Olay malumunuz Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Hayvanat Bahçesine
İzmir'den getirilen 6 Ceylan telef oldu. İddialara göre ceylanlara saldıranlar sokak köpekleri. Sokak köpeklerinin saldırması sonucunda korkan Ceylan'ların sağa sola çarparak ölmüş olmaları da direk olarak köpeklerce öldürülmeleri de bir ihmali gündeme getiriyor. Nitekim bunu bu şekilde gören Büyükşehir Belediye Başkan'ımızda Hayvanat Bahçesi müdürünü görevden alarak gereğini yapmıştır. Ancak tuhaf ve garip olan Ceylan'ların ölümü üzerine özellikle Büyükşehir Belediye Meclisinde AKP'li üyelerce ve yerel basının bir bölümünce tartışmanın farklı noktalara taşınıp günlerce gündemde tutmaya çalışmış olmalarıdır. Hatta Hayvanat Bahçesinin kapatılması gerektiğini savunmalarıdır. Elbette ortada bir hata kusur varsa konuşulmalıdır ancak bu duruma adeta cinayet süsü verilmeye çalışılması da büyük bir haksızlıktır. Dünyanın birçok ülkesinde hayvanat bahçeleri vardır ve soyu tükenmeye yüz tutmuş bazı hayvan türleri içinde olmalıdır. Özellikle doğa da yaşam alanlarının yok olması, hayvanların avlanması, çevre kirliliği nedenleri ile ölmeleri hayvanat bahçelerinin gerekliliğini açıklamaktadır. Tabii ki bu tartışmaya hayvanların özgürlüğü kısıtlanıyor, dar alanlarda yaşayıp doğal hayattan uzaklaştırılıyor diyerek karşılık verilebilir. 1978'de UNESCO tarafından ilan edilen 'Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi''ne göre tüm hayvanlar yaşam hakkına sahiptirler. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur. Hiç bir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır. Hayvanlar üzerinde acı çektiren deneyler yapmak da hayvan haklarına aykırıdır. Görüldüğü üzere öncelikli olan önemli olan hayvanlara yaşama imkanlarının sağlanmasıdır. Doğada da olabilir koruma altında bulunan hayvanat bahçeleri gibi yerlerde de olabilir. Hayvan Hakları Evrensel Bildirisini Yılmaz Hoca gibi birinin bilmemesi mümkün mü? Tabii ki değil. Mümkün olmadığı gibi aksine hareket etmesi de düşünülemez nitekim bugüne kadar birçok olayda ve konuda olduğu gibi tavrı nettir. Hayvanların korunması ve kollanması noktasında bir hayvanat bahçesi yaratmaya çalışmaktadır. Ceylan'ların ölmesi bir talihsizliktir. Eminim buna en fazla o bahçede çalışan görevliler ve Yılmaz Hoca üzülmüştür. Olayı farklı yerlere çekip eleştirecek konu bulamayınca olayları büyütmek kime fayda getirir merak ediyorum. Hele hele haberi veren bazı yerel gazete muhabirlerinin yerel basına farklı temsilciliklerini yaptıkları ulusal basına farklı dille haber geçmeleri de yandaşlıktan başka bir şey olmamaktadır. Keşke aynı hassasiyet ülkemizin içinde bulunduğu zor günlerde yaşanan sorunlar içinde gösterilse. Ama anlaşılan Yılmaz Hocanın yıpratılması ve yıpranması birileri için her şeyi diğer sorunlar ise hiçbir şeyi ifade ediyor!...