Geleceğimiz nasıl şekilleniyor, gezegenimizi neler bekliyor? Devletler nelere yatırım yapıyor, hatta savaşların gezegene ayrıca zararları zaten az olan çalışmaları baltalıyor mu? Buna üniversiteler ne kadar karşı durabiliyor? Sivil toplum örgütleri kendi içinde yeteri kadar bilinçli mi ve kendileri üniversite ile bağlantılı mı?
***
Küresel ısınma üzerinde etkili olan sera gazları arasında CO2'in ayrı bir yeri ve ayrı bir önemi vardır. Karbondioksit (CO2) Güneşten doğrudan gelen kısa dalgalı ışınları büyük ölçüde geçirdiğinden, ancak yerden verilen uzun dalgalı ışınları tuttuğundan, atmosferin alt kısımlarının ısınmasında çok önemli rol oynayan bir sera gazıdır.
Bilindiği gibi atmosferdeki karbondioksit miktarı, birinci derecede fosil yakıtların çeşitli alanlarda kullanımı sonucunda, hızlı bir biçimde artmaktadır. Bununla birlikte ormansızlaşma ve özellikle de tropikal yağmur ormanlarındaki aşırı tahribat, ayrıca dünyanın diğer bölgelerindeki orman örtülerinin yerini alan yeni bitki örtüsünün de bu artışa katkıda bulunmasıdır. Yapılan çalışmalar, geçen yüzyılın sonlarında atmosfere yılda verilen karbondioksit miktarının ortalama 355 ppm olduğunu, içinde bulunduğumuz yüzyılda bunun değerinin iki katına çıkabileceğini göstermektedir. Bir çok matematiksel iklim model sonuçları CO2 miktarındaki bu iki kat artışın 2050 yıllarında küresel sıcaklıkta ortalama olarak 1,5 ile 4,5 derece arasında bir sıcaklık artışına neden olacağını ortaya koymaktadır. Ancak bu tür çalışmalarda bazı belirsizlikler de ortaya çıkmaktadır. Karbondioksit artışına, fosil yakacak kullanımından çok, orman tahribatları temel neden olarak gösterilerse , karbondioksit miktarı tahmin edilenden daha az, dolayısıyla küresel ısınmanın değeri de daha düşük olacaktır (Ahrens D, C, 1994). Yine buna ek olarak model çalışmalarının ortaya koyduğu bir diğer belirsizlik de atmosferdeki karbondioksitin, başka ortamlara taşınması ile ilişkili mekanizmanın tam olarak bilinmemesi gerçeğidir. Buna karşılık fotoğrafa atmosferde az bulunan metan (CH4), azot oksit (N2O) ve flora klora karbon (CFC5) gibi kızıl ötesi radyasyonu emen gazların gelecek yüzyıldaki konsantrasyonlarını da eklemek gerekir. Çünkü bunlar, daha önce açıklandığı gibi karbondioksit ile beraber atmosferin sera etkisini belirleyen gazlardır.
***
İlköğretime kadar inmesi gereken bu bilinçlenme evrensel farkındalık oluşturup bize çok şey katacaktır. İklim değişimi kavramı kendi zihnimizde esas yapıya ulaşırsa her kurum buna eğilme zorunluluğunu hisseder ve adım atar. Gezegenimiz erimeden ise başlamalıyız.