'Benim önceden bir şey söylemem aslında bütün dengeleri biraz daha alt üst eder. Kavgaları biraz daha arttırır. Allah sağlık versin. Ömrümüzü sağlıklı bir şekilde oraya kadar tamamlayalım. Hizmetlerimizin biteceğini bitirelim. Eksiklerimiz varsa tamamlayalım. Gün gelince ya nasip. Allah ne gösterir, devran ne gösterir bilinmez. Hiç bilmediğiniz zaman bilmediğiniz şeyler oluyor Türkiye'de. Siyasette mühendislik hesabı gibi hesap yapılmaz. Bir sürü insan var. Kimler çıkar daha. Kim bilir ne büyük cevherler vardır. Benden daha iyi adaylar çıkabilir. Bugün ki Türkiye koşullarında ne olacağını kestirmek mümkün değil.'
AYNI ÜÇLÜYLE SEÇİME GİRER
Yukarıdaki bu sözler Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e ait. Büyükerşen, ES TV'de yayınlanan Soruyoruz Programında 'Önümüzdeki seçimlerde yeniden aday olacak mısınız?' sorusuna bu sözlerle yanıt verdi. Ben Yılmaz Büyükerşen'in 2019'da tekrar Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağını düşünüyorum. Seçildiği 18 Nisan 1999'dan bugüne sayısız Meclis Toplantısı ve etkinlikte takip ettiğim Büyükerşen'in su sözleri kendisinin 'Kim bilir ne büyük cevherler vardır. Benden daha iyi adaylar çıkabilir' sözlerini inanarak söylemediğini düşünüyorum. CHP'de gönlünde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı düşünen hiç kimse kendisini kandırmasın. Büyükerşen 'aday olacağım' derse, kesinlikle olur. Büyükerşen bırakmadığı sürece kimse onun yerine aday olamaz. Yılmaz Hoca'nın adaylığı CHP'nin Türkiye'de alacağı oylara da olumlu bir etkisi var. Ben CHP'nin 2019'da aynı üçlüyle seçime gireceğini düşünüyorum.
VEKİL OLMAK İSTEYEBİLİRLER
Yılmaz Hoca Büyükşehir adayı olur. Ahmet Ataç Tepebaşı, Kazım Kurt Odunpazarı adayı olur. Aday oldukları sürece 2014'ü kazanan bu üçlüyü CHP Genel Merkezi asla bozmaz. Tabi ki Ataç ve Kurt ileriki dönemde belediye başkanlığı değil de milletvekilliğini tercih edebilirler. Böyle bir durumda Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adaylığı için yeni isimler çıkabilir. Kazım Kurt'u yıllardır tanırım. İyi bir örgütçüdür. Eskişehir'de siyaseti en iyi bilenlerin başında gelir. Kurt siyasi yaşamında hiç belediye başkanı olmayı düşünmedi. O'nun hedefi hep Ankara'ydı. Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Bakan olmak gibi büyük hedefleri vardı. Kaderin bir cilvesi olarak Odunpazarı Belediye Başkan adayı oldu. Seçimi kazanıp, Başkan da oldu. Kurt ilk seçimde milletvekili adayı olursa hiç şaşırmam. Ataç'ta 'Tepebaşı'nda yapacağımı yaptım. Büyükşehir'de olmadı, milletvekili adayı olayım' diyebilir. Ancak ben ikisinin birden milletvekili adayı olacağına ihtimal vermiyorum. CHP Genel Merkezi böyle bir durumda bu isimlerden sadece birisine milletvekili adayı olma şansı verir.
ÇAKMAK ÖNE ÇIKIYOR
Peki Kurt veya Ataç'ın milletvekili olması halinde onların yerine CHP'nin adayı kim olur? Şu anda bir bürokratın ismi öne çıkmaya başladı. 1999 yılından bugüne Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Büyükerşen hiçbir bürokratın televizyona çıkmasına izin vermedi. Erdin Erol, rahmetli Mustafa Mansız, Garip Yıldırım gibi güçlü bürokratlar hiçbir zaman televizyona çıkmadı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Engin Çakmak geçtiğimiz aylarda ES TV'ye çıkarak, bu konuda bir ilki yaptı. Bence Yılmaz Büyükerşen'in Çakmak'a televizyona çıkması için izin vermesinin bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Eskişehirliler Çakmak'ı ilk seçimlerde ilçe belediye başkan adayı veya milletvekili adayı olarak görürlerse hiç şaşırmasınlar…
-----------------------------------------------------------------------------------------
GENÇLER GELECEK DEĞİL GÜVEN KAYGISI YAŞIYOR
7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında, ülkemizde canlı bombalar dolaşıyor. Bu katiller kendilerini patlatıp, yüzlerce masumu katlederken, ülkeyi yönetenler bu hain saldırıları hep lanetliyor, kınıyor ve yayın yasağı getiriyor.
ÖLÜM YASAĞI İSTİYOR
Türk halkı bu yaşananlar karşısında 'artık yeter' derken ülkede yayın yasağı değil, ölüm yasağı istiyor. Teröre son verecek güçlü bir irade istiyor. Gençlerimiz önceden gelecek kaygısı yaşardı. Bugün ise güven kaygısı yaşıyor. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni gelişim düzeyini yükseltmek için muasır medeniyetler seviyesini işaret etmişti. Sosyal, ekonomik ve bilimsel açıdan diğer ülkelerden daha önde olan Avrupa'yı model almamızı istemişti.
Ne yazık ki AK Parti iktidarı planlı bir şekilde Türkiye'nin Batı'ya olan yönünü Ortadoğu bataklığına çevirdi.
Ülkemizi Ortadoğu mezhep bataklığına bulaştırdı.
Savaştan kaçan 3,5 milyon Suriyeliyi besleyerek zaten en büyük bedeli ödeyen ülkemiz ne yazık ki iflas eden Ortadoğu politikaları yüzünden sırtımıza yeni bedeller daha yüklenmeye başlandı.
YENİ ŞEHİTLER TEPESİ OLMASIN
Ülkemiz yangın yerine dönerken, güven ortamı kalmadı. Ülkeyi yönetenler artık terör örgütleri tarafından kandırılmasın. İnsanlarımız teröre kurban gitmesin. Canlı bombalar kendilerini patlatırken, istihbarat birimlerimiz kış uykusuna yatmasın. Her gün 10'larca şehit haberi gelmesin. Analar, çocuklar, babalar ağlamasın. Kendi çocuklarını aldıkları raporlarla askere göndermeyenler, parası olanlara bedelli askerlik yaptıranlar televizyonlarda, meydanlarda 'Şehit edebiyatı' yapmasın. Artık yeni ölümler olmasın. Babalar, analar evlatlarını toprağa gömmesin. Yeni şehitler tepesi, şehitler köprüsü, şehitler okulu, şehitler parkı olmasın. Ülkemin güzel insanları, cennet vatanımda barış ve huzur içerisinde yaşasın…
------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bak Putin bugünden sonra artık kimse beni aldatamaz.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Sayın Erdoğan, aldatılma ve kandırılmanın kitabını yazmış birisi olarak bugün bana Dünyanın en güzel kısa fıkrasını anlattınız.
Cumhurbaşkanı eşi Emine Erdoğan: Tayyipciğim, 'bizi kimse aldatamaz, ancak biz kendi kendimizi aldatırız' deseydin ya keşke!