Görünüm'de ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili 8 Eylül 2014'de 'Ameliyathanede Teknisyen Olarak Çalışan Temizlik Personelleri', 18 Eylül 2014 tarihinde de 'Ameliyathanede temizlik personelleri hala teknisyen olarak çalıştırılıyor mu?' başlıklı iki yazıyı kaleme almıştım. Yazılarımda temizlik şirketinde çalışan bazı elemanların hastane ameliyathanelerinde teknisyen gibi görev yaptığı ile ilgili iddiaları dile getirmiştim.

MESLEKİ BİLGİLERİ
VAR MI?
Yazımda şu ifadeleri kullanmıştım; 'Ameliyathanede çalışan teknisyenlerin asli görevleri nedir? 1. Ameliyathane odasını ameliyata hazırlamak. 2. Cihazların bakımını yapmak. 3. Ameliyathane masasındaki hastanın pozisyonunu ayarlamak. 4. Ameliyat esnasında acilen gerekli olan malzemeleri temin etmek. 5. Ameliyat lambasını duruma göre ayarlamak. Teknisyenlerin asli görevleri arasında ameliyathane temizliği yapmak yok. Hastane Başhekimine ve Başmüdürüne soruyorum. Ameliyathanede çalıştırdığınız temizlik firması personelleri teknisyen veya teknisyen yardımcısı mı? Bu konuda mesleki bilgileri var mı? Bilgileri yoksa temizlik personellerini ameliyathanede teknisyen olarak çalıştırmanın mantığı nedir?

KALİTE ANLAYIŞINIZ
BU MU?
ESOGÜ Rektörlüğü daha önce yazdığım bir haberle ilgili yazılı açıklama göndermişti. Bu açıklamada, 'ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi standartlarına göre hizmet veren, kalite anlayışının, gelişimini, maliyetlerin azaltılması ve verimliliğin arttırılması, çalışanların tatminini, hasta memnuniyetinin artmasını, tüm faaliyetlerin izlenmesi ve kontrolünü, bununla birlikte etkin bir yönetim anlayışını hedefleyen ve uygulayan akredite bir kurumdur' denilmişti. Sayın Başhekim ve Başmüdür sizin çok övündüğünüz kalite anlayışı, temizlik personellerini ameliyathanelerde teknisyen olarak çalıştırmak mıdır? Bu konuyla ilgili ne ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nden ne Rektörlükten, ne de bunları denetlemekle görevli olan Sağlık Müdürlüğü'nden bir açıklama gelmedi. Bu kurumlara soruyorum; ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ameliyathanesinde temizlik personelleri hala teknisyen olarak çalıştırılıyor mu?'

İMZASIZ AÇIKLAMA
Yazdığım bu iki köşe yazısı ile ilgili ESOGÜ Tıp Fakültesi Başhekimliği tarafından elektronik posta ile imzasız bir açıklama geldi. Gönderilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
'Sonhaber Gazetesi'nde 08.09.2014 ve 18.09.2014 tarihlerinde yayımlanan Sayın Ayhan Aydıner tarafından kaleme alınmış olan yazılara ilişkin Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği'nin açıklaması. Kurumumuzda Kalite Sistemi gereği 75 adet master görev tanımı mevcuttur. Bu tanımların içinde Ameliyathane Teknisyeni diye bir tanım yoktur. Kurumumuzda ameliyathanede gündüz her ameliyat odasında bir tane olmak üzere (Personel Görev Tanımları - Doküman No: GT-0625, Yayın Tarihi: 28.12.1998, Revizyon No: 00, Sayfa No: 1/2) 'Ameliyathane Personeli' (Oda Personeli) olarak tanımlanan personel görev yapmaktadır. Ayrıca aletlerle ilgili aksaklıkları takip eden biyomedikal görevlimiz bulunmaktadır. İlgili gazetede yer alan 'Ameliyathane Teknisyeni' kavramı ile ilgili kurumumuzda kadro bazlı ya da şirket bazlı kadro tanımı mevcut değildir. Sonuç olarak hastanemizde GT-0625 Ameliyathane Personeli (Oda Personeli) görev tanımı dışında ekstra bir iş yaptırılan ya da kadro/unvan tanımı yapılan bir personel grubu yoktur. Bu tür iddialar yıllardır kısıtlı kadroyla özveriyle görev ve görev tanımının bilincinde çalışan personelimizi derinden etkilemektedir.'

ODAYI AMELİYATA
KİM HAZIRLIYOR?
Yapılan bu açıklamada, Ameliyathane Personeli (Oda Personeli) olarak tanımlanan bu personelin yaptığı görevler belirtilseydi, daha iyi olurdu. Eskiden ameliyathane teknisyeninin yapması gereken işleri bugün kim yapıyor? Aletlerle ilgili aksaklıkları biyomedikal görevlisi takip ediyormuş. Peki bunun dışında kalan diğer işleri kim yapıyor? Hastayı sedyeden alıp, ameliyat masasına kim koyuyor? Ameliyat bittikten sonra hastayı tekrar sedyeye alıp, ameliyathaneden kim çıkarılıyor? Ameliyat sırasında hastanın tahlil ve tetkiklerinin hızlıca alınıp, götürülmesi işlemlerini kim yapıyor? 'Spesmen' denilen patolojiye tahlile gidecek dokuların, kaplarını kim hazırlıyor? Ameliyat esnasında ekstra çıkan ihtiyaçların tıbbi malzeme deposundan kim temin ediyor? Depodan gelmesi veya gitmesi gereken steril malzemeyi kim getirip, götürüyor? Ameliyat sırasında, bölgenin daha iyi görülmesi için lambanın ayarlarını kim yapıyor?, Ameliyat odasını ameliyata kim hazırlıyor? Bu işlerin tamamını 'Ameliyathane Personeli' olarak tanımlanan kişiler yapmıyor mu?

TEMİZLİĞİ KİM YAPIYOR?
Çalıştırılan bu personellerin mesleki bilgileri var mı? Bu konuda daha önce eğitim aldılar mı? Ameliyathane (Oda) personeline, bu görevlerin dışında ameliyathanenin temizliği de yaptırılıyor mu? Ameliyathane personelleri hastanenin kadrolu personelleri mi? Yoksa hastaneye iş yapan temizlik şirketi elemanı mı? Eskiden teknisyenin ve temizlikçinin ayrı ayrı yapacağı işleri birleştirip, iki kişinin yapacağı işi bir personele mi yaptırıyorsunuz? Kadro olmadığı ve personeli ihtiyacını gidermek için, temizlik personeli adı altında ameliyathane personeli mi çalıştırıyorsunuz? Böyle yapıyorsanız; düşük ücretle çalıştırdığınız bu personele neden ikinci bir iş olarak ameliyathane temizliğini de yaptırıyorsunuz? Bu personeller kadrolu olsaydı, ikinci bir iş yaptırabilir miydiniz? Daha önce 'Ameliyathanede Temizlik Personelleri Teknisyen Olarak Çalıştırılıyor mu?' diye sormuştum. Yapılan bu açıklamadan sonrasında 'Temizlik elemanları, ameliyathane personeli olarak çalıştırılıyor mu?' diye soruyorum.

*

ESKİŞEHİR'DE YETİŞEN TOPRAĞIN ÇOCUĞU APAYDIN VEFAT ETTİ

Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü mezunu olan Türkiye'nin önde gelen eğitimci ve edebiyatçılarından olan Tarık Apaydın önceki gün vefat etti. 'Sürer Eker Biçeriz, Güvenip Ötesine,/Milletin Her Kazancı Milletin Kesesine/Toplandık Baş Çiftçinin, Atatürk'ün Sesine/Toprakla Savaş İçin, Ziraat Cephesine' sloganıyla Köye Doğan Güneş olan Köy Enstitüleri'nin bir çocuğu olan Talip Apaydın ülkemizin aydınlık yüzlerinden biri olarak, öğrencilerinin yolunu aydınlatan bir çınardı.

ATATÜRK'ÜN ÖLDÜĞÜ
GÜN OKULA KAYIT OLDU
1926 doğumlu Apaydın, bir söyleşisinde Türkiye'nin geldiği duruma bakıp, 'Keşke bu kadar uzun yaşamasaydım da bugünleri görmeseydim' demişti. Polatlı'ya bağlı Ömerler Köyü'nde doğdu. Üç yaşında annesini kaybetti. Babası ile birlikte Beypazarı'nın Kapullu köyüne göç etti. Burada üvey anne elinde büyüdüğü için sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirdi. İlkokulu bu köyde okudu. Babası Hamidiye Köy Öğretmen Okulunun açıldığını, ilkokulu bitirmiş köy çocuklarını aldığını öğrendi ve onu 10 Kasım 1938 günü (Atatürk'ün öldüğü gün) bu okula kaydını yaptırdı. Hamidiye Köy Öğretmen Okulu 1940 da Çifteler Köy Enstitüsü adını almıştı. Eskişehir Mahmudiye'deki bu okulu 1943 yılında başarıyla bitiren eğitimci Talip Apaydın Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'ne gitti.

'SARI TRAKTÖR'
Burada İsmail Hakkı Tonguç, Sabahattin Eyüboğlu, Prof. Hikmet Birant, Prof. Selahattin Batu, Vedat Günyol, Prof. İrfan Şahinbaş, Yunus Kazım Köni, Faik Canselen, Hamdi Keskin, Mahir Canova, Ulvi Uraz, Ruhi Su, Aydın Gün, Mehmet Öztekin gibi öğretmen ve aydınlardan dersler aldı. Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nü bitirdi. Eğitimini tamamladıktan sonra Cilavuz Köy Enstitüsünde öğretmenliğe başladı. Daha sonra Turhal Ortaokulu ve Amasya İlk öğretmen Okulu'nda öğretmenlik yaptı. 1945'ten bu yana Yücel, Edebiyat Dünyası, Fikirler, Yeditepe, Beraber, Yeni Ufuklar, İmece, Varlık, Türkiye Yazıları, Türk Dili, Sanat Emeği dergilerinde şiir ve öykü yayımını aralıksız sürdüren Apaydın, kırsal kesim insanlarının doğayla ve toplum güçleriyle ilişkilerini konu alan romanlar da yazdı. İlk romanı 'Sarı Traktör' ile tarımda makineleşme konusuna bir umut olarak yaklaştı. Yarbükü'nde ise köylüler arasında toprak ve su paylaşımı ile ilgili çekişmelerin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı.

YARIN TOPRAĞA VERİLECEK
Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleri ve insan ilişkilerini tüm doğallığı ile yansıttı. İlk şiirleri ve öyküleri Köy Enstitüsü Dergisi'nde yayımlanan ünlü edebiyatçı, 'Tütün Yorgunu' romanıyla 1976 Madaralı Roman Ödülü'ne, 'Köylüler' adlı eseriyle 1992 Orhan Kemal Roman Armağanı'na, 'Yapılar Yapılırken' ve 'Otobüs Yarışı' eserleriyle de 1975 TRT Yayınlanmamış Radyo Oyunları Sanat Ödülleri'ne layık görülmüştü. Apaydın'ın cenazesi yarın Ankara Kocatepe Camii'nde kılınan Öğle Namazı sonrasında Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Türkiye'nin edebiyat ve eğitim alanında parlayan yıldızı olan merhum Apaydın'a Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine ve yetiştirdiği öğrencilere baş sağlığı diliyorum…

*

FOTO ŞAKA

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Battalcığım, sen yıllardır Eskişehir'in en başarılı okul müdürlerinden birisisin. Sana hangi akılla 75'in altında puan verebildiler?
75 Puan Mağduru Eski Okul Müdürü Battal Uyar: Ahmet Başkanım, ayakkabısı olmadığı için okula terlikle gelen 10 yaşındaki kız çocuğunun soğuktan ıslanan ayağını değil de, başını kapatmayı çalışan zihniyet bana 75 puan verseydi, kendimden şüphe ederdim.