Psikolojinin temel amacı zihin verimliliği ve nihayetinde zihin sağlığıdır.Atılacak her adımda bu sağlıklı düşünceler mekanizmasında olunduğunda hedefler başarıyla elde edilmiş olunacaktır. Tahmin edileceği üzere insan yaşamında gerçeklerle yüzleşmenin zorluğu yaşam sorunsalının ta kendisidir.Her dönemde yeni başlangıçların olması en zorlu disiplin sürecinin takibini de zorunlu kılmaktadır.Yaşam mücadelesi akışında boş bırakılan adımlar ek donanım gerektiren müdahelelerle aşılabilirler. Psikoloji ve sosyoloji yaşamsal değerlerini bu noktada ortaya koyuyor. Aile kavramıyla başlayan süreç birey olup olamama ile sonuca ulaşıyor .Ekonomiyle bu sürecin direk olarak bağlantısı da vardır. Psikoloji ve sosyoloji merceğinde yaşam sanatı tamamen anlık değişebilen bir olgu durumundadır.Yönlendirici başlı başına kişinin kendisi değildir. Örneğin iş hayatı, aile hayatı, eğitim hayatında ve özel hayatta karşılaşılan her sorun bireyin kendi içinde bir ekip olarak tutumunu gerektirmektedir. Bilinç oluşması, gerekliliği temin edilen aile eğitiminden sonra sosyal çevre ve okul sürecine geçişte ortaya çıkar.Ayakta tutulmaya başlanılan kişilik gerçeği mücadeleye dahil olduğunda savunma mekanizması da renk değiştirecektir ve reaksiyonlar prensip haline gelmeye başlayacaktır. Kaybedilen her oyun sonrası sendromu gibi bir çok benzer durumla dolu olan yaşam, savunma mekanizmasının sağlamlılığı kadar mutluluk getirecektir. Süreçten ibaret olan mutluluk edinimi öz'e işlediğinde her türlü yaşamsal mücadelede devreye girebilecektir. Başarısızlık olgusu dahil süreci tamamlamış rasyonel zihinler ayakta kalırken sorunsalda boğulanlar ilkel reaksiyonlarda kalacaklardır. Günlük hayatın her evresine indirgenemeyen tanımlar, teşhisler ve göreceli durumlar sözlüğü yine de hemen her seviyede farkındalık oluşmasında etkindir. Aile hayatındaki zorlukta düşüşe geçmiş bir psikoloji ,profesyonel yardımın haricinde süreci tarafsız olarak tarayarak zihinsel kabullenmeyi başarabilir.Tarafsız atılan her adım aslında kendi tarafın aydınlığına yakılan bir mumdur. Tarafında durduğumuz gerçekler mutlak bilince giden sarmalda ahlaki sürece de bulanarak en azından yarım bırakılmazsa mutlak bilinç kimlik kazanmış olur.Birey de kaygılar bütününde sahte bir sorunsalla savaşmamış olacaktır.Gelinen nokta bilinerek kabul edilecek ve hırslar gelişim için kullanılır hale gelecektir. Sosyal bir tanımı ve süreci olan insan bilinç oluşumunda kaygıların rebgini tarafsızlığa çevirebildiğinde en başarılı sürecine ulaşacaktır.Yaşam sorunsalları bireyin zihninde çözülebilen bir olgudur.