CHP'nin Olağanüstü Büyük Kurultayı 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde Ankara Ticaret Odası Salonu'nda yapılacak.

12+2 DELEGE
OY KULLANACAK
Kongrede genel başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce yarışacak. CHP Eskişehir Kurultay delegelerinin kongredeki tavırları ne olacak? Eskişehir'in 12 Kurultay delegesi var. Bu üyeler şöyle sıralanıyor; 'Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Erman Gölet, Erdal Çakıcıer, Vural Yörük, Yavuz Metin, Hülya Cesur Aydın, Sibel Ekinci, Ali Rıza Menevşe, Gülnur Şenel, Ali Ünal, Ebru Tatlı.' Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ve Parti Meclisi Üyesi Gaye Usluer doğal delege olarak oy kullanacak.

BEŞİNİN OYUNUN
RENGİ BELLİ
Kılıçdaroğlu'na destek imzası veren İl Başkanı Nihat Çuhadar'ın delege olmadığı için oy kullanma hakkı yok. Milletvekilliğini bırakıp, Odunpazarı Belediye Başkanı olan Kazım Kurt'ta kongrede oy kullanamayacak. Kongrede oy kullanacak 14 delegeden beşinin oyları belli. PM Üyesi Gaye Usluer ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç kongrede Kılıçdaroğlu lehine oy kullanacak. Milletvekili Süheyl Batum, Erman Gölet, Gülnur Şenel'de oylarını Muharrem İnce'den yana kullanacak. Erdal Çakıcıer'in oyu şu an için Kılıçdaroğlu'na yakın görünüyor. Vural Yörük ve Hülya Cesur Aydın'ın oyları da şu an için İnce'ye yakın duruyor.

SARIGÜL ETKİSİ
Mustafa Sarıgül ağırlığını koyarsa, Ali Rıza Menevşe, Ebru Tatlı, Sibel Ekinci ve Ali Ünal'ın oyları Kılıçdaroğlu'na dönebilir. Sarıgül dışında kimse bu isimleri Kılıçdaroğlu için oy attırmaya ikna edemez. Bu tabloya göre Eskişehir kurultay delegeleri ikiye bölünmüş durumda. Sanki Sarıgül'ün etkisiyle Eskişehir'de 8 oy Kılıçdaroğlu'na 6 oy İnce'ye çıkar gibi gözüküyor.

*

SEÇİM MEYDANLARINDA 'GÜL' LER ÇARPIŞABİLİR

25 yıl önce. 9 Kasım 1989'da Merhum Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçiliyor.

'VELİAHT' DİYORLARDI
O yıllarda partililerde ve kamuoyunda Başbakanlık için iki isim ön plana çıkıyordu. Bunlardan birisi Mesut Yılmaz'dI. Partinin kurucularından birisiydi. Ancak Özal, Yılmaz'ı statükocu buluyor, onun Başbakan olmasını istemiyordu. Diğeri ise Hasan Celal Güzel'di. Özal'ın Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) Müsteşar olduğu dönemden beri onun ekibindendi. Güzel, 1986 ara seçimlerinde Gaziantep'ten ANAP milletvekili seçildi. Özal hükümetinde Devlet ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlerinde bulundu. Güzel için o dönemde herkes 'Özal'ın prensi'. 'Veliaht' diyorlardı. Kamuoyunun beklentisi Özal'ın Başbakanlık için Hasan Celal Güzel'i işaret edeceği yönündeydi.

TURGUT ÖZAL'IN
ÖĞÜDÜNÜ DİNLEMEDİ
Bundan dolayı Mesut Yılmaz, Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemiyordu. Yılmaz, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'a gidip, 'Sizi Cumhurbaşkanı yapalım' önerisinde bulundu. Özal tarafından Başbakan atanacağını aklının ucundan geçirmeyen Akbulut'ta Yılmaz'a ' Özal'dan sonra siz Başbakan olun' karşı önerisini yaptı. Turgut Özal 9 Kasım 1989'da Cumhurbaşkanı seçildiği gün TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'u başbakan olarak atadı. Özal 17 Kasım 1989'da yapılacak Kurultay'da herkesin Akbulut'u desteklemesini istedi. Bu atama karşısında hayal kırıklığına uğrayan Hasan Celal Güzel, Özal ile görüştü. Özal Güzel'e, 'Hasan, acele etme, sırası gelince aday olursun' öğüdünde bulundu. Güzel bu öğüdü dinlemeyerek, Kurultay'da Genel Başkan adayı olduğunu açıkladı.

AKBULUT FIKRALARI
Bu açıklamadan sonra tüm gözler Yılmaz'a döndü. Siyasi zekası Hasan Celal Güzel'den daha iyi olan Yılmaz aday olmayacağını açıkladı. Kongrede Yıldırım Akbulut'u destekledi. Çünkü o da biliyordu ki Akbulut emanetçiydi. Güzel kongreyi kazanırsa, genel başkan olma şansı kalmazdı. Büyük Kurultayı Yıldırım Akbulut kazandı. Akbulut'u destekleyen Yılmaz partide hiçbir üst düzey görev almadı. Bakanlık istemedi. Kongre biter bitmez, bir sonraki kongrede genel başkan ve başbakan olabilmek için çalışmaya başladı. Akbulut, Özal ne isterse yapıyordu. Semra Özal'ın İstanbul İl Başkanı olmak istiyordu. Turgut Özal 22 Şubat 1991 tarihinde Semra Özal'ın İl Başkanlığına karşı çıkan yeğeni Hüsnü Doğan'ı Milli Savunma Bakanlığı'ndan azlettirdi. Semra Özal 3 Mart 1991'de İstanbul İl Başkanı oldu. Özal'ın yakın çevresiyle olan kavgası, Akbulut'u tiye alan 'Akbulut fıkraları' Yılmaz'ı daha da güçlendiriyordu.

AKP'DE YAŞAYACAK
15 Haziran 1991 tarihinde yapılan Büyük Kongrede Başbakan Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz Genel Başkanlık için yarıştı. Semra Özal Mesut Yılmaz'ı destekliyordu. Ancak Turgut Özal tarafsızmış gibi gözükerek, Akbulut'un seçimi alması için gizliden çalışıyordu. Kongreyi Mesut Yılmaz aldıktan sonra delegelere teşekkür konuşmasında Turgut Özal için 'Manevi Liderim' diyordu. Ancak hiçbir zaman Özal'a manevi lideri gibi davranmadı. Yılmaz ile Özal'ın araları hiçbir zaman iyi olmadı. Şimdi diyeceksiniz '25 yıl önceki yaşanmış bu olayı niye köşenize aldınız?' Aynı olayın bir benzerini bugün AKP yaşayacak. Recep Tayyip Erdoğan, tıpkı Özal gibi kendi sözünden çıkmayacak birini başbakan olarak atayacak. 27 Ağustos'ta yapılacak Olağanüstü Kurultayda bu kişi Genel Başkan seçilecek. AKP Haziran 2015 seçimlerine bu başbakanla gidecek.

KARTLAR YENİDEN
DAĞITILACAK
Cumhurbaşkanlık görevini sonlandırdıktan sonra partiye dönecek olan Abdullah Gül, 28 Ağustos'tan itibaren, Haziran 2015 seçiminden sonra yapılacak kurultayda Genel Başkan olabilmek için çalışmalarına başlayacak. Bu kurultayda Tayyip Erdoğan'ın adayını alt edip, Genel Başkan olmaya çalışacak. Buna benzer bir durumda CHP'de yaşanacak. 5-6 Eylül tarihlerinde yapılacak Büyük Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen Mustafa Sarıgül'ün öncelikli hedefi kendisini partiden uzaklaştıran Deniz Baykal ve ekibini tasfiye edilmesidir. Bunu başardıktan sonraki en büyük hedefi ise CHP Genel Başkanlığıdır. Sarıgül, Haziran 2015 seçimlerinde olası bir başarısızlık durumunda, Kılıçdaroğlu'na karşı Genel Başkanlık yarışını kazanmayı planlıyor. Bakalım Abdullah Gül ve Mustafa Sarıgül 25 yıl önce Mesut Yılmaz'ın yaptığını başarabilecekler mi? Başarırlarsa seçim meydanlarında GÜL'ler çarpışacak. 2015 Haziran'ından sonra AKP ve CHP'de kartlar yeniden dağıtılacak. Yerelde siyaset yapanlar şimdiden saflarını belirlemek zorunda kalacak.

*

SENDİKA BAŞKANINDAN ANLAMLI VEDA

İbrahim Dursun Eskişehir'de memur sendikacılığının gelişmesinde önemli katkıları olan bir isimdir.

23 YIL BAŞKANLIK YAPTI
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen Eskişehir Şubesi'nin Kurucu Başkanı olan Dursun, sendikal bilgisi, ilkeli duruşuyla gençlere hep örnek oldu. 23 yıl sürdürdüğü sendika başkanlığını kendi isteğiyle bırakan Dursun, mücadele bayrağını gençlere teslim etti. 25 yıldır aktif sendikacılık yapan Dursun, bu davranışıyla, oturdukları koltukları bir türlü bırakmayan başkanlara anlamlı mesaj vermiş oldu.

CEZALAR ALDI YILMADI
23 Kasım 2013 tarihinde yapılan kongrede tek liste ile seçime giren Dursun, oyların tamamını alarak güven tazelemişti. Kendisi görevi bırakmasaydı, iki yıl sonra yapılacak kongrede karşısına başka bir aday çıkmazdı. Sendikal mücadelede defalarca haksızlığa uğradı. Cezalar aldı. Ama yılmadı. Heyecanını yitirmedi. Çağdaş Cumhuriyet'e ve Bayrağımıza hep sahip çıktı. Dursun başkanlığı bırakmış olabilir. Ancak sendikal mücadelesi asla bitmeyecektir. İbrahim Dursun'u sendikal mücadeleye verdiği emeklerden dolayı kutluyorum. Yeni yaşamında başarı ve mutluluk diliyorum. Bayrağı Dursun'dan devralan Metin Ucal'a da yeni görevinde başarılar diliyorum.

*

foto şaka

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Muharremciğim bak aynı yağmurda birlikte ıslanmıyor muyuz? Niye karşıma aday oldun ki?

CHP Genel Başkan Adayı Muharrem İnce: Kemal Bey, siz şemsiyenizin altında grand takım otururken ben naylonun içinde poşetlenmiş haldeyim. Böyle mi birlikte ıslanıyoruz?