Türkiye için önemli bir dönüm noktası olan 31 Mart Yerel Seçimler süreci, 'Beka mı, Demokrasi mi?...' tartışmalarının kıskacına sıkışmış durumda.
Cumhur İttifakı, 'Toplumu ayrıştırarak oyları konsolide etmeye çalışırken…'
Millet İttifakı da 'Cumhuriyet ve demokrasi değerlerinde toplumu birleştirmeye çalışıyor…'
Ama öne çıkan yoğun polemikler nedeniyle toplumun temel sorunları sağlıklı olarak tartışılamıyor…
Örneğin, 'Eğitim alanımızda kalite ve eşitlik yerlerde sürünüyor…'
Ne yazık ki seçimin tantanalı tartışmaları arasında dikkatlerimizi 'Eğitim Sorunları/ Önerileri…' gibi bir konuda yoğunlaştırabilmek çok zor…
YEREL SEÇİM BİLDİRGELERİNDE 'EĞİTİMİN ADI YOK'
31 Mart Yerel Seçimlerine katılacak tüm siyasal partilerin 'Yerel Seçim Bildirgelerini' incelediğimizde görülüyor ki:
'Eğitim konusunu birkaç cümle ile geçiştiriyor…'
Bence bu durumun arkasında 'Belediyelerin eğitimle ilgili olmadıkları öngörüsü/ algısı yatıyor…'
Bu öyle garip bir algı ki; 'Eğitimi dinselleştiren ve ticarileştiren merkezi hükümet, vakıflar, tarikatlar, şirketler eğitimle ilgilensin ama belediyeler bu işe karışmasın…'
Ne yazık ki böyle bir durum tam da tek adam sistemine uygun olan bir yaklaşımdır…
Seçim tartışmalarında popüler hale gelen tek eğitim konusu 'Kreş açmak…'
Çünkü Türkiye eğitimin birçok alanında olduğu gibi, 'Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE)/ Okul Öncesi Eğitim' konusunda da sınıfta kalmış durumda…
Örneğin, 'OECD ülkelerinde EÇE 3- 5 yaşlarında başlıyor ve bu alandaki okullaşma oranları yüzde 90- 100 arasında…'
Ülkemizde ise 'EÇE okullaşma oranı (Kamu ve özel kesim toplamı) yüzde % 35 civarında…'
Üstelik kamu kreşleri çok yetersiz, özel kreşler ise çok pahalı…
Yani halkın kreş talepleri karşısında denize düşenler belediyelere sarılıyor…
'YAŞAM BOYU EĞİTİM' VE BELEDİYELER

Son yıllarda dünyada eğitim alanında öne çıkan iki önemli konu var.
Birisi 'Eğitimde kalitenin yükseltilmesi ve eşitliğin sağlanması…'
Diğeri de 'Yaşam Boyu Eğitim…'
Bu iki önemli ana konu doğal olarak sıkça birbirinin içine giriyor ve 'Eğitimde yerel olanakların ve yerel kararların geliştirilmesi…' alt konusu da giderek önem kazanıyor.
Çağımızda eğitimle ilgili birçok uluslararası kuruluş, 'Eğitimin yaşam boyu sürmesi gerektiği…' konusunda çoğunlukla görüş birliğindedir.
Yaşam boyu eğitim konusunda da temel görev yerel yönetimlere düşmektedir. Çünkü yurttaşların merkezî hükümetle ilişkileri 'dönemseldir'.
Oysa yerel yönetimlerle yurttaşların ilişkileri '7/24 ve yaşam boyudur…'
Ülkemizde yerel yönetimlerle ilgili yasalar ve toplumsal yaşam pratiğinden kaynaklanan zorunluluklar, belediyelere 'yaşam boyu eğitim' alanında önemli yetki ve görevler yüklemektedir.
Uygulamada belediyeler tarafından sürdürülmekte olan 'yaşam boyu eğitim çalışmaları'; yer (merkez), branş çeşitliliği ve kursiyer öğrenci sayıları bakımından yüksek rakamlara ulaşmış durumdadır.
Ancak belediyelerin eğitim alanında yaptıkları çalışmalar nitelik ve nicelik olarak yeterli değildir.
Üstelik mevcut çalışmalar da diğer eğitim kuruluşlarıyla ve diğer belediyelerle eşgüdümlü değildir.
YAŞAM BOYU EĞİTİMDE ESKİŞEHİR FARKI
Eskişehir, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından beri yaşam boyu eğitim tarihimizde önemli yerleri olan 'Millet Mektepleri, Halkevleri, Halk Eğitim Merkezleri' gibi uygulamalarda önemli bir merkez olmuştur.
Köy Enstitülerinin kuruluş ve uygulama aşamalarında da Çifteler Köy Enstitüsü diğer enstitülere örnek olmuştur.
Eskişehir'de 1982 yılında kurulan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi ise milyonlara ulaşan öğrenci sayısı yanı sıra, ürettiği özel projelerle yaşam boyu eğitim alanında Türkiye'ye ve dünyaya örnek olmayı sürdürmektedir.
Ayrıca Eskişehir'de 1990 sonrasından günümüze 'Eğitim örgütleri, belediyeler ve üniversiteler tarafından birlikte düzenlenen kaliteli ve katılımlı anma etkinliklerinin' doğal sonucu olarak; 'Belediyelerin Eğitimdeki Yeri ve Yaşam Boyu Eğitim' konusunda çok zengin bilgi ve kültür birikimi oluşmuştur.
Bugün Eskişehir merkezindeki üç belediye tarafından sürdürülmekte olan yaşam boyu eğitim çalışmalarına 7'den 70'e yaşlarda katılım sayıları on binlerle ifade edilmektedir.
Bu bağlamda, Eskişehir' de Tepebaşı Belediyesi bünyesinde Sayın Ahmet ATAÇ'ın başkanlığı dönemlerinde 'Belde Evleri' adı altında çok yaygın bir biçimde sürdürülmekte olan yaşam boyu eğitim çalışmalarının son yıllarda 'Tepebaşı Belediyesi Kent Enstitüsü' adı altında sürdürülmesi örnek bir uygulamadır.
16 Şubat 2019 tarihinde Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 'Belediyelerin Eğitimdeki Yeri ve Kent Enstitüleri' konulu söyleşide paylaşılan sunumlar, bu konuda önemli açılımlar getirmiştir.
Bu toplantıya konuşmacı olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım KAYA'nın şu sözleri, konunun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması açısından önemli olmuştur:
'Eskişehir deyince sadece tüm kentlerde yarattığı ilgi çekici güzelliği değil, bir eğitim kenti de akla geliyor.'
'Tepebaşı Belediyesi de bu kapsamda Kent Enstitüsü projesi ile çok güzel bir kıvılcım ortaya atmış.'
'Biz bu kıvılcımı partimizin genel merkezinde paylaşacağız ve CHP yönetiminde olan diğer belediyelerimize tanıtacağız.'
'Tepebaşı Belediyesi'nin bu güzel örneğinin yaygınlaşması adına elimizden geleni yapacağız…'
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım KURT tarafından, 31 Mart seçimleri sonrası için önerilen '100 Kreş Açacağız!..' projesi ise konumuz açısından ilginç ve önemli bir örnektir.
Yaşam boyu eğitim açısından Eskişehir'de oluşan bu güzelliklerin yerel seçimlerden sonraki gelişimini, yani 'Yerel Seçim seli geçtikten sonra ortada kalan kumları…' sizlerle birlikte izlemeye ve irdelemeye devam edeceğiz.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…