Önce 31 Temmuz tarihli 2 Eylül Gazetesi'nde Hakkı Kutlu'nun köşesinde yer aldı…
Kutlu,
Yılmaz Büyükerşen'in Fethullah Gülen ile görüştüğü hakkında iddialar olduğunu ve Büyükerşen'in buna cevap vermesi gerektiğini söylüyordu…
Bir kere şuradan başlayalım ki,
'Öncelikle iddia sahibi iddiasını kanıtlamak zorundadır…'
Öyle olmazsa,
Ben burada öyle iddialar ortaya atar, sonra da muhatabına-muhataplarına 'hadi cevap verin' der çıkarım işin içinden…
Bu arkadaş,
Beni sık sık, gazetecilere ayar vermekle suçlar ama, olup bitene bakılacak olursa, kendisinin ayar tutacak yeri kalmamış…
Bir gazetecinin bu tür söylentilerle, dedikodularla, fısıltılarla yazı yazması, olsa olsa ya cehaletindendir ya da burada açıkça yazılması uygun olmayan hesaplar nedeniyledir…
***
Türkiye,
15 Temmuz gecesinden bu tarafa, olağanüstü günlerden geçiyor…
Türkiye'yi kana bulayan,
237 kişinin ölümüne, 2 binin üzerinde kişinin yaralanmasına, binlerce kişinin yaşamının geri gelmeyecek şekilde değişmesine, milyarlarca liralık zarara yol açmış birinden söz ediyoruz…
Ve
Bazıları o kadar ucuz, o kadar ucuz işlerin peşine düşüyor ki, bütün yaşadığımız acıların aslında hangi kafa yapısı yüzünden yaşandığını daha iyi anlıyoruz…
Bu kadar kanın ve canın üzerine siyasi rant hesabı yapmak da ne demektir?
Siz,
Devletin kılcal damarlarına kadar girmiş,
Cumhurbaşkanının yanı başındaki yavere kadar nüfus etmiş bir yapı varken, bu konuda tek kelam etmekten korkun, sonra da kalkıp 'Büyükerşen 2 yıl önce görüşmüş mü görüşmemiş mi?' savsatasının peşinden koşun…
Bu neyin kafasıdır Allah aşkına?
***
Gelelim Mehmet Ali Kalkan isimli vatandaşa…
Kendisi,
Ne ve hangi amaçla böyle bir şeyi sorma gereği duymuş bilemeyiz…
Ancak 4982 sayılı Bilgi Edinme yasasına sığınarak böyle bir soru sormak kadar komik bir şey olamaz…
Büyükerşen, istese bu soruyu cevaplamayabilirdi, yasa buna izin veriyor…
Zira böyle bir şey sormak, üstelik de 'şehirde dedikodusu yapılıyor' diye sormak, akıl tutulmasından başka bir şeyle açıklanamaz…
***
Evet siyasi hırs, çirkin yüzünü bir kez daha gösteriyor…
Şöyle bitirelim;
Diyorlar ki;
Böyle bir şeyi önce gazete köşesine taşımak, sonra da hiç ilgisi olmamasına rağmen bir yasaya sığınıp sormak galiba;
Saklayacak çok şeyleri olan birilerinin hedef şaşırtmaya yönelik hezeyanları olabilir…'
Hadi bakalım…
Alın size yeni bir iddia…
