Evet, bunlar Eskişehir'de oluyor; evet, bunlar Eskişehir'in mevzuları. Sanat, ille de sanat. Geçen yazımda bahsettiğim gibi bazılarının inatla 'heykel, çiçek böcek kenti oldu' yorumları devam ederken medeniyetin simgeleri bir bir kentte yerini alıyor ve Eskişehir ülkeye ve dünyaya da örnek olmaya devam ediyor. Kentin en büyük şansı olan isimlerden değerli sevgili Ahmet Ataç belki de tekrarı bir daha zor olan şeyler yapıyor ve olağanüstü bir zemin hazırlıyor. Kendisiyle yaptığımız söyleşilerde de hep konuştuğumuz gibi engellemek isteyenlere, kıskananlara ve üzülenlere rağmen bu çalışmalar devam etmeli. Bunu pişmiş toprak başlığı altında kısaca tekrar belirtmek de isterim. Peki bu pişmiş toprağın önemi Başkan'ın kendi kaleminden su şekilde yazıldı;
'Belediyemizce bu yıl 11'incisi düzenlenen Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu 'adalet'e adanmıştır... Geleneksel pişmiş toprak üretimi ve sanayisinin gelişimine katkı sağlaması; toprağın sanata dönüştürülerek değerlendirilmesi ve kent kimliği ile özdeşleştirilmesi; adına Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu'nun onbirincisini düzenliyoruz.Üretim amaçları ve yöntemlerinin çeşitliliği sayesinde geniş bir alana yayılan terracotta, günlük kullanım amaçlı nesnelerden, sanat eserlerine uzanan yelpazeyi ortak bir evrende sunmuştur. Bu aynı zamanda evrensel ve yerel özellikleri kendisinde toplamasını sağlamış, bu birliktelik varlığını geliştirerek sürdürmesine ön ayak olmuştur.
Bu çok yönlü malzemenin, doğduğu topraklarda, bütün boyutlarıyla ele alınabileceği bir sempozyum oluşturma fikri, Frig uygarlığına mesken olan Eskişehir'de hayat buldu. Böylece Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu; terracottanın sanatsal, endüstriyel ve bilimsel yönlerini içeren bir buluşma halini aldı. Eskişehir'imizin tuğla-kiremit sektörüne öncülük etmiş kuruluşu Başak Kiremit bu çabamızda hep bizimleydi. Anadolu Üniversitesi'nin değerli öğretim üyeleri, pişmiş toprağın bilimsel açıdan değerlendirilmesi ve bunların geleceğe taşınmasında destekçimiz ve yol göstericimiz oldu. Pişmiş toprağın geleneksel üretimini yaparak bu alandaki yaratıcılıklarını gelecek kuşaklara taşıyan üreticilerimiz, açılan stantlarda kent halkıyla buluştu ve sempozyuma renk kattı. Sempozyumun gerçekleşmesine katkı veren kurum, kuruluş ve kişilerle birlikte kent halkının bu kimliği canlı tutma çabası bize de güç vermektedir. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'na destek veren kurum ve kuruluşlar ile çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor, bir sonraki sempozyumda yeniden birlikte olmayı diliyorum.'
NEDEN PİŞMİŞ TOPRAK?
Tuğla ve kiremit, tarihte imalatı yapılan ilk yapı malzemesidir. Evlerimizin ana maddesi olan bu sıcak yapı malzemesi bu güne kadar mükemmel karakteri ile dizayn, boyut ve işlevi dışında, hemen hemen hiç değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir. M.Ö 4. yüzyılda Babil Kulesi'nin yapımında 85 milyon adet tuğla kullanıldığı dikkate alındığında o tarihlerde nasıl bir endüstriyel çalışma yapıldığı görülmektedir. Anadolu'da Lidyalılar döneminde üretilen tuğla, Roma ve Bizans döneminde gelişmiş ve Osmanlı döneminde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Günümüzde, tuğla ve kiremit üretimi inşaat sektörünün gelişimine paralel olarak yükselmiştir. Sektörel durgunluk genel ekonomik gelişmelerden kaynaklanmıştır. Eskişehir'de 1920'li yıllarda başlayan tuğla ve kiremit üretimi kentteki endüstrinin temelini oluşturmuştur. Bir ilki yaşayan Eskişehir, Marsilya tipi kiremidi üretmiştir. İnsan yaşamında vazgeçilmez bir ürün olan pişmiş toprağın gerek endüstri gerekse sanat boyutuyla değerlendirilmesi ile Eskişehir'e sağlayacağı artı değere katkı vermek amacıyla Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'nun onbirincisi düzenleniyor.Sempozyum 8-24 Eylül arasında eski Eti fabrikası alanında...