7 Ekim'de Görünüm'de kaleme aldığım 'Vekillerimiz Afetzede Üreticiyi Yalnız Bıraktı' başlıklı yazımda Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli'nin afet gören çiftçilerin zararlarının karşılanması için Eskişehir'in yedi milletvekiline mektup yazarak, gönderdiğini belirtmiştim.

ALACAKLI KAPIYA DAYANDI
9 Eylül'de gönderilen mektuplara hiçbir vekilin geri dönmediğini ifade ederek; 'Eskişehir'in milletvekilleri Harun Karacan, Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Arslan Kabukçuoğlu, Metin Nurullah Sazak afetten zarar gören üreticinin feryatlarına duyarsız kalmamalı. Onlara şaşı bakmaktan vazgeçerek, yaralarının sarılmasını sağlamalıdır' dedim. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü bu yazımla ilgili açıklama gönderdi. Eskişehir'de Haziran 2019'da yaşanan sel ve dolu felaketi sonrası çiftçilere verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Süllü, 'Çiftçilerimizin yaraları sarılmadığı gibi, alacaklılar kapıya dayandı' dedi.

HİÇBİR ADIM ATMADILAR
Süllü açıklamasında şu görüşleri dile getirdi; '4-16 Haziran 2019 tarihleri arasında gerçekleşen sel ve dolu felaketleri sonrası sahadaki incelemelerinin ardından, mağduriyetlerin giderilmesi için Eskişehir Valiliği, İl Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası, Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi TARSİM ve Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirdikleri temasların sonuç vermeyeceğini anladıktan sonra Temmuz 2019'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kanun teklifi sunarak; zarar gören alanların afet kapsamına alınmasını istedik. Geçen süreçte yetkili kurumlar ve iktidar, çiftçilerimizin yaralarını sarmak için hiç bir adım atmadı. Çiftçilerimiz zararlarının karşılanmasını beklerken son ödeme tarihi 31 Ağustos 2019 olan Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası borçlarını ödeyemedi. Çiftçilerimize yüklü miktarlarda ödeyemeyecekleri, borç tebligatları geliyor. Zamanında ödeme yapamadıkları için de faiz işliyor.
Geçen yıla göre, yüksek enflasyonla yüzde 40 artan tarım girdileri yükü altında olan, zararı karşılanmayan, geçen yılın sertifikalı tohum desteklerini daha alamayan; vadesi gelen borçlarını ödeyemeyen çiftçimiz, zor koşullar altında ayakta durmaya çalışıyor. Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Köylü Milletin Efendisidir' sözleri ile tanımladığı çiftçilerimiz, doğal afetlerin yol açtığı zararın sosyal devlet ilkesi gereğince karşılanmasını beklerken temerrüde düştü.'

SESİNE KULAK VERİN
Tarım ve Orman Bakanlığı'na verdiği yazılı soru önergesi ile 'yetkililerin neden sessiz kaldığını bir kez daha sorarak' afetten zarar gören çiftçilerin üretime devam edilebilmesi için, borçlarının bir an önce ertelenmesi, faizlerin silinmesi ve borçlarının taksitlendirilerek yapılandırılması talebini yineleyen Süllü, iktidara seslendi: 'Sürekli batık yandaş şirketleri kurtarmak yerine artık, Milletin Efendisinin Sesine Kulak Verin.'
------------------------------------------
NOSTALJİ
ZAFERLERİN BAŞKANI CELAL SÖLPÜK

1970-1971 Sezonu. 48 yıl önce Eskişehirspor'un destanlar yazdığı dönemde Kulüp Başkanı merhum Celal Sölpük, Adalet Partisi iktidarının Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Orhan Oğuz, AP Eskişehir Milletvekili merhum İsmet Angı ve dönemin Valisi Mustafa Karaer taraftarlarla birlikte bir maçta Eskişehirspor'un galibiyet coşkusunu yaşıyor.

ÜÇ BÜYÜK KUPA
Celal Sölpük, Eskişehirspor'un üçüncü başkanıdır. 1970-1976 yılları arasında Başkanlık yaptı. ES ES'in en başarılı olduğu yıllarda birinci adamdı. O'nun döneminde Sevilla zaferini yaşayan ES ES '1 Cumhurbaşkanlığı, 1 Türkiye Kupası, 1 Başbakanlık kupası' kazandı. Eskişehir'de sevilen sayılan işadamı olan Sölpük 1996 yılında 75 yaşındayken vefat etti. Tarihte hep 'Zaferlerin Başkanı' olarak anılacak. Eskişehir'e ve Eskişehirspor'a verdiği hizmetler asla unutulmayacak. Sölpük'e Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun.

46 YAŞINDA BAKAN OLDU
1969 Ağustos'unda Adalet Partisi'nin (AP) Eskişehir'de yapılan önseçiminde dönemin Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ün ardından ikinci olan Oğuz, 12 Ekim 1969'da yapılan seçimde Eskişehir Milletvekili seçildi. AP oyların yüzde 46,53'ünü alarak tek başına iktidar oldu. O seçimde Adalet Partisi Eskişehir'den 4, CHP ise 2 milletvekili çıkardı. Orhan Oğuz 46 yaşında Milli Eğitim Bakanı oldu. Oğuz, Bakan olduğunda Türkiye'de sadece 6 üniversite vardı. Yeni bir kanun tasarısı çıkartarak, Sakarya, Konya, Eskişehir ve Bursa'da mühendislik ve mimarlık yüksekokullarını açtı. Bu okullar zaman içerisinde akademiye dönerek hepsi birer üniversite oldu. Eskişehir Ziraat Enstitüsü'nü ve Adana Tıp Fakültesi'nin kurulmasını sağladı. 12 Mart 1971 Muhtırası ile AP Hükümeti istifa etti. Oğuz, 14 Ekim 1973'de tekrar milletvekili seçildi. AP seçimde başarısız oldu.

DEMİREL'E KARŞI ADAY OLDU
Orhan Oğuz, daha sonraki yıllarda 'En büyük pişmanlığım' dediği şeyi yaparak, Demirel'in karşısında AP Genel Başkan adayı oldu. Ancak kendisine destek sözü veren milletvekili ve senatörler, kongrede onu yalnız bıraktı. Genel Başkan seçilemedi.
Orhan Oğuz 1983 yılında İstanbul Marmara Üniversitesi'ni kurdu. 1965, 1969, 1973, 1977'de olmak üzere dört dönem Eskişehir milletvekilliği yapan Mehmet İsmet Angı 13 Temmuz 1992'de vefat etti. Eskişehir'e büyük hizmetleri olan Angı'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. Mustafa Karaer1967-1971 yılları arasında Eskişehir Valiliği yaptı. Bu fotoğrafın çekildiği günden birkaç ay sonra başka ile tayin oldu. 2009 yılında 85 yaşında vefat etti.
------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak:
Binali Bey, enflasyonu tek haneli rakamlara indirdim. Sırf damadım diye kimseye yaranamadım.
Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım: Burası çok önemli. Her şeye zam üstüne zam yaparak, bu işi nasıl başardın? Bunu akıl ettiğin için sana Nobel Ekonomi Ödülü vermeliler!!!
--------------------------------------
FIKRA
SEKİZ NUMARALI KUTU

Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış.... Kapıya yazmış... ' Vizite ücreti 100 tl İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz... ' Vizite pahalı ama, doktor gerçekten iyi doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... 'Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum... 'Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: 'Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin' Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... 'Ama Bu b.k!!!!!' Doktor sakin, 'Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.. 'Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. 'Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...! 'Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, 'Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?' demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, 'Ama, o kutuda b.k var!'... Doktor, 'Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...'Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.. 'Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum...'Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, 'Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin' diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, 'S..cem, seni de sekiz numaralı kutunu da...' diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, 'Geçmiş olsun! Bakın artık yapabiliyorsunuz!!!!'