Yıl 18 Mart 1992… Avrupa konseyi kentli hakları politikasının nasıl olması gerektiğini belirlemekte ve konu ile ilgili tavsiyeleri tüm dünya ülkelerine sunmaktadır.
“Yerleşmelerde daha iyi bir yaşam” sloganını benimseyen ve kentin standartlarını vurgulayan belgenin adı; ‘Avrupa Kentsel Şartı’dır. Belge, kentsel gelişmenin özelliklerini ve yaşam kalitesiyle ilgili evrensel ilkeleri tanımlamaktadır.
Kentsel şart ya da kentli hakları; suç ve şiddet gibi yasa dışı olaylardan arındırılmış güvenli bir kent hava, su ve gürültü kirliliği olmayan doğası ve doğal kaynakları korunan sağlıklı bir çevre, kurallı bir trafik düzeni, demokrasilerde dayanışmanın esas olduğu kent yönetimlerine katılımın sağlanması ile yükümlü olmasıdır.
Bu örnekleri kentli hakları çerçevesinde çoğaltmak mümkündür. Bu koşulların gerçekleşmesine imkan veren kaynakların kent yönetiminde behemehal sağlanması da önemli bir konudur. Zira kentler, hızlı nüfus artışı sonucundan eğitim ve sağlık sorunları, betonarme mekanda geçen hayatlar, yolları sel yatağı, çöplükleri patlamaya hazır bomba, cadde ve sokaklar suç arenası olarak kalacaktır.
Aslında kent yaşamı; farklı kültür guruplarını koruyarak bir arada var olması esas olan bir praksis içine girdiğimiz; nitelikli su, güvenli gıda temiz bir çevre gibi değerleri kaybetmeden geliştirdiğimiz normatif kavramları formüle edip uyguladığımız hayati önemdeki yaşamdır. Kısaca; kent yaşamı bireysel ve kolektif anlamda insan olduğumuz ortamdır.
Buna dayanarak Avrupa Kentsel Şartı; yaş, cinsiyet, inanç, ruhsal ve bedensel özür gözetmeksizin tüm insanlara eşit koşullarda uygulanmasını savunan bireylerin; psikolojik, çevresel, sosyal refahlarını geliştirmeyi amaçlayan uzun dönemli bir projedir.