Birçok toplumda olduğu gibi, Türk toplumunda da kadının ve erkeğin toplumsal cinsiyet rollerinin öğrenilmesinde, toplumsallaşma sürecinde büyük rollere sahip olan aile ve okul önemlidir.
Örneğin, sporun toplumsallaşma sürecindeki önemine dair, erkek çocuklarının kendi erkekliklerini geliştirebilmeleri için spora katılımlarının aileler tarafından teşvik edildiği, kız çocuklarının ise bedenlerini korumaları ve kadınsı özelliklerini kaybetmemeleri için özellikle kuvvet gerektiren ağır yarışma sporlarından uzak tutulduğu ve bu nedenle kızların spora katılımlarının erkeklerden daha düşük olduğu gözlemlenmektedir.
Kadınlarımız sporda başarıları gün geçtikçe artmaktadır. Fakat kadınlarımız, sporda çok başarılı olsalar bile, başarıları ile gündeme gelememekte, bunda da medyanın etkisi gözlemlenmektedir. Medya kadınlarımızı başarıları ile değil de cinsel kimliği ile gündeme getirmektedir.
Aynı branşta, aynı başarıyı, hem kadın sporcu, hem de erkek sporcu yaptığında, erkek sporcunun başarısı abartılarak anlatılmakta. Maalesef kadınlarımız hep geri planda kalmaktadır. Medyanın yanı sıra, kadının geri planda olma sebeplerinden biriside Karar alma mekanizmalarında kadın olmamasından da kaynaklanır.
İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bilge Donuk'un yaptığı araştırma sonuçlarına göre Türkiye'de spora yön veren bakanlık, genel müdürlük, spor taşra teşkilatı ile spor federasyonlarında kadın idareci sayısı neredeyse yok denecek kadar az…
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Genel Müdürlüğü'nün müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdür ve genel müdür yardımcısı gibi üst düzey bürokratları arasında da kadın yönetici bulunmuyor. 81 ildeki Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlı il müdürlerinin tamamı erkek yöneticilerden oluşuyor.
Siyasette baktığımızda, kadın olarak milletvekili olmak istiyorsanız, üniversite mezunu olmanız lazım, üniversite mezunu olmanızda yetmez, üzerine doktora mastır yapmanız lazım, akademik unvanlarınız olması gerekir. Açın bakın milletvekili listelerine, kadınların özgeçmişlerine bakın bu ortak paydayı görebilirsiniz, fakat erkeğin ilkokul mezunu olması yeterlidir… Gördüğünüz gibi, söz konusu kadın olunca, eğitim bile engeldir.
Sporda, Siyasette ve birçok alanda, kadını bu derece ikinci plana itmek, sporun temel felsefeleri olan 'Olimpizm' ve 'Fair Play' ruhuna aykırı bir anlayıştır. Bununla ilgili ciddi anlamda çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Bu çalışmaların başında, yönetim kadrosunda kadın yönetici Kotası konulmalıdır ve diğer birçok alanda kadınlarımıza hak ettiği değer verilmelidir.
Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK toplumların kalkınmasını sadece erkeklerin geliştirilmesine dayandırmamış, kadınların da geliştirilmesine büyük önem vermiştir. Bunu sağlamak için olanakların ve gerekli şartların oluşturulmasını sağlamıştır.
Atatürk Türk Kadınının her zaman erkeklere eşit olarak toplumsal yaşamda yerini almalarını istemiş bu düşüncesini 'Kadınlar toplum hayatında erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekleyicisi olacaklardır.' Sözleriyle ifade etmiştir.
Türk Kadınına insan onuru veren dünyanın birçok ülkesinde kadının bütün insan haklarını veren M.K. Atatürk'e minnetlerimizi, sevgimizi, saygımızı sonsuz şükranlarımızı bir kez daha yinelerken sizleri saygıyla selamlıyorum.