Eskişehirspor Kulübü Başkanı Halil Ünal,
Geçtiğimiz Salı günü öğlen saatlerinde ESGAZETE'ye bir açıklama yaptı…
Dedi ki;
'Küme düştüğümüz sezon Sayın Büyükerşen'e her şeyi anlattım.
Devre arasında kendisine dedim ki Mesut Hoşcan'ın arkasında durma bu takım küme düşüyor.
Şimdi bugünleri gördük.
Bir kuruş gelmiyor.
Eskişehirspor Kulübü kapanıyor, küme düşüyor, yok oluyor.
Kimse sahip çıkmıyor.
Sayın Yılmaz Büyükerşen'e bugün anahtarı göndereceğim o kapatsın.
Ona yakışır.
Çünkü bu takımı o küme düşürdü.
Kapatmasını da o yapsın ben değil.
Mesut Hoşcan'ın ne kadar suçu varsa 5 kat Yılmaz Büyükerşen'in suçu var.
Bu kulübü kapatmak Sayın Yılmaz Büyükerşen'e yakışır.
Yarın da kendisini istifaya davet edeceğim..'
Bu açıklamanın arkasından Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yazılı bir açıklama yaptı…
Derken akşam saatlerinde Halil Ünal'dan ikinci açıklama geldi…
Ünal, Yılmaz Büyükerşen'i istifaya davet ediyordu…
İstifaya davet etmekle kalmıyor, 'Büyükerşen istifa ederse Eskişehirspor bu yıl Süper Lige çıkar' gibi, herkesin ağzını açık bırakan bir ifade kullanıyordu…
Daha bir sürü şey…
Hepsini satır satır okudunuz gazetelerde…
***
Halil Ünal'ın Salı günü akşam saatlerinde yaptığı açıklamanın ardından dün, CHP İl Başkanı Rabia Akman'ın açıklaması geldi…
Yine aynı saatlerde, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ESGAZETE'ye Ünal'ın açıklamalarıyla ilgili düşüncelerini aktardı…
CHP İl Başkanı Akman'ın açıklamasındaki en can alıcı nokta bence, açıklamanın final bölümündeki sözleriydi…
Mealen şöyle diyordu Akman;
'Bir tarafta borç sarmalı içinde kıvranan ve uçurumun eşiğine gelmiş Eskişehirspor'un Başkanı Halil Ünal;
Diğer tarafta,
Eskişehir'i Türkiye'nin ve dünyanın gıptayla baktığı bir şehir haline getiren Eskişehir'in Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen…
Evet hadi bakalım, hep birlikte kıyaslayalım…
Kim başarılı kim başarısız?
Kim kime yöneticilik dersi vermeli, kim kime akıl vermeli?
Yılmaz Büyükerşen 1999'dan beri bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı…
Halil Ünal ise,
2006'dan bu tarafa 3 farklı dönem olmak üzere yaklaşık 10 yıl bu kulübü yönetti…
Çok basit bir soru var orta yerde…
Başkanı olduğu kurumu kim daha iyi yönetmiş?
Halil Ünal mı Yılmaz Büyükerşen mi?
Şimdi yıkılma aşamasında olan Atatürk Stadının tribünlerinin dili olsa da söylese;
O tribünlerdeki 15 bin kişinin hep bir ağızdan Halil Ünal için yaptıkları tezahüratı, haykırışları bu şehir henüz unutmadı…
O nedenle,
Böyle bir kıyaslama yapmanın bile gereksiz ya da anlamsız olduğunun farkındayım…
Ancak Halil Ünal'ın,
'Eskişehirspor Yılmaz Büyükerşen yüzünden küme düştü…
İstifa etsin takım bu sene süper lige çıkar…' şeklindeki sözlerini okuyunca ister istemez böyle bir değerlendirmenin içinde buluyor insan kendini…
***
Halil Ünal ikinci açıklamasında diyor ki;
'Ben bu kulübü borçsuz devralmadım…
Nebi Hatipoğlu'nden devraldığımda kulübün 6 milyon dolar borcu vardı…'
Elbette bunu en iyi Nebi Hatipoğlu bilir…
Ancak kulübün bugünkü borcu 30 milyon dolara yakın…
Yanlış hatırlamıyorsam,
Nebi Hatipoğlu son Eskişehirspor Kongresinde yaptığı konuşmada;
'Bu kulübün borcu nasıl bu rakamlara çıktı?
Önce birileri çıkıp bunun hesabını vermeli' diye konuşmuştu…
Demek ki onun bile aklının almadığı bir borç yığını var orta yerde…
Peki kimse bu borcun hesabını verdi mi?
Vermedi…
BU TAKIM HERKESİN TAKIMI…
Eskişehirspor,
Dünya görüşü, ideolojisi, oy verdiği siyasi partisi ne olursa olsun herkesin takımı…
Eskişehir'in takımı…
Halil Ünal'ın beyaz eşya mağazası değil, öyle canı istediği zaman 'kapatıyorum' diyeceği…
Yapamıyorsa, 'benden bu kadar' der ve yönetimiyle birlikte istifa eder…
Kongre yapılır, aday çıkar ya da çıkmaz, ertelenir, tekrar yapılır…
Olmadı kayyum atanır…
'Kapattım, al anahtarı senin olsun' demekle olmaz…
İkincisi,
Halil Ünal'ın transfer etmeye çalıştığı futbolcular için kullandığı 'ikna etme biçimi', Eskişehirlileri ikna etmeye yetmez…
Halil Ünal, bu ikna etme biçiminin, şehirdeki en koyu Büyükerşen karşıtlarını bile ikna etmeye yetmeyeceğini görmüyor olabilir mi?
Büyükerşen'i bu şehrin sokaklarında yürütmeyeceğini söylemek…
Aday olursa seçtirmeyeceğini söylemek, nasıl bir akıl tutulmasının ürünüdür anlamak mümkün değil…
Sonuncusu da,
Eskişehirspor'u siyasetin kör kuyusuna atıp, sonra da bundan medet ummak nasıl bir çaresizliktir…
Nasıl bir oyundur?
Ve bu oyun neden yerel seçimlere 8 ay kala sahneye konulmaktadır?
Neden şimdi?
Bu sorunun cevabını herkes kendine verecektir…
Çünkü Eskişehir kamuoyu ve Eskişehirspor taraftarı,
Neler olup bittiğinin dibine kadar farkında…