MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus,Roma'ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamamını kaybeder. Pirus'un bu zaferin ardından 'Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme' dediği söylenir. Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır. Bu olaya atfen, benzer şekilde kazanılan savaşlara 'Pirus Zaferi' denir. Türkiye 18 maddelik Anayasa değişikliği için referanduma gitti. Medyanın yüzde 90'ı Evetçilerin ellerindeydi. Her konuşmaları anında canlı olarak verildi. Devletin tüm imkanlarıseferber edildi. Büyük paralarla dağlara taşlara 'Evet' yazdılar. Camilere ve okullara da siyaset soktular. Şaşalı açılışlar, devlet törenleriyle gövde gösterisi yaptılar. 'OHAL bahanesiyle' muhalefeti konuşturmamaya çalıştılar. Salon vermediler, elektrikleri kestiler. 'Hayır' diyenler üzerinde korku imparatorluğu yarattılar. Hayırcıları 'terörist', 'vatan haini' diye yaftaladılar. Ve beklenen gün geldi. Oylar sayıldı. %51,41 Evet oyu çıktı. Hayır oyları da %48,59 oldu. Yani devletin tüm imkanlarını seferber edenler sadece 1,82 oy farkıyla ipi göğüsledi. Yarın devran döner, herkes eşit şartlarla yarıştığı bir ortam sağlanırsa, 1,82 ile sevinenler bugün aldıkları oyları mumla arar. Anayasa değişikliğine Türkiye'nin en büyük dört ili İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana 'Hayır' dedi. Ege, Marmara, Akdeniz 'Hayır' dedi. Ülkenin başkenti 'Hayır' dedi. Devletin tüm imkanlarına rağmen az farkla kazanılan seçim sizce bir zafer mi? Halkın %48,59'unun 'Hayır' dediği sistem ülkede sağlıklı bir şekilde işletilebilir mi? YSK'nın Mühürsüz zarfların geçerli sayması sizce bu seçime gölge düşürmedi mi? Kaçtıkları için kendi ülkelerine bile hiçbir faydaları bulunmayan Suriyelilere bizim geleceğimizi hangi akıl ve mantıkla oylattık? 16 Nisan 2017 referandumu 1946 seçimleri gibi Türk siyasi yaşamında yıllarca tartışılacaktır…
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İLÇELERDE 'EVET' DEMEYEN AK PARTİLİLER
Alpu 4528 Evet-2975 Hayır, Beylikova 2386 Evet-2304 Hayır, Çifteler 4870 Evet-4502 Hayır, Günyüzü 2844-1113 Hayır, Han 626 Evet -747 Hayır, İnönü 2889 Evet -Hayır 2011, Mahmudiye 2176 Evet-2695 Hayır, Mihalgazi 1551 Evet-823 Hayır, Mihalıççık 2916 Evet-2652 Hayır, Sarıcakaya 2479 Evet -1101 Hayır, Seyitgazi 4789 Evet-4906 Hayır, Sivrihisar 7213 Evet-6359 Hayır. Merkez dışındaki 12 İlçede halkın tercihleri böyle oldu. 9 ilçe de 'Evet' önde çıktı. 3 ilçede de Hayırcılar kazandı. İlçelerde 39 bin 267 Evet, 32 bin 188 Hayır oyu çıktı. 1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti'nin 12 ilçedeki toplam oyu 38 Bin 121, CHP'nin ise 21 bin 888 idi. Bu da gösteriyor ki, kent merkezinde olduğu gibi ilçelerdeki MHP'lilerin önemli bir bölümü 'Hayır' oyu vermiş. AK Parti'ye oy verenler arasından bile 'Hayır' oyu verenler çıkmış. 1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti Çifteler'de 4594 oy aldı. Referandumda 4870 'Evet' çıktı. Yani 1 Kasım'da AK Parti'ye oy verenlerden bir kısmı referandumda 'Hayır' oyu kullanmış. 1 Kasım 2015'de Seyitgazi'de AK Parti 4828 oy aldı. 16 Nisan referandumunda da Evet oyları AK Parti'nin 1,5 yıl önceki oylarının gerisinde kaldı. Seyitgazi'de 4789 Evet oyu çıktı. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti Günyüzü'nde 2890 oy almıştı. 1, 5 yıl sonra referandumda bu ilçede Evet Oyları 2844 çıktı. Bu ilçede MHP ve BBP'den 'Evet' oyları geldiyse, AK Parti'nin oyları nereye gitti?
-----------------------------------------------------------------------------------------
BÜYÜK BİR EĞİTİMCİDEN ÖĞRENCİLERE ANLAMLI MEKTUP
'Sürer Eker Biçeriz, Güvenip Ötesine,/Milletin Her Kazancı Milletin Kesesine/Toplandık Baş Çiftçinin, Atatürk'ün Sesine/Toprakla Savaş İçin, Ziraat Cephesine' sloganıyla 'Köye Doğan Güneş' olan Köy Enstitüleri'nin dün 77'nci kuruluş yıldönümüydü. Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü Müdürü merhum Rauf İnan (1905-1996) 17 Temmuz 1940 tarihinde okula kabul edilecek olan öğrencilere bir mektup yazıyor. İnan'ın okula alınacak öğrenciler için yazdığı mektubu okuyunca, içimden, 'Şu ulviliğe, naifliğe bakın. Bir insan sevgisiyle içten bir mektup böyle nasıl yazılır? Merhum İnan, daha okula başlamadan öğrencisine neyi öğreteceklerini çok samimi bir şekilde açıklıyor' dedim.
Başta İnan olmak üzere 'Köye Doğan Güneş' olan Köy Enstitülerinin çok değerli öğretmenlerini saygıyla hürmetle anıyorum. Sizin yetiştirdiğiniz pırıl pırıl ve aydın eğitimciler sayesinde dimdik ayaktayız. Halide Edibe Demirsöz'ün arşivinden alınan bu anlamlı mektubu özellikle genç eğitimcilere örnek olması için köşeme alıyorum;
'T.C. ESKİŞEHİR-ÇİFTELER KÖY ENSTİTÜSÜ ve EĞİTMEN KURSU MÜDÜRLÜĞÜ
Sayın ……………
Oğlum:
Enstitümüze talebe olarak seçildin. Sana müjdeler ve kutlarım. Enstitümüzde hem okumanı, tahsilini ilerletecek, hem de ileri usullerde Ziraat öğreneceksin. Bağcılıkta, Sebzecilikte, Arıcılıkta, Tavukçulukta, hayvan bakımında, makine ile ekim, biçim ve harman yapmasında, zahire hazırlamada çalışıp iyice yetişeceksin. Ayrıca bir de sanat elde edeceksin. Dokumacılık, dikiş makinesi kullanmayı, halı dokumacılığını, bisiklet ve motosiklet binmeyi, mandolin çalmayı da öğrenebileceksin. Burada çok çalışma ve iyi yetişmen için her şey var. Senden yalnız çalışmanı istiyoruz. Burada bir yıl Cumhuriyet Bayramı'na kadar çalışacak, ikinci sınıfa geçecek, ondan sonra köyüne izinli gideceksin. Bu mektubu sana hazırlanman için yazıyorum. Ne zaman hareket edeceğini sana ayrıca duyuracağız. Sen o zamana kadar hazırlan, haber gelir gelmez hareket et. Beraberinde şunları getirmen lazımdır.
Nüfus Cüzdanı (yani kafakağıdı)
Köy ilkokulundan alacağın diplomayı
Sureti ilişik taahhüt senedini.
Bu taahhüt senedini kazadaki veya vilayetteki notere yaptıracaksın. Bu hususta zorlukla karşılaşırsan maarif memuruna, vilayette olursan maarif müdürüne başvur. O senin işini yaptırır. Seninle kavuşacağımız günleri sevinerek bekliyorum. Gözlerini öper, anana, babana, komşularına selam gönderirim. Onlara söylersin. Mümkünse beraberinde iki çift çorap, iki mendil, üç fotoğraf getir.
Köy Enstitüsü Müdürü
M.Rauf İnan
----------------------------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Cumhurbaşkanım BBP oyları sayesinde referandumdan 'Evet' çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Evet oyları senin ya da Bahçeli'nin ise benim oylarım nerede? Oylar benim ise sizin oylarınız nerede?