Kuruyemişçilerdeki 'çekirdek' fiyatı,

Yakında bademi, fındığı geçerse sakın şaşırmayın...

Ayçiçeğinin başına gelenlere bakılırsa, gayet mümkün...

Küçüklüğümüzde mahalle bakkalına gider;

'Ahmet amca, 25 kuruşluk çekirdek verir misin?' derdik...

Ahmet amca da,

Gazete kağıdından yaptığı sivri külaha, ya da iki çay bardağı çekirdeği doldurup uzatırdı...

Sanırım şu aralar, alıp başını giden kuruyemiş fiyatları içinde en makul olanı hala çekirdek...

Ayçiçeği, gündöndü, günebakan, günçiçeği...

Ne güzel, ne çeşit isimleri var...

Bazen de yolumuz bir köye düşerse,

Tarlaya giderdik...

Tarla sahibi, yeteri kadar olgunlaştıysa gündöndü, cebinden çakısını çıkartır keser, koca bir tekerlek gündöndüyü elimize tutuştururdu...

Hem öyle 'aranızda paylaşın' diye değil, bilirlerdi ki bölüşürken kavga çıkacak, her birimize birer tane...

Bolluk, bereket böyle bir şeydi demek ki...



Gel zaman git zaman, 24 Ocak kararlarından sonra her şey birdenbire değişmeye başladı...

Serbest ekonomi dediler, global ekonomi dediler...

Her şeyin beti bereketi kaçıverdi...

Aracılar,

Galiba onlara 'kabzımal' deniliyor,

Para kazanmanın kolay yolunu buldular...

Domates üretimi çok mu bol, fiyatlar düşüyor mu?

Kamyon kamyon domates denize dökülürdü, sırf fiyatı yükselsin diye...

Soğan, kavun, karpuz, patates, her şey...

Devlet tarımsal destekten elini ayağını çekmeye başladıkça, meydan bunlara kaldı...

Girdiler tarlaya, en geberik fiyatlarla ürün almaya başladılar...

Üretici para kazanamıyordu, tüketici tarla fiyatının katbekat üzerine domates, soğan alır olmuştu...

Devlet tarıma yatırım yapmıyor, üretime çeki düzen vermiyor, üreticiyle aracıyı baş başa bırakıp kenara çekiliyordu...

Çiftçi, bir kilo buğdayın fiyatına bir bardak çay içemez hale gelmişti...

Tarımsal üretimden para kazanamayan köylü, çiftçi toprağını bırakıp şehre göçüyordu...

Şehir nüfusu arttıkça konut ihtiyacı, yol ihtiyacı derken, tarlalar yavaş yavaş betonlaşmaya başlıyordu...

Yanlışlar yanlışları kovaladı...

'Nasıl olsa verimli topraklarımız çok, birazını kullansak bir şey olmaz' felsefesi iyice yerleşti...

Margarinle büyüyen neslin kafası ancak bu kadar çalışıyordu işte...



Daha birkaç yıl önce soğan ve patatesin başına neler geldiğini gördük...

Türkiye gibi bir ülkede, kış mevsiminde portakalın fiyatı 10 TL'yi gördü...

Ayçiçeğinden girdik nerelerden çıktık...

Üretmediğimiz makinelerin-araçların testlerini yapacağız diye,

Ürettiğimiz sebzeden, meyveden, tahıldan vazgeçiyoruz...

İşte, geldiğimiz nokta...