Borç yapılandırması ve istihdam teşvikine ilişkin düzenlemeleri içeren İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Kanuna göre, vergi borçları yapılandırılarak 18 taksitle ödenebilecek. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi (KDV), Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), tüm idari para cezaları, KYK borçları, Hazine alacaklarını kapsayan vergi borçları yapılandırılabilecek.
* * *
Ancak bu kanun tasarısı içerisinde 'sicil affının' da yer almasını bekleyen yaklaşık 7 milyon kişinin beklentisi boşa çıktı.
Oysa 2020 yılında pandemi nedeni ile yaşanan ekonomik dalgalanmalar kredi sicil affı için verilecek müjdenin önemini çok daha arttırmıştı.
Krizi atlatmak için kamu bankaları tarafından verilen ucuz faizli kredi destekleri, esnaf kredisi gibi desteklerden pek çok kişinin kredi sicili nedeni ile yararlanamaması kredi sicili affı beklentisi yaratmıştı.
Hem vatandaş hem esnaf hem de KOBİ'ler, 2020 yılı sona ermeden çok acil olarak bir kredi sicil affı müjdesi verilmesini talep ediyordu.
* * *
Borç yapılandırması ve istihdam teşvikine ilişkin düzenlemeleri kanun tasarısı TBMM'de görüşülürken, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, 'Vergi ve SGK borçlarının yapılandırılması ile ilgili bir çalışmamız var. Sicil affı çalışmamız yok' demişti.
* * *
Kanun tasarısı TBMM'de görüşmeye başladığında Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir, 'Adlî Sicil Bilgi Bankasında yaklaşık 18,9 milyon canlı kayıt mevcut, banka sicilinde 7 milyon kişi kara listede, bu tabloda 'Sicil Affı', Ekonomi ve Yargı reformunun ilk maddesi olmalıdır' diyerek, milyonlarca kişinin bu affı beklediğinin altını çizmişti.
* * *
Yaklaşık 8 aydır devam eden ve daha ne kadar süreceği belli olmayan pandemiden dolayı toplumun tüm kesimleri az veya çok etkilendi.
Cumhurbaşkanı kararnamesiyle işyerleri kapatılan veya kısıtlı çalışmak zorunda kalan milyonlarca işletme sahibi 2021 yılında da süreceği bilinen pandemiden dolayı karşı karşıya kaldıkları zararlar omuzlarında yük olarak giderek daha da ağırlaşacak.
* * *
Pandemiden sadece işletme sahipleri mi ekonomik olarak etkilendi?
Tabii ki hayır…
Çalışanlar ve emekliler de büyük ölçüde zarar gördü.
Çalışanlar 'kısa çalışma ödeneği' adı altında maaşlarının bir kısmını devletten alıyor.
Kalanını da 'işveren verecek' dendi.
Ancak işletmeleri kapanan veya kısıtlı çalışma nedeniyle para kazanamadıklarını gerekçe gösteren pek çok işveren, işçilerine ödemesi gereken maaşlarını ödemekte ya sıkıntı çekti ya da ödeyemedi.
* * *
Çalışanlarının maaşlarını ve zorunlu giderlerini ödemek için bankalardan veya Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifinden kredi çekmek için müracaat etti.
Ancak geçmişte çekmiş oldukları kredi borçlarını ödeyemedikleri için 'kara listeye' girmiş, yani sicilleri bozuk olmalarından dolayı müracaatları kabul edilmedi.
Aynı şekilde yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı, sıkıntılarını hafifletmek için bankalardan kredi talebinde bulunan vatandaşlarda 'kara listedesiniz' denilerek talepleri geri çevrildi.
* * *
Yukarıda da yazdım.
'Kara Listeye' girmiş, yani sicilleri bozulmuş 7 milyona yakın kişi, yaşadıkları sıkıntılardan kurtulmak için 'sicil affı' beklentisi içerisinde.
Koronavirüsün etkisinin ne zaman biteceği belirsizliği devam ettiği müddetçe bankaların kara listeye alacağı kişi sayısında büyük artışların olacağı kaçınılmaz.
Bankaların kara listeye alma mevzuatında değişim ve sicil affının bir an önce çıkarılması tıkanan ekonomik tablo için bir ihtiyaç haline dönüşmüştür.
* * *
Son olarak hükümet yıl sonuna kadar 'sicil affı' çıkarılması ve 'kara listeye' girmiş işletme sahibi ve vatandaşların içinde bulundukları duruma çözüm getirmezse, bıçak kemiğe dayandığı için içerisinden çıkamayacakları bunalıma girmeleri söz konusu.
Allah korusun bu da bazı felaketlerin başlangıcı olabilir.
Bunalıma girmiş olanların çoğunun bazen gözünün hiçbir şeyi görmediğini gazetelerden okuyoruz ve TV'lerden izliyoruz.
Aile veya başka facialarının yaşanmaması için bu soruna biran evvel çözüm getirilmeli.
Önümüzdeki günlerde TBBM gündemine 'Ekonomi ve Yargı reformu' gelecek.
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir'in de belirttiği gibi, bu paketin içerisine 'Sicil Affı' ilave edilmeli.
Yani onlar için yeni bir sayfa açılmalı.
Yoksa yarın çok geç olabilir…
* * *
Eskişehir'e 'Serbest Bölge' kurulur mu?
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ne son yıllarda yeni yeni yatırımcılar gelmeye başladı.
Yeni yatırımcıların Eskişehir'e gelmesi konusunda hem ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş hem de OSB Başkanı Nadir Küpeli'nin çok ciddi gayretleri ve girişimleri var.
Bir yatırımcıyı şehre çekmek kolay değil elbet.
Onlar bir takım teşvikler ister…
Her ne kadar hükümet tarafından merkez olarak 'teşvikli il' değilsek de OSB ve ESO yatırımcılara özel teşvikler sunuyor.
* * *
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu da Ticaret Bakanlığı'nın 2021 Bütçesi görüşmelerinde Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nin serbest bölge talebini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'a iletmiş.
Kabukcuoğlu, 'Eskişehir, Türkiye'nin dört büyük şehri ile ulaşım sağlayabilen, ekonomik ve kültürel yapısıyla ön sıralarda olan, iller arası rekabette ülkemizin 8. şehridir' diyerek Eskişehir OSB'sine 'Serbest Bölge' kurulmasının önemine dikkat çekmiş.
* * *
Bu konuda EOSB Başkan'ı Küpeli'de bir süre önce Eskişehir OSB'ye 'Serbest Bölge' kurulması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunmuştu.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'nun da ifade ettiği gibi, Animasyon, dijital oyun, sinema ve tasarım sektörlerini hedef alan bir serbest bölge, Eskişehir'de kurulmalı.
* * *
Eğer gerçekleşir ise Eskişehir için önemli bir hamle olur.
Bunun için sadece OSB Başkan ve yönetiminin gayreti yetmez.
Eskişehir AK Parti Milletvekilleri de bu konuda istekli olduklarını göstermeli.
Hemen hemen her yazımda özellikle vurguluyorum.
AK Parti Milletvekili Nabi Avcı ile Harun Karacan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimler.
Nabi Avcı, eski danışmanı ve en yakın çalışma arkadaşlarından birisi olarak, Harun Karacan'da Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi.
Hem de TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'na çok yakın.
Araya Hisarcıklıoğlu'nu da koyarak cumhurbaşkanından 'Eskişehir OSB'ye serbest bölge kurulmasını talep ediyoruz' deseler, Erdoğan'ın kendilerini kıracağını sanmıyorum.
Avcı, Karacan ve Hisarcıklıoğlu isterse, Eskişehir'e 'Serbest Bölge' kurulur.
* * *
Ne demişler; 'isteyenin bir gözü kara…'
Onlar istesinler, cumhurbaşkanı 'olmaz derse' desin.
O zaman Eskişehirliler gereğini yapar…
* * *
Rizespor'dan anlamlı TWİT
Eskişehirspor Ziraat Türkiye Kupası'nda Cizrespor ardından da Kastamonuspor'u eleyerek 5'nci tura yükseldi.
Siyah-Kırmızılıların şansı yaver gitti, iki maçta Eskişehir'de oynandı.
Deplasman masrafından kurtuldular.
5. Turda şansız bir kura çektik!
Rakip süper lig takımlarından Çaykur Rizespor, bu kez deplasmanda oynayacağız.
Rizespor ile Eskişehirspor arasında geçmişte hiç husumet yaşanmadı.
Adanademirspor ve Konyaspor gibi kardeş takım sayılır.
* * *
Çaykur Rizespor Kulübü sosyal medyadan yaptığı paylaşımla 'kardeş takım' olduğumuza vurgu yapmış.
İşte dikkat çeken ve Eskişehirspor Kulübü ve taraftarlarını da duygulandıran sosyal medyada paylaşılan metin:
'Ziraat Türkiye Kupası'nda rakibimiz 1965'ten beri bozuk düzene direnen Eskişehirspor oldu. Bizleri her seferinde en iyi şekilde ağırlayan dostlarımızı Rize'mizde tekrar göreceğimiz için sevindik. En kısa sürede inşallah tekrardan Süper Lig'de göreceğiz.'
* * *
Bir Eskişehirsporlu olarak Çaykur Rizespor Kulübüne anlamlı mesajlarından dolayı teşekkür ediyorum.
Gün gelecek Eskişehirspor tekrar özlemini çektiğimiz o parlak günlerine yeniden dönecek.
İşte o sezonda Rize'de ve Eskişehir'deki maçlarda yan yana, omuz omuza birlikte maç seyretmekten büyük keyif alacağımı bilmenizi isterim.
* * * *
Timur ve Karınca
Meşhur Türk Hükümdarı Timurlenk'e:
–'Seni erlikten başbuğluğa yükselten nedir?' diye sordular.
Timurlenk şu cevabı verdi:
– Asla ümitsizliğe düşmedim. O kadar zorlukla karşılaştığım halde hiç birisinden yılmadım ve bir maksadıma erişmek için bir karınca bana örnek oldu:
'Bir gün düşmanlarımdan kaçmış bir harabeye sığınmıştım. Her yerden ümidi kesmek üzere olduğum bir anda gözüm bir karıncaya ilişti. Karınca kendinden büyük bir buğday danesini almış bir yıkıntının üzerinden aşırmak için uğraşıyor; fakat taşıdığı şey kendisinden büyük olduğu için sonuna kadar götüremiyor, düşürüyordu. Dane yuvarlanarak duvarın dibine düşüyor, karınca tekrar inip rızkını alıp götürmeye uğraşıyordu. Bu hal elliden fazla oldu; ama karınca da nihayet maksadına erişti. Karıncanın bu azmini gördükten sonra bende bir ümit peyda oldu. Kendi kendime:
'Ben bu karınca kadar da mı olamayacağım' dedim ve maksadıma erinceye kadar hiç bir zorluktan yılmadım.
*-*****