Sorun çıkarmaya aday, suç, şiddet, uyuşturucu madde kullanımı… Sizce bu kelimeler kimler için söylenmiş olabilir?

Yüzünde yarım gülüş ifadesiyle bacasında yoksulluk tüten bir gençlik düşünün. Belki de o nedenle bazı şeyler yarım kalmış. Belki de o nedenle kent yoksulu birtakım gençlere sorun çıkarmaya aday gözüyle bakılıyor.

Bu ne kadar tutarsız ve amiyane bir görüş olsa da gençlere yönelik yapılan araştırmalarda eğitim, kimlik, sosyal dışlanma, yoksulluk kent gençliğin biteviye sorunları olmakla birlikte genci suç ortamına iten en önemli nedenlerdendir. Genç kimlik arayışında olan ve duygularında gelgitler yaşayan bireydir. Özellikle kentin modern koşullarında en fazla etkilenen yoksul ailelerde yaşayan, yetişen gençlerin sağlıklı birey olması zordur. Zordur çünkü bazı yoksul ailelerde; gerilimli ilişkiler, şiddete maruz kalmak, sağlıksız ev ve çevre, bilhassa eğitim haklarının sınırlanması tezahür etmektedir.

Bazı yoksul aileler gençlere okula gitmemeleri ve çalışarak hane ekonomisine katkıda bulunmaları konusunda baskı yapmaktadır. Ailenin gence gölge etmesin mantığında olmasından dolayı ebeveyn tarafından değersizliğe inanmış olan genç içindeki çılgınlığa, isyana, kaytarmaya rağmen ailesinin ona dayattığı sorumluluğu üzerine alarak ev ve okul ortamının dışında kalmaktadır. Bazen de gençler ne okula, ne de işe devam edemeyip sosyal ve psikolojik sorunlardan dolayı alkol, uyuşturucu, sigara gibi madde bağımlılığının pençesine düşmektedir. Ayrıca magazin programları, diziler, reklamlarda yayınlanan sıradanlığın dışındaki hayatları, kent yoksulu gençler kendi yaşam alanlarında karşılığını bulamamasının yarattığı çelişkilerle manevi değerlere daha fazla sarılarak psikolojik sorunları gidermeye çalıştırmaktadır.

Gençler, toplumsal yaşamın en dinamik aktörleridir. Bu bağlamda gençlerin toplumsal yaşama gerçek bireyler olarak katılımını sağlamak için toplumsal eşitlik olgusunu dikkate almak gerekir. Meslek edinme alanında eşitlik, eğitimde eşitlik… Örneğin halka en yakın yönetim birimi olan yerel yönetimler, kent konseyleri, sivil toplum kuruluşları ve gençlik meclislerini de bir eğitim birimi olarak düşünürsek gençlerin buralara katılımı eşitlik anlamında son derece önemlidir. Ayrıca gençlerimiz bu sosyal imkanlar sayesinde; güzel düşünür, güzel davranır, kötü davranışlardan uzak durur, daha iyi bir insan olmak için çaba gösterirler.