25 Ağustos Pazartesi günü Görünüm'de 'Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki Skandalın Peşini Bırakmayacağız' başlıklı yazıda yaklaşık iki ay önce ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ameliyathanesinde çekilen fotoğrafları yayınlayarak, ortaya çıkardığımız büyük sağlık skandalı ile ilgili sorular yönelterek, bu olayın peşini bırakmayacağımızı belirtmiştim.

İSTENEN BİLGİ GELMEDİ

Hastanede çalışan bazı personeller yazım ile ilgili arayarak, 'Haberinize rağmen, aynı skandal devam ediyor. Fotoğraflarla belgelenen sağlık skandalı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı neden soruşturma açmıyor?. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?' diye tepkilerini dile getirdi. Son yazımdan sonra Vali Güngör Azim Tuna, ESOGÜ Rektörlüğü'ne resmi yazı göndererek, Sonhaber'in ortaya çıkardığı skandal ile ilgili bilgi istemiş. Ancak Rektörlük nedense bugüne kadar Vali'nin istediği bilgi yazısını hala hazırlayıp gönderememiş veya göndermemiş. İstenilen bilgi yazısının gelmemesi Valilik çalışanları tarafından, 'ESOGÜ Rektörü yoksa Vali'yi takmıyor mu?' soru ve yorumlarına neden oldu.

İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?

14 Temmuz 2014 tarihinde gazetemizin manşetinde yer alan 'Fotoğraflarla Sağlık Skandalı' adlı haberle ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ameliyathanesinde çekilen fotoğrafları yayınlayarak, büyük bir sağlık skandalını ortaya çıkarmıştık. Fotoğraflar, bir defadan fazla kullanılması yasak olan tıbbi malzemelerin steril edilerek, hastalarda tekrar kullanıldığını gözler önüne sermişti. Bu malzemelerin birisinin fiyatının sadece 1,5-3 Lira arasında olması 'insan hayatı bu kadar ucuz mu' sorusunu akıllara getirdi.

HASTA İÇİN BÜYÜK TEHDİT

Hasta vücudunun içerisinde kullanılan tek kullanımlık malzemeler (Kateter, Entübasyon Tüpü (Endotrekeal Tüpü) , Kemik İliği Biopsi İğnesi ve Biopsi iğnesi) insan hayatı için büyük önem taşıyor. Haberimizde Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bu malzemelerin Sağlık Bakanlığı mevzuatına aykırı şekilde steril edilip, bir defadan fazla kullanıldığını fotoğraflarla belgelemiştik. Bu malzemelere bulaşan hasta kanı, müküsü ve salgısı tam anlamıyla temizlenemediği için tekrar kullanılan hasta için büyük tehdit oluşturuyor.

ÇİZGİLER TURUNCUYA DÖNÜYOR

Tek kullanımlık malzemeler hasta vücudundan çıkarıldıktan sonra önce yıkanıyor. Daha sonra Steril deposundaki steril poşetlerinin içine konuyorlar. Üzerlerine üstünde beyaz çizgiler olan otoklav bantları yapıştırılıyor. Bu poşetler steril cihazında steril ediliyor. Steril edilirken, bant üzerinde beyaz çizgiler turuncuya dönüyor. Üzerinde turuncu çizgili olan poşetler steril edilmiş olarak diğerlerinden ayrılıyor.

ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİR

Uzmanlar tek kullanımlık malzemelerin ikinci kez kullanılması durumunda hastada HIV, Hepatit B, Hepatit C enfeksiyonlarına neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Uzmanlar tek kullanımlık malzemelerin ikinci kez kullanılması nedeniyle oluşabilecek hastane enfeksiyonlarının ölümlere yol açabileceğini belirtiyor. Haberimiz sonrasında bu olaya tepki gösteren sağlıkçılar ve vatandaşlar, 'Sağlık Bakanlığı İnsan hayatını hiçe sayan skandalın sorumlularından hesap sormalı ' diye isyan etmişti.

BAKANLIK GENELGESİ

Bakanlık Genelgesi'nde 'Tıbbi malzemelerin tek kullanımlık olanlarının kullanım klavuzuna aykırı olarak tekrar steril edilerek kullanılması durumunda ortaya çıkabilecek her türlü olumsuz durum karşısında tüm sorumluğunun ilgili hekim ve idare üzerinde olacağı açıktır. Dolayısıyla tek kullanımlık olarak üretilen tıbbi malzemelerin kullanım klavuzuna aykırı olarak kesinlikle birden fazla kullanımı yoluna gidilmemelidir' deniliyor.

KAYITLARDA NASIL GÖSTERİLİYOR?

Sağlık Literatüründe, yönetmelik ve mevzuatlara göre tek kullanımlık malzemeler adı üzerinde bir kez kullanılıp atılmalıdır. Alım maliyetleri düşük olduğu için, tekrar kullanmanın o kadar büyük bir mali kazancı yoktur. Tek kullanımlık malzemelerin steril edilerek, tekrar kullanımını üç tür soruna neden oluyor? 1. Olası tıbbi riskler: Hastaya verdiği fiziksel ve fizyolojik zararlar. 2. Tıbbi Olmayan Riskler: Etik ve Hasta sorumluluğu anlamında riskler. 3. Hastane Enfeksiyonları. Tıp Fakültesi Hastanesi tek kullanımlık malzemeleri bir defadan fazla kullanıyor. Bunu resmi kayıtlarda nasıl gösteriyor? İllegal kullanılan bu malzemeleri resmi kayıtta gösteremediği için hasta üzerinden stoklara mı atılıyor?

SUSANLARA İNAT

Konuşması gerekenlerin susmasına inat, Sonhaber Gazetesi olarak biz bu skandal olayının peşini bırakmayacağız. Ameliyathanede çekilen fotoğraflarla belgelediğimiz bu skandalın üstünü örtemeyeceksiniz. Kendilerine emanet edilen hastaların hayatlarını hiçe sayanlar, bu yaptıklarının hesabını er ya da geç verecektir…

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
AMELİYATHANEDE TEKNİSYEN OLARAK ÇALIŞAN TEMİZLİK PERSONELLERİ
ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili gelen şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Bu konuda beni arayan bazı hastane çalışanları temizlik şirketinde çalışan 15-20 kişinin ameliyathanelerde teknisyen gibi çalıştırıldığını belirterek, 'Bu kişilere aynı zamanda ameliyathane temizliği de yaptırılıyor' diye tepki gösterdi.

MESLEKİ BİLGİLERİ VAR MI?
Ameliyathanede çalışan teknisyenlerin asli görevleri nedir? 1. Ameliyathane odasını ameliyata hazırlamak. 2. Cihazların bakımını yapmak. 3. Ameliyathane masasındaki hastanın pozisyonunu ayarlamak. 4. Ameliyat esnasında acilen gerekli olan malzemeleri temin etmek. 5. Ameliyat lambasını duruma göre ayarlamak. Teknisyenlerin asli görevleri arasında ameliyathane temizliği yapmak yok. Hastane Başhekimine ve yaptığı yanlış uygulamalarla çalışan personeller arasında huzursuzluğa neden olan Başmüdürüne soruyorum. Ameliyathanede çalıştırdığınız temizlik firması personelleri teknisyen veya teknisyen yardımcısı mı? Bu konuda mesleki bilgileri var mı? Bilgileri yoksa temizlik personellerini ameliyathanede teknisyen olarak çalıştırmanın mantığı nedir?

KALİTE ANLAYIŞINIZ BU MU?
ESOGÜ Rektörlüğü daha önce yazdığım bir haberle ilgili yazılı açıklama göndermişti. Bu açıklamada, 'ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi standartlarına göre hizmet veren, kalite anlayışının, gelişimini, maliyetlerin azaltılması ve verimliliğin arttırılması, çalışanların tatminini, hasta memnuniyetinin artmasını, tüm faaliyetlerin izlenmesi ve kontrolünü, bununla birlikte etkin bir yönetim anlayışını hedefleyen ve uygulayan akredite bir kurumdur' denilmişti. Sayın Başhekim ve Başmüdür sizin çok övündüğünüz kalite anlayışı, temizlik personellerini ameliyathanelerde teknisyen olarak çalıştırmak mıdır?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
EĞİTİM BİR-SEN BAŞKANI KADIN İLÇE TEMSİLCİSİNİN NEDEN ANTALYA'YA GİTMESİNE İZİN VERMEDİ?
Eğitim Bir-Sen Antalya'da İl ve İlçe Şube Temsilcilerinin katıldığı bir İstişare Toplantısı düzenliyor. Eğitim Bir-Sen Mihalıççık İlçe Temsilcisi genç bir kadın öğretmeninde bu toplantıya katılması gerekiyor.

CİNSİYET AYRIMCILIĞI
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman 'Siz tek bayan olduğunuz için sizi erkeklerin yanında otobüsle götüremem' diyor. Kadın temsilci 'Sorun değil, ben kendi aracımla sizden ayrı giderim' diyor. Buna rağmen Karaman kendi üyesi ve ilçe temsilcisi olan bu kadın eğitimcinin Antalya'ya gitmesine yine izin vermiyor. Yapılan cinsiyet ayrımcılığına tepki gösteren genç kadın, Karaman'ı Genç Memur-Sen Yönetimi'ne şikayet ediyor.
'İSMAİL BAŞKANI ARIYORUZ'
Yaşanan bu durum Eğitim Bir-Sen'in genç üyelerinin tepkilerine neden oluyor. Bu konuda beni arayan genç eğitimciler, 'İsmail Altınkaynak başkanlığı döneminde hiçbir sorun yaşanmıyordu. İsmail Başkan hep gençlerin önünü açıyordu. Bizlerin görev almasını, tüm toplantılara katılmamızı istiyordu. Biz İsmail Başkanın dönemini arıyoruz. Karaman ise tam tersi bir tutum içerisinde. Sırf kadın diye Mihalıççık Temsilcisinin toplantıya gitmesine nasıl izin verilmiyor? Sendika Başkanı yaptığı cinsiyet ayrımcılığından sonra yarın sendikanın kadın üyelerinden nasıl oy isteyebilecek' diye tepki gösterdi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA


Vali Güngör Azim Tuna: Artık sırtını siyasetçiye dayamış bürokratlar burunlarından kıl aldırmıyor. Rektöre hastanesindeki skandal ile ilgili resmi yazı gönderiyoruz, adam yanıt verme gereğini bile duymuyor.

ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen: Vali, bizim yeğenin Başmüdür olduğu hastanedeki skandal ile ilgili bilgi istemiş. 'Öyle bir şey yok' diye yazı göndersem, herkes bana güler. 'Var' desem, bizim yeğen zorda kalır. En iyisi ben bu konuda sağıra yatayım.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Ben sadece cemaatçi okul müdürlerini görevden alın diyorum. Bana seçimde oy vermeyen bizim sendikanın Eskişehir başkanı benim sırtımdan kurban keserek, milliyetçi, solcu, ulusalcı ne kadar müdür varsa görevden aldırmış. İki-üç cemaatçi müdürü ise aradan kaçırarak, onları kollamış. Tayyip Bey ya bunu öğrenirse, ben ona ne derim?