Ülkemizdeki tüm ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci 13 Haziran 2014 Cuma günü yaz tatiline başladı. Bu arada, son haftalarda iyice kızışan sınav maratonu da bitti.

Böylece, tüm Türkiye tatil havasına girmiş oldu.

Ama sınırlarımıza dayanan savaş tamtamları ile sınırlarımızın içindeki dinsel ve etnik bölücülük tantanaları insanlarımızda tatil sevinci bırakmıyor.

Onun için böylesine tatil gibi gevşek ama kurşun gibi ağır havalarda yazmak da okumak da zordur. Dilerim bu yazdıklarımı kolay okursunuz.

MEB'in Karnesi İyice Bozuldu

Biten 2013- 2014 Öğretim Yılını genel olarak değerlendirdiğimizde açıkça görüyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın zaten kötü giden karnesi iyice bozulmuştur. Bu karne şöyle özetlenebilir:

· Kesintili 4'lük sistem pekiştirildi: Geçmiş yıllarda başlatılan yasal oldubittilere son olarak Şubat 2014'te eklenen torba yasayla bu bozuk sistem güçlendirildi.

· Eğitimin dinsel içeriği ağırlaştı: Yıl içinde yapılan hukuksal düzenlemelerle, ülkemizde 'laik, bilimsel ve demokratik eğitim ilkeleri' yok denecek düzeye indirildi. Anaokullarından liselere kadar tüm okullarımızdaki ders kitapları bilime ve laikliğe aykırı olan saçmalıklarla dolduruldu.

· Eğitimin 'kamusal' özelliği zayıflatıldı: Yıllardır beraber yürüdükleri 'cemaat' ile rant paylaşım kavgasına tutuşan AKP, sözde özel dershaneleri kapatmak görüntüsü altında, eğitimde kamu kaynaklarını özel sektöre aktaracak düzenlemeler yaptı.

· Eğitim yöneticisi kadrolar militanlaştırıldı: AKP yandaşlarına zemin hazırlamak için, torba yasalara serpiştirilen hükümlerle yöneticiliğin evrensel kuralları olan 'liyakat' ve 'yeterlilik' koşulları yok edilerek mevcut eğitim yöneticileri tasfiye edildi.

· Eğitimde 'eşitlik' iyice bozuldu: Sosyoekonomik durumu iyi olmayan öğrencilerin, okullaşma ve okul başarıları iyice düştü. Okullar arasında yapılan sınıflandırmalar ve ayırımcı sınav sistemi yüzünden yoksul aile çocuklarının kaliteli okullara girmesi çok zorlaştı. Artık iyi okullarda okumak sadece varlıklı aile çocuklarının hakkıdır…

· Eğitimimizin kalitesi daha da düştü: Dünya çapındaki ölçütlerin açıkça ortaya koyduğu gibi, ülkemizdeki eğitim kurumlarının tüm kademelerinde kalite çok düşüktür. Çocuklarımızın yüzde 90'ı yetersiz eğitim almaktadır.

Böylesine kırık bir karneye sahip olan MEB'in ve Nabi AVCI'nın ortalıkta ne yüzle dolaştıklarını ise anlamak mümkün değildir…

Tatil Çocuklarımızın Hakkıdır

Ülkemizde eğitim alanındaki kalite düşüklüğünün nedenleri o kadar çok ve karmaşık ki… Başta bakan olmak üzere tüm eğitim yöneticilerinin ve hatta öğretmenlerin oturup ders çalışmaları gerekiyor.

Ama pratikte başarısızlığın tek günah keçisi çocuklarımız gibi gösterilir. Oysa bu başarısızlıkta en masum olan çocuklarımızdır.

Onun için eğitimin aktörleri arasında tatili gerçek anlamda hak edenler de sadece çocuklarımızdır.

Ancak ne yazık ki devlet çocuklarımıza tatil olanakları sunmuyor. Bu nedenle çocuklarımızın tatili konusunda ailelere, yerel yönetimlere ve duyarlı eğitim örgütlerine önemli görevler düşüyor.

Bu düşüncelerle tüm çocuklarımıza iyi tatiller diliyorum.

***

'BİRGün' Okurlarının Buluşması

Birgün Gazetesi'nin Eskişehir'deki okurları, geçtiğimiz Cumartesi akşamı bir yemekli toplantıda buluştular. Bu buluşmaya EĞİT- DER Şube Başkanı Emin DAĞLI arkadaşımla birlikte biz de katıldık.

İçerik yüklü şiirlerle ve söylemlerle başlayan gece boyunca, çoğunluğu gençlerden oluşan çağdaş bir topluluk kaliteli müzikler ve danslar eşliğinde halayın halkası oldular.

Bilindiği gibi Birgün Gazetesi'nin 'özgürlük ve demokrasiden taviz vermeyen, emekten yana, daha eşitlikçi bir dünyanın mümkün olduğuna inanan…' bir çizgisi var. Bu gazetenin arkasındaki ÖDP ise ülkemizdeki sosyalist örgütlenmenin dününde ve bugününde önemli bir yer tutuyor.

Gece boyunca benim düşüncelerim sık sık derinlere daldı. Bu derinliklerde yüzerken birçok 'keşkeye' tutunmaya çalıştım…

Keşke, ülkemizdeki sol örgütlenmeler kendilerini etnik ve dinsel yaklaşımlardan daha iyi arındırabilseler…

Keşke, sosyal mücadelenin 'kestirme yolu' olmadığını daha iyi anlayabilsek…

Keşke, ülkemizdeki sosyal demokratlar ve sosyalistler daha güçlü 'birliktelikler' oluşturabilseler…

Çünkü herkese bir gün 'birlik' gerekecek…

Ve çünkü 'yürek solda atıyor…'

Tüm Birgün'lü dostlara sevgiler sunuyorum.

***

Mahmut YALÇIN'ın Anısına Saygılarımla

Eskişehirli Malıçlılar topluluğunun sakin ve sevilen kişisi 'Mahmut YALÇIN' ı geçtiğimiz Cumartesi günü yitirdik.

Kendisinin ışıklar içinde yatmasını diliyorum.

Başta kardeşi Necati YALÇIN olmak üzere, çocuklarına ve akrabalarına, Yalçın Mobilya çalışanlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Sevgiyle dostlukla.