Bir gün Peygamberimiz eshabıyla bir mecliste otururken kapı çalınır ve girmek için Resulluh'tan izin ister. Efendimizde, mecliste bulunanlara 'Bu gelen kimdir bilir misiniz?' diye sorar. Onlarda 'Allah'ın Resulü daha iyi bilir' dediler. Peygamberimizde o şeytandır, Allah'ın laneti üzerine olsun, Resulullah onu içeri çağırır. Şeytan içeri girer ve 'Selam sana ey Muhammed, selam size ey cemaati müslimin' der. Onun selamı üzerine efendimiz şu mukabelede bulunur: Selam Allah'ındır ya lain, bir iş için geldiğini duydum. Nedir o iş? Şeytan o zaman anlatır.
Benim buraya gelişim kendi arzumla olmadı. Mecburen geldim. İzzet sahibi Rabbin katından bir melek geldi ve dedi ki 'Allah Teala sana emir veriyor. Kulum ve Resulüm Muhammed'e gideceksin, ona adem oğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Sorarsa doğrusunu söyleyeceksin. Söylediklerine yalan katarsan seni kül ederim. Düşmanlarının önünde seni rüsva ederim.' İşte ya Muhammed bu emir üzerine geldim. Arzu ettiklerini bana sor. Şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem düşmanlarım benimle eğlenecek. Bundan daha zor bir şey yoktur.
Halk arasında en çok sevmediğin kimdir ya melun?
Sensin ya Muhammed. Allah'ın yarattıkları arasında senden daha çok sevmediğim yoktur.
Peki benden sonra kimleri sevmezsin ya melun?
Varlığını Allah yoluna vermiş muttaki (Allah'tan korkan) gençtir. Sonra kendisini sabırlı bildiğim şüpheli işlerden kaçınan alim. Sonra temizlik işinde yıkadığı yeri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi. Sonra sabırlı olan bir fakiri, ihtiyacını kimseye anlatmaz, halinden şikayet etmez.
Peki bu fakirin sabrı olduğunu nerden bilirsin?
Ya Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine açmaz. Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste açarsa Allah onu sabredenlerden yazmaz. Sonra şükreden zengin. Aldığını helal yoldan alıyor ve mahalline harcıyor. Bilirim ki o şükreden zengindir.
Peki ümmetim sadaka verince ya melun senin halin nice olur?
Ya Muhammed, sadaka veren sanki testere ile beni ikiye böler.
Peki neden öyle testere ile biçilirsin?
Çünkü sadakada dört özellik vardır. 1) Allah Teala sadaka verenin malına bereket ihsan eder. 2) O sadaka veren kişiyi halkına sevdirir. 3) Allah onun verdiği sadakayı cehennem ile onun arasına perde kılar. 4) Allah belası, sıkıntıyı ve ahları ondan defeder.
Ve sonra devam etti. Ben bazılarının kan mecralarına girerim. Etlerine karışırım. ama onlar benim bu halimi görmezler. Bende Allah'ın bana verdiği güne kadar cahillerini, alimlerini, ümmilerini, okumuşlarını, fakirleri velhasıl bunların hiçbiri elimden kurtulamaz. Fakat Allah'ın halis kulları müstesna bunları azdıramam.
Peki ya İblis Allah'ın halis kulları kimlerdir?
Ya Muhammed, bir kimse dirhemi ve dinarı (parayı) sever o Allah için ihlasa sahip değildir. Bir kimseyi görürsem dinarı ve dirhemi sevmez, övülmekten hoşlanmaz hemen onu bırakıp kaçarım.
Bilirsin ki, mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür. Bilirsin ki o benim 70000 bin tane çocuğum var. Bunların her birini ayrı yerere tayin etmişimdir. Sonra her çocuğumla birlikte 70000 bin tanede şeytan vardır. Onların bir kısmını ulemaya (alimlere) yollarım, bir kısmını gençlere yollarım. Bir kısmı da ihtiyar kadınlara musallat kılarım.
Gençlere gelince aramızda hiçbir anlaşmazlık yoktur. Onlarla gayet iyi geçiniriz. Gıybet ve laf taşıyanlarda zaten benim askerimdir. Onlar benim en büyük şenliğimdir.