Aşağıdaki yazı, Ömer Tunç Aydoğmuş’un web sitesinden “izin alınmadan” alınmıştır…

Yanlarında kendiniz olabildiğiniz, yanınızdayken kendileri olduklarından emin olduğunuz insanlar; gözleri ya da sözleri buzdan olmayan.

Elde etmeyen, yaşayan insanlar.

Ne yaptıklarını bilmeseler de, kim olduklarını bilen insanlar.

Kaçmayan, dans eden insanlar.

Beraber günışığı altında gülümseyip, çimlerde yuvarlanabileceğiniz; hem görmeyi, hem de görülmeyi seven insanlar.

Yanında uyuyabildiğiniz insanlar.

Pes etmeyen, nasıl bir pisliğe dönüşürseniz dönüşün sizden vazgeçmeyen insanlar. Aydakiadam’ı ve Adamdakiay’ı görebilen insanlar.

Adam’ın elinden tutup, artık haketmiş olduğu Ay’a geri götüren insanlar.

Suyun içinden “Sen git, kendini kurtar,” diye bağıran, kıyıdan adınızı haykıran insanlar. Beraber makarna yapıp, yılanların inek yutuşuna gülebildiğiniz insanlar, hatta “O inek yutuşu biz yapsak nasıl olur?” sorusunu beraber görselleştirdiğiniz insanlar.

Fazla kaçırdığı karabiber yüzünden ölümüne dalga geçebildiğiniz insanlar.

Ağladığında kafalarını sevdiğiniz, teselli etmek için dil döktüğünüz insanlar.

Beraber rakı içip, dostluğunuz için mutluluktan hüngür hüngür ağladığınız insanlar.

Gerçekten, dürüstçe sevebilen insanlar.

Sizi egolarının önüne koyabilen insanlar.

Egonuzdan yakına koyabildiğiniz insanlar.

Uğurlarında kendiniz olmaktan vazgeçebileceğiniz insanlar.

Sindiremeyeceğiniz insanlar.

Sindirdikleri insanları tümörlere değil, kanatlara dönüştüren insanlar.

Bacağınızdan asılıp sizi aşağıya çekmeyen, sizinle beraber uçabilen insanlar.

Başkalarıyla değil, sizinle mutlu olmak isteyen insanlar.

Mutlu olmanın mutlu ederek mümkün olabileceğini bilen, basit insanlar.

Basit oldukları kadar derin olabilen insanlar.

Kuru kuru bilen değil, anlayan insanlar.

Bir sürü şeyden ölümüne korkmayan ve haliyle korktuklarını saklamak için oradan oraya koşmayan insanlar.

Az şey yaşasalar da güzel şeyler yaşayan insanlar.

Bir zaman güzel dedikleri şeylerin üzerine tükürmeyen, kendilerine saygı duyan insanlar.

Ruhlarındaki boşluğu neyle doldurabileceklerini bilen insanlar.

Ruhlarındaki boşluğun bir kısmını sizinle dolduran insanlar.

Özgürleşmek adına bağları koparmanın aslında tutsaklaşmak olduğunu ufak ufak sezen insanlar.

Kendilerini kandırmayan insanlar.

Mutsuz olduklarında “Mutsuzum,” diyebilen insanlar.

Neyleyen insanlar.

Olmaktan da yapmaktan da korkmayan insanlar.

Kuzukutusu insanlar.

Kedikitabı insanlar.

Kocaman kocaman konuşup, sonra söylediklerini unutmayan insanlar.

Beraber müzik olabildiğiniz insanlar.

Yalnız olmayan, sizi yalnız bırakmayan insanlar.

İşte böyle insanlarım var benim.

Sizin de varsa eğer,

ağlamayın.

Eğer yoksa,

Zaten boşuna ağlıyorsunuz.