Kadrolaşmada sınır tanımayan Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz eğitim yılı başında önce Eskişehir'in en gözde okulları olan Eskişehir Anadolu (EAL) ve ETİ Sosyal Bilimler Lisesi'ni 'Proje Okulu' ilan etti. Sonra bu okullarda görev yapan 38 öğretmeni görevden alarak, yerlerine yeni atamalar yapmıştı.

MÜDÜRE SIRTLARINI DÖNDÜLER
Ben de Görünüm'de bu Proje Okulu kıyımlarıyla ilgili çok sayıda yorum yazısı yazdım. Olayı yargıya taşıyan öğretmenler mahkemeleri kazanarak, tekrar eski okullarına döndü. Proje Okulları'ndaki öğretmen kıyımları eğitim iş kolundaki sendikaların açıklama yapmalarına ve mağdur edilen öğretmenlere sahip çıkmalarına rağmen yaygın basında pek fazla yer bulamadı. İstanbul Erkek Lisesi'ndeki öğrencilerin protesto olayı sonrasında Proje Okulları Türkiye'nin gündemine oturdu. Bunda öğrencilerin müşteri olarak gören zihniyetin önemli bir rolü oldu. Türkiye'nin en köklü liselerinden biri olan İstanbul Erkek Lisesi'nin 2016 yılı mezuniyet töreninde diplomasını almak için törene katılan öğrenciler okul müdürünü protesto etti. Okul Müdürü Hikmet Konar konuşma yaptığı sırada öğrenciler sırtlarını döndü. Öğrencilerin bu eylemi büyük yankı yaratırken, ülke gündemine oturdu. Türkiye'nin en yüksek puanlı Anadolu ve fen liselerinin de aralarında yer aldığı Proje Okullar listesine geçtiğimiz yıl İstanbul Erkek Lisesi de alınmıştı. Okula yeni müdür atanmasıyla birlikte başarılı eğitim kurumunda bazı sıkıntılar ortaya çıktı.
İstanbul Erkek Lisesi'nde başlayan liselerde gerici uygulamalara yönelik protestolar Eskişehir'e de uzandı. ETİ Sosyal Bilimler ve Seyitgazi Sağlık Meslek, Kılıçoğlu ve Salih Zeki Anadolu Liselerinin öğrencileri yayınladıkları bildirilerle, gericiliğe tepki gösterip, laikliğe sahip çıktı.

'BİZLE DALGA
GEÇİYORLAR'
Eskişehir Seyitgazi Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri yayınladıkları bildiride konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi; 'Eskişehir Seyitgazi Sağlık Meslek Lisesi olarak İstanbul Erkek Lisesinde başlayan Türkiye'deki birçok lisede devam eden okullarımıza yönelik gericileştirme politikalarına karşı tepkilere biz de destek veriyoruz. Bizler, sözde bu okula seçilerek gelen öğrencileriz. İnsan sağlığının en büyük emanetçileriyiz. Fakat bakıldığında okulda büyük bir rekabete sokulan, 9.sınıf olduğu için sayın öğretmenlerimiz tarafından ezilen, bölümlerin kaldırılması üzerine onların deyimiyle 'boşu boşuna bu okula gelen' sosyal etkinliklerden uzaklaştırılan, yapılan tek tük etkinlikte sırf görüşü yüzünden bazı sanatçıların şarkılarını söyleyemeyen, okullardaki gerici eğitimi, laiklik karşıtı düşünceleri olur da yüksek makamdaki kişilerin kulağına gider diye kendi arasında bile olsa tartışamayan, hasta bakıcı olursunuz en fazla diyerek dalga geçilen, hemcinsi olmayan bir arkadaşıyla yan yan göründüğünde çeşitli hakaretlere uğrayıp ceza alan, temel derslerden uzak olduğu için üniversite sınavında barajı zor geçen, en güzel zamanlarını memur olmak için bir sınava çalışmakla geçiren fakat yüksek makamda dayısı olmadığı için atanamayan insanlarız.

'KOYUN SÜRÜSÜ
DEĞİLİZ'
Sağlık meslek lisesi okuduğumuz için edebiyattan tiyatrodan uzak bırakılmak istemiyoruz. Ellerimizdeki serumları bir saniye olsun bırakabilmek, şiir okuyan, tiyatro yapan insanlar olmak istiyoruz, merkeze 1 saat uzaklıkta olan bu okula gelirken yolda istediğimiz kitabı okuyabilelim istiyoruz. Kadın arkadaşlarımızın da sedye taşıyabileceğinin bilindiği, erkek arkadaşların 'hemşire hanım' diye çağırılmadığı bir okul istiyoruz. Sınıf ayrımına son verilsin istiyoruz. Bizler bu gerici eğitime karşıyız. Kadın öğrenciler dar pantolon giyemez diyenlere… Topluma empoze edilen erkekler kadınlardan güçlüdür o yüzden erkekler acil tıp teknisyeni olmalı düşüncesine… Kadın öğrencilerin 'sedyeyi bile kaldıramazsın neden bu bölümü seçtin' sözüne maruz kaldığı bir cinsiyetçiliğe, sırf üniforması kadınlara göre tasarlandığı için öğretmenlerimiz tarafından ''hemşire hanım'' diye çağırılan erkek öğrencilerin üzerindeki bu baskıya, okuduğumuz kitaplara karışılmasına bize zorla bazı kitapların okutulmasına, bu gerici eğitime, öğretmenlerimiz üzerindeki bu baskıya, 'laiklik olmasa da olur' diyen anlayışa karşıyız. Hakaretlere, gericiliğe ve birilerinin bizi koyun sürüsü olarak görmelerini istemiyoruz. Bizler bu ülkenin umut ışığı olduğumuzu, geleceğin bizim olduğunu yüksek koltuklardakilere unutturmayacağız. Diğer tüm liseli arkadaşlarımızın ses çıkarmasını, destek vermelerini bekliyoruz.'

ÖĞRENCİLER DIŞLANIYOR
ETİ Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri de yayınladıkları bildiride şu görüşlere yer verdiler; 'Kamuoyuna, Biz Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri olarak ülkemizin genelinde yayılan gerici karşıtı mücadeleyi bir adım ileri taşımayı istiyoruz. Okulumuz genel olarak bu ülkeye hukukçu, politikacı yetiştirmek vizyonuyla kurulmuş bir okul. Ne yazık ki okulumuzdaki öğrenciler her türlü hukuksuz söylemlere, baskılara ve mobbinge maruz kalıyor. Kendi siyasi görüşleri ve düşünceleri dışındaki tüm fikirlere kapalı müdür ve öğretmenler tarafından dindar, kindar, bilimden bihaber, dogmatik fikirlerle beyni doldurulmuş bir nesil yetiştirmek isteniyor. Okulumuzda etek giydi küpe taktı diye öğrenciler dışlanıyor. Okulumuzda kıyafet konusunda serbest kıyafet uygulaması uygulanmakta. Buna rağmen bu serbestlikten daha çok türban takan arkadaşlarımız yararlanıyor. Bizim en ufak takımız, şapkamız bile öğretmenlerimizi, müdürümüzü ve müdür yardımcılarımızı rahatsız ediyor. Oysaki onların bize vermesi gereken eğitimdir. Kendi dini ve siyasi görüşlerine bağlı olarak kıyafetlerimize olan bir baskı değil! Okulumuzdaki bu tip uygulamaların ülkemizin en temel ilkelerinden olan laiklik ve çağdaşlığa aykırı olduğunu düşünüyoruz. İşte bu sebeplerden yaptıkları her türlü baskı ve şiddet bizleri yıldıramayacak. Güzel günler için, özgür günler için, herkesin fikrini serbestçe ifade edebildiği bir ortam için her türlü uğraşlarımız devam edecektir. Okulumuzun vizyonu doğrultusunda laik, bilimsel ve çağdaş; Atatürk'ün bize kurduğu ülkeye bıraktığı doğrultuda bir eğitim istiyoruz. Biz gökyüzünün renkleriyiz, eksilmeyiz, ayrılmayız. Bizi birbirimizden ayırmak isteyenlere boyun eğmeyeceğiz. Her karanlığa bir kandil olmak isteyen sosyal bilimciler olarak, bize derslerde ve okulda uygulanan baskıyı kınıyoruz. Ama biz sadece kınamakla yetinmeyip, başkaldırıyoruz.' Öğrenciler bildiriyi Nazım Hikmet'in 'Bu zulüm saltanatına son vereceğiz. Okullardaki aydınlığı geleceği biz başlatacağız. Gelin, siz de bize bir omuz verin! Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim' dizeleriyle tamamladı.

ARKADAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ
Eskişehir Kılıçoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de yayınladıkları bildiride şu görüşleri dile getirdi; 'Biz Eskişehir Kılıçoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri olarak İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de ve ülkenin dört bir yanında gerici, zorba, yandaş eğitime başkaldıran liseli arkadaşlarımızın sesine ses katıyor, bizde bu mücadelede arkadaşlarımızın yanındayız diyoruz. Okullarımızda gün be gün dayatılan gerici, antibilimsel, eğitime karşı laikliği, bilimi, dayanışmacı eğitimi savunmanın zorlaştığı, zorlaştırıldığı bu dönemde bu isyan bizler için çok büyük bir umuttur. Velileri, öğrencileri, vicdanıyla hareket eden herkesi biz liselilerin açtığı yolda destek vermeye çağırıyoruz. Okullarımızda yandaş idare ve öğretmenleri, gerici vakıfları istemiyoruz. Biz de tüm liselileri bu karanlığa karşı birlik olmaya çağırıyoruz. Okullar bizim, ülke bizim, gelecek bizim!'

KORKMA LA
BİZİZ LİSELİLER
Salih Zeki Anadolu Lisesi öğrencileri de yayınladıkları bildiride şu görüşlere yer verdi; 'Biz de Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesi öğrencileri olarak liseli arkadaşlarımızın umut veren isyanına omuz veriyoruz. Aslında ülkenin her tarafında liselerde yaşanan sorunlar iktidar kaynaklı olduğundan ortak. Niteliksiz içi boşaltılmış köhne eğitim sisteminden; gerici, zorba sisteme kadar tüm sorunlarımız ortak. Gezinin bize verdiği umutla isyanımız bir liseli fikridir. Gerici, antibilimsel, zorba, yandaş eğitim sisteminizi inancımızın bize verdiği umutla başınıza yıkacağız. Ülkenin dört bir yanında bu düzeni kabullenmeyen arkadaşlarımızı birlik olmaya, birlikte başkaldırmaya çağırıyoruz. İsyanımız karanlığı delecek bir meşaledir ve bu meşale birlikteliğimizle yükselecektir.'

FOTO ŞAKA

Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen: Volkancığım bakıyorum, Odunpazarı'nda Ahmet Ataç gibi çalışıyorsun. Ankara'dan adaylık sinyali mi aldın yoksa?
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan: Yok abi, 'spor olsun' diye çalışıyorum. Ama bana 'illa aday ol' derlerse; 'hayır' demem.
Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen: Anlaşılan Volkan 'İstemem yan cebime koy misali' siyaseti bayağı öğrenmiş.