'Sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum.. Buna az sonra sizler de inanacaksınız.. Neden mi? Bakın, simdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek..
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10...'

ÖLDÜRÜCÜ HAMLE
Bütün jüri kapıya dondu. Kimse girmedi içeri. Avukat bir savunma dehasıydı; öldürücü hamlesini yaptı..
-'Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız.. İşte kararı verirken buna güvenmenizi talep ediyorum.'
Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı.

BEN DE KAPIYA BAKTIM
Mahkeme çıkısında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı:
-'10'a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız. Neden böyle bir karara imza attınız?'
-'Doğru' dedi jüri başkanı; 'Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu!'

********

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç: Yıldırım Bey, 3 Temmuz şike sürecini iyi yönetemeyerek, el birliğiyle seyirciyi statlardan kaçırdınız.

Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ: Böylesi daha iyi oldu Bakanım. Bakın geçmişte hükümeti her maç protesto eden seyirciler artık tribünlere gelmiyor.

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören: Bakanım Göksel Bey doğru söylüyor. Stada seyirci gelmesin. Sponsorlar kaçsın. Milli Takım Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına gidemesin önemli değil. Yeter ki uzun adam ve Aziz Başkanımız üzülmesin. Ben de koltuğumda rahat rahat oturayım.