Havalar soğudukça trafik sıkışıklığı artıyor. Ulaşım, günlük sorunlarımızın başında yeniden yerini alıyor.

Herkesin şikayeti aynı: Trafik akmıyor, arabalar gitmiyor, yollar bitmiyor...

Hız sınırı tabelaları şaka gibi. Çevre yolunda 70, 80, 90 vs. Bırakınız aşmayı, ceza yemeyi, bu hıza ulaşana ödül vermeli.

Kent içinde en yüksek hız 50, gerçekte yaşanan bunun yarısı. Ortalamada 25-30'u görebilen şanslı.

Benim sık kullandığım yollar Atatürk, Yunusemre, Çifteler caddeleri. Buralarda, sabah ve akşam trafiğinde yürüyerek bile arabadan hızlı ilerliyor insanlar.

Çifteler Caddesinden Atatürk Lisesi önüne 500 metre, üçlü sıra araba kuyruğu akşamları. Aynı sıkışıklık Adalet sarayı önünden devam ediyor, çevre yoluna kadar bütün ışıklar böyle. Akşam iş çıkışı bu yönde kent merkezini araba ile geçmek 1 saati buluyor.

Üstelik daha öğrenci servisleri yok trafikte. Salgın nedeniyle okullar kapalı.

Salgının trafik sıkışıklığını büyüten bir etkisi de var: Otomobil kullanımı çok arttı. Ekim ayı sayılarına göre Eskişehir'e kayıtlı otomobil sayısı 175 bin, toplam motorlu taşıt sayısı 300 bin. Her üç kişiye bir araç düşüyor Eskişehir'de.

Hangi yola sığar bu kadar araç? O nedenle bütün caddeler tıkalı, bütün sokaklar otopark. Ama yine de ne yol yetiyor, ne de park.

Ulaşım ihtiyacını trafik sorunu, yol sorunu, otopark sorunu olarak gördüğümüz sürece otomobil sayısını artırırız. Otomobillerin daha hızlı ilerlemesini bir hedef olarak koyar, yolların darlığını, yetersizliğini sorun yaparız. Çözüm olarak da yolları genişletmeye, yeni yollar açmaya kalkarız. Daha çok yol yaparak trafik sorununu çözmeye kalkmak obez bir insanın kemerine yeni bir delik açmaktan daha fazlası değildir. Gülünçtür.

Oysa soruna otomobil fazlalığı olarak bakarsak çözümü başka yollarda ararız. Kaldırımların darlığını, bisiklet yollarının eksikliğini, toplu ulaşım sisteminin yetersizliğini görebilir, çözümlerini düşünebiliriz.

Ne dersiniz, ulaşım sorunumuzu çözmek için daha akılcı, gerçekçi, kalıcı çözümlere yönelelim mi artık?
------------------------------------------------------

BİSİKLOPEDi

ŞEHİR BİSİKLETİ (CİTY BIKE)

Şehir bisikletleri, kent içi ulaşım ve bisiklet gezileri için tasarlanmışlardır. Sürücüye sunduğu dik oturma pozisyonu başka bisiklet türlerinde yaşanamayacak bir konfordur. Bu amaca uygun rahat seleleri, çamurlukları ve bagajları standart donanımları arasındadır.

Şehir bisikletleri günlük kullanımın, kent içi ulaşımın yanı sıra küçük doğa gezileri, grup turları için de en uygun bisiklet türüdür. Dik oturma olanağı ile çevre ile etkileşemi, gezi keyfini artırır. Uzun sürüşler, kamplı turlar için ise ağır yük taşıyabilen ön ve arka bagajlar eklenebilir.

------------------------------------------------------

Sağ el hayat kurtarır!

Otomobilinizin sürücü (ve sol arka) kapısını açmak için sağ elinizi kullanın. Yaklaşan bir bisikletli varsa, görebilirsiniz.