11 Şubat Pazar günü yapılan kongre ile Eskişehir Kırım Türkleri Kültür Yardımlaşma ve Spor Kulübü Derneği Başkanlığına seçilen Recep Şen, düzenlenen kahvaltı organizasyonuyla yeni yönetimi Eskişehir basınına tanıttı.
Başkan Şen şunları söyledi; "Eskişehir'in adı geçince Türkiye'de değil dünyada ilk akla gelen Kırım Tatarları oluyor. Çibörek Eskişehir'in en önemli markalarından biri oldu. Buraya göç eden atalarımız uzun süredir bu güzel şehirde yaşıyor. Biz de onların burada yarattığı kültürü, kültürümüzü devam ettirmek için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Eskişehir'de 200 bin Kırım Tatarı var. En kısa sürede üye sayımızı 10 binin üzerine çıkaracağız. Eskişehir'den Kırım Kültürünü tüm dünyaya tanıtacağız."
İLK KÖY AKSAKLI
İlk Kırım Tatarları Osmanlı döneminde padişahların atlarını eğitmek için geldi. Osmanlı’nın birçok savaşında Kırım Tatarları öncü güç olarak görev yaptı. 1783 Kaynarca Antlaşmasıyla beraber Kırım Rus Çarlığı tarafından işgal edildi. 1850’li ve 1860’lı yıllarda Kırım Tatarları göçe zorlandı. Eskişehir’e de bu zamanlarda gelmeye başlıyorlar. 1860 yılında Eskişehir’deki ilk Tatar köyü olan “Aksaklı” da, Kırım’ın Akmescit ve Sak kasabasından gelenler tarafından kuruldu. Stalin’in, 18 Mayıs 1944 günü bütün Kırım Tatarlarını sürgüne gönderdi. Bu sürgün aslında büyük soykırımdı. Çünkü sürgüne gönderilen insanların yarısı yollarda hayatını kaybetti.
MAHALLE KURDULAR
Türkiye’deki hemen hemen her ilde Kırım Tatarları bulunuyor. Cumhuriyet döneminde ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında nüfus 12 milyonken, Kırım’dan Türkiye’ye gelen kayıtlı göçmen sayısı bir milyon 100 bin civarında. Yani genç Cumhuriyet nüfusunun yüzde 9’unu Kırım Tatarları oluşturuyordu. 1944 sürgününden sonra ilimize gelen Kırım Tatarları kent merkezindeki. Ömerağa, Hacıalibey, Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Şeker, Hoşnudiye ve Hacı Seyit mahallelerini kurdular. Daha sonra kurulan Yeni, Işıklar, Hayriye, Mamure’de Kırım Tatarı ağırlıklı oldu. İlimizde ayrıca 36 Kırım Tatarı köyü var. Türkiye'de en çok Kırım Tatarı Eskişehir'de yaşıyor.
***
NOSTALJİ
ESKİŞEHİRLİNİN SELAMİ AMCASI
35 yıl önce. 26 Mart 1989 gece saat 01.00’de. Yer, SHP Eskişehir parti binasının önü. Yerel seçim sonuçları açıklanıyor. Merhum Selami Vardar 79 bin 767 oy ile Eskişehir Belediye Başkanlığına seçiliyor. (O tarihte Eskişehir Büyükşehir değildi) Toplam oyların yüzde 43,11’ini alan Vardar, partilileriyle birlikte büyük sevinç yaşıyor. Fotoğrafta SHP’liler ile seçim zaferini kutlayan Vardar parti binasından ayrılmak üzere. Fotoğrafta, 35 yıl öncesinde SHP’nin genç Merkez İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, partinin önde gelen isimleri Mustafa Taşlak ve Erdoğan Ulukan dikkat çekiyor. O seçimde ikinci parti DYP oluyor. DYP’nin sendikacı adayı Muhittin Yılmaz 51 bin 869 oy aldı. İktidar partisi olan ANAP’ın adayı olan Fethi Heper 35 bin 396 oyda kaldı. Vardar Eskişehir altyapısını yaparak, kentin çamurdan kurtarılmasında önemli rol oynadı. Eskişehirlilerin ‘Selami Amcasıydı’, 1973-1977 ve 1989-1994 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yaptı. Halkın başkanı olarak siyasi ayrım yapmadan gerçekleştirdiği hizmetlerle Eskişehir’e damgasını vurdu. 23 yıl önce 24 Ağustos 2001’de vefat etti. Dürüst ve çalışkan kişiliğiyle kentimize büyük hizmetleri olan merhum Vardar’a Allah’tan rahmet diliyorum. Hizmetlerini Eskişehir halkı asla unutmayacak…
***
CUMARTESİ HİKAYESİ
KÜÇÜK BİR TEBESSÜM
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir kısmını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu.
***
DÜNYA TARİHİ
GAZ SALDIRILARINA KARŞI DONATILMIŞ BEBEK ARABASI
Yıl: 1938. Yer: İngiltere. Gaz saldırılarına karşı donatılmış bir bebek arabası olan bir kadın.
***
UNUTULMAZ REPLİKLER
“Bu dünyayı daha kötü yapmaya çalışanlar, bir gün bile tatil yapmıyorlar. Ben nasıl tatil yapabilirim ki?” Am Legend / Ben Efsaneyim