Başlangıcı bir son gibi, ne yazsam, ne kadar dokunabilirim gidişinle örselenen yüreklere, ne yazsam gözyaşlarım titreyen elime söz geçirir? Ne yazsam ki hepsi çıksın içimde düğümlenenlerin? Ne yazsam ki senin o büyük yerini incitmeden de anmış olayım seni sevgili kardeşim?
Kardeşim Soner'e ne zaman baksam gözlerindeki yaşam sevincini görüyorum senin, kuşlara ne zaman baksam, insanları ne kadar sevdiğini görüyorum senin; şiirlere ve yollardaki insanlara bakınca yine gözlerindeki yaşam sevincin geliyor. Yani nereye baksam gözlerin sevgili Anıl. Korkarak dokunuyorum her harfe, gözyaşlarımı silen ellerimle dokunuyorum her harfe. Korkuyorum çünkü incitmek de söz konusu senin bıraktığın güzellikleri; ancak öğrencilerimin ve herkesin görmesini, bilmesini de istiyorum 'özlem' sözcüğünün içinde gizlenen dünyaları.
***
Öyle güzel kişiliğinle zaten çoktan örnek oldun sen birçok kişiye, zaten binlerce ömürde yapılacakları serptin inan yüreklere. Zaten yaralıydı yüreğim, geçmeyecek sancı da koymadın değil güzel kardeşim ama inan yaşıyorsun her günde, her adımda ve güzel insanların, güzel düşlerinde.
***
Geçen gün bir öğrencimle konuşurken köyde öğretmenlik yaparken çok sevdiğim bir öğrencim aklıma geldi, çünkü aynı şeyleri söylüyordu o da, hocam bir şeyler yapsak, mesela bir kardeş okul bulsak ve kitaplar göndersem diyordu bana. Köydeki güzel yürekli öğrencimin ayağındaki ayakkabı aklıma gelmişti. Güzel kız, güzel ayaklarını tam koruyamayan, yırtılmış ayakkabısının içinden yürekler dolusu sevgi ekiyordu gökyüzüne. Bu öğrencimle de senden de bahsettik güzel kardeşim. Çocukları ne kadar sevdiğinden bahsettim, düşüncelerinden bahsettim. Daha da konuşacaktık, seni kucaklar gibi Soner'e sarılışım aklıma geldi, daha fazla konuşamadım.
***
Yıllar önce sevgili Anıl'cım, yıllar önce kuzenim lösemi ile verdiği mücadeleyi kaybedip aramızdan ayrıldı (demeyeceğim), ama hep bizimle elbette, hep her yerde. Tıpkı senin gibi, sevgiyle, güzelliklerle, şiirle aramızda. Demem o ki ikinizi de pek özledik. Geçen gün yine güzel selamını alıp moralle mekan üzere Nedim Gürsel ile konuştum. Dünyanın en büyük yazarlarından olup öyle yoğun da olsa o büyük tevazusuyla bana yüreğini açar. Yine öyle güzel şeyler söyledi ki artık özlemle sevgiyi ayırmadan yaşamayı da kabulleneceğim. Burada yaptığım Edebiyat Buluşmaları ile Eskişehir'e gelen güzel yürekli edebiyatçılarla da benzer tohumları yeşertip sarılıyorum hayata ve senin de içinde olan düşlere. Ailemle birlikte senin ailene ve sana büyük özlemle, sevgiyle, şiirle ve yalan söylemeyeceğim gözyaşlarıyla sarılıyoruz. Yalan yok sevgili kardeşim, yalan yok ... Umarım incitmemişimdir içimden geçenlerle, sevgili aileni ve tüm sevenlerini. Hep bizlesin...