Sevgili okurlar, mali ibadetler içinde en faziletlilerinden birisi de kurbandır. Kurban İslam'ın 5 şartı gibi farz olan bir ibadet değildir. Nasıl ki Hac ve Zekat zenginin hakkı ve görevi ise kurban da hali vakti kurban almaya müsait olan Müslüman için vacip bir ibadettir.
Yıllardır Müslümanların heyecanla beklediği bu ibadeti yerine getirirken bir Müslüman'ın zorlanmaması lazımdır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda bize ışık tutacak bir açıklama yaptı. Açıklama gelen anlamda şöyle:
Bir Müslüman'ın borçlanarak, kredi çekerek, ihtiyacı olan eşyaları veya malları satarak kurban alması gerekmez. Özellikle uzun vadeli borçla bu ibadeti yerine getirmek sevap yönünden fazla getirisi olmayan bir şekildir.
Dara düşerek konu-komşu-tanıdıktan utana sıkıla, yüz sürerek, borç isteyip, sonra dara düşmenin bir anlamı yoktur. İşin başka yönüne gelince, Türk milletinin bir adeti de konu-komşu ne der diye Allah rızası için değil de, çevreden utancına bu işi yapmak doğru değildir.
Bi de hane halkı kalabalık olan ve bayramın sembolü olan kurbanı kesmese başta kendi hane halkı karşı çıkacaktır. Herkes avluda-dışarıda kurban keserken, Bayram Namazından çıkan bir Müslüman'ın kurban yok diye evine gelmesi de çok acı bir olaydır.
Bu nedenle önce dengeyi sağlayarak, kendimizi kurbana hazırlamak ve günler evvel hanelerimizi sıkıntıya sokmadan bu işi halletmek ve tedbirli olmak en iyi yöntem olsa gerekir. Bir de hali vakti yerinde olduğu halde bu işi yapmayan Müslüman da çok büyük vebal altına girer. Allahüteala kurban kesen bir Müslüman'ın Sırat'tan geçmesini kolay kılar. Kurban ona kıldan ince, kılıçtan keskin diye tarif edilen bir rivayete göre altında gayya (cehennem) kuyusu olan bu köprüyü belki de kurbanın yardımıyla geçecektir.
Sonra heyecanla kavurma yemeyi bekleyen anne-baba-evladı sevindirmek hem sınırsız bir haz ve sevap hazinesidir. Aslına bakarsanız bayram diye tüm birikimlerimizi giyime kuşama harcayıp sonra da yok demek acı bir gerçektir.
Bilindiği gibi Allahüteala, Hazreti İbrahim'e oğlunu (İsmail'i) kesmeme karşılığında ihsan ettiği (verdiği) bir ibadettir.
Bu ibadeti yerine getirirken, aylarca çekeceğimiz bir zahmete külfete ve borca gerek yoktur. Diyanetin tavsiyesi de bu yöndedir. Hayırlı bayramlar dileği ile.