Milli Eğitim Bakanlığı Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ndeki 'başı açık ibaresi' kaldırıldı. Böylece 5. Sınıf ve daha üzeri sınıflarda okuyan kız öğrencilerinin derse girmelerinin önü açıldı.
10 YAŞINDA TÜRBAN
Artık 10-11 yaşlarındaki kız çocukları okula türbanla gidecek. O yaştaki çocuklar bu konuda karar veremeyeceği için, aile, çevre, arkadaş baskısıyla türban takmak zorunda kalan mutsuz çocuklar olacak. Türkiye çocuk gelin olayında %14 oranıyla Avrupa ikincisi. Türkiye'de kötü koşullarda çalışan 893 bin çocuk işçisi var. 10 yaşındaki kız çocuğuna türban taktırınca asıl çözülmesi gereken bu sorunlar çözülecek mi? Özgürlük denilince akıllarına sadece türbanın geldiği zihniyet yavaş yavaş, iki ileri bir geri şekilde 91 yıllık Cumhuriyet kazanımlarını bir bir yok ediyor. Ancak ne yazık ki halkımız kendilerini bekleyen tehlikenin farkında değil. Gazetemizin 24 Eylül Çarşamba günü manşetinde yer alan 'Böyle Giderse Kara Çarşaf!..' başlıklı haberle Türkiye'nin karanlığa götürülmek istendiğini belirterek, ülkemizi bekleyen tehlikeyi gözler önüne serdi.
PERSEPOLİS'İ İZLEYİN
Çağdaş Cumhuriyet kazanımlarının birer birer yok edilmesinin en büyük mağduru kadınlarımız olacak. Ancak kadınların büyük çoğunluğu hala bunun farkında değil. İran'da İslam Devrimi olduğunda 5 yaşında küçük bir kız olan Marjane Satrapi kendi yaşadıklarını anlatan bir kitap yazdı. Satrapi ardından animasyon filmi ile bu yaşadıklarını beyaz perdeye taşıdı. Özellikle kadınlarımızın Persepolis adlı bu animasyon filmini mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum. Böylece Türkiye'yi gelecekte bekleyen tehlikeyi daha iyi görürler. Belki de bundan sonra Büyük Önder Atatürk tarafından kendilerine verilen hakların değerini iyi düşünerek, oylarını kullanırlar.
SIRADA NE VAR?
'Türkiye İran Olmaz', 'Türkiye Afganistan Olmaz' diye düşünenler, bunun olmaması için çalışmalıdır. AKP'ye oy veren ve bu partide politika yapan, Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk'ü seven çok dostum var. Onlara gazetemizde Sırada Ne Var? başlığı ile sorduğumuz sorulara gönül rahatlığı ile yanıt verebilirler mi? Kendilerine o sorularımızı yöneltiyorum;
-Karma Eğitim Kalkacak mı?
-'Veliler böyle istiyor' denilerek kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrılacak mı?
-Okullarda resim, müzik ve beden eğitim dersleri kaldırılacak mı?
-Kızlara kadın, erkeklere erkek öğretmen verilecek mi?
-Türban takmayan kız öğrenciler ötekileştirilecek mi?
-Latin harfleri kaldırılıp, Arap harfleri geri getirilecek mi?
-Lisede okuyan kız çocuklarına 'evlilik izni' verilecek mi?
**
TRAFİKTE ADABIMUAŞERET VE
UYGULANAN ARAP EMPERYALİZMİ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sürücü kurslarında trafikte adabımuaşeretin anlatılacağı trafik adabı dersinin içeriğiyle ilgili çalışma başlattı. Kurslarda, trafik adabı dersini geçemeyenler, ehliyet alamayacak.
EDEP'İN ARAPÇASI
'Bir milletin nasıl bir millet olduğunu anlamak istiyorsanız, trafiğine bakın' diyen Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, bu kapsamda Eskişehir'de iki günlük 'Trafik Adabı Dersi İçerik Geliştirme Çalıştayı' yapacaklarını söylemiş. 10 saat olan trafik mevzuatı dersinin 6 saati yine mevzuat olarak kalacak, 4 saati ise trafik adabı dersine ayrılacak. Adab nedir? Edep sözcüğünün Arapça karşılığıdır. Toplum töresine uygun davranma veya İyi ahlak, incelik, terbiye olarak tanımlanır.
AHLAK BİLGİSİ
DERSİNDE ANLATILSIN
Ailede ve okullarda verilemeyen ahlak ve terbiye sürücü kurslarında dört saatte mi verilecek? Okullarda Beden Eğitimi, Resim ve Müzik derslerinin sayısını iyice azaltan veya kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Arapça derslerini arttırdı. Atalarımız 'Ağaç Yaş İken Eğitilir' demişler. Bu Ahlak Bilgisi dersi kapsamında çocuklara trafikte adabımuaşeret anlatılsa daha iyi olmaz mı? Böylece erken yaşlarda verilecek ahlak ve terbiye sayesinde ileriki yıllarda yollardaki saygısız, ahlaksız sürücülerin sayısı azalmaz mı?
ARAP EMRERYALİZMİ
Adı 'Milli' olan Bakanlığın bir Genel Müdürü Türkçe Edep sözcüğü yerine Arapça 'Adab'ı kullanıyor? Ülkeyi yönetenler zulüm gören Türkleri görmezden gelip, hep Araplar için gözyaşı dökerse, emrindeki bürokratlarda bunu yapar. Sanki birileri Türkiye'yi Araplaştırmaya çalışıyor. Çağdaş ülkelere değil de; cehaletin, kan ve gözyaşının hakim olduğu Arap Dünyası'nı örnek alanların amacı ne? Türkler hiçbir zaman diri diri kız çocuklarını gömmedi. Ancak son yıllarda uygulanan Arap emperyalizmi sayesinde bazı Türk vatandaşlarımızın, İslamiyet'ten önce Araplarda yapılan bu vahşetin Türklerde olduğunu zannetmeye başlamasını kaygı verici buluyorum. Şu günlerde Ülkesini, bayrağını, dilini, Cumhuriyeti'ni seven herkes Arap emperyalizmine karşı uyanık olmalıdır.
*
Cumartesi
Hikayeleri
İÇİNİ ÖPÜÇÜKLERİYLE DOLDURDU
Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı...
KUTUNUN İÇİ BOŞTU
Bayram sabahı küçük kız paketi getirip 'Bu senin babacığım' dediğinde üzüldü, acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına... Bir gece önce yaptığından utandı... Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu... Kızına gene bağırdı:
- Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun?!
BAKABİLMEYİ BAŞARMAK
Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı: 'O kutu boş değil ki baba' dedi. 'İçini öpücüklerimle doldurmuştum.' Adam öyle fena oldu ki... Koştu... Kızına sarıldı... Beraberce ağladılar. Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı. Kim bilir belki de pek çoğumuza böyle bir kutu verilmiştir. İçindeki hediyenin sadece bir simge olduğu ve gözümüzle göremediğimiz sevgilerle, öpücüklerle dolu bir hediye kutusu. Zor zamanlarda bu tarz hediye kutularını çıkarıp içine bakabilmeyi başarmak, mutluluğun anahtarlarından biri olabilir
foto şaka
Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu: Sayın Başbakanım, ben Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Nabi Avcı'dan daha başarılıydım. Yeni kabinede sizden bakanlık bekledim.
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Nimet Hanım sen 4+4+4 Eğitim Sistemini çıkardın mı? Yeni İmam-Hatipler açarak hepsini öğrenciyle doldurdun mu? 10 yaşındaki kız öğrencilerimize türban taktırdın mı? Nasıl 'başarılı Bakanlık yaptım' diyorsun? Anlamadım!..