Uzunca bir süredir hiç görmediğim bir bayanla, bir hanımefendiyle karşılaştım, geçenlerde.

Ne yalan söyleyeyim, birden karşıma çıkınca...

Şaşırdım.

Neden sonra,

“Nasılsınız?” diye sorunca…
“Ben size küsüm!” dedi.
Ahha!
Benim niye haberim yok bundan?
Saçmaladım galiba.
Bundan haberimin olması gerekmiyor.
Tavşan da dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
Lafın gelişi.
Ne dağ olduğumuz var ne tavşan olduğumuz.
***
Neden küstü acaba bana?
“Arkadaşlık ağaca benzer
Kurudu mu bir daha yeşermez”
diyen kimdi?
Nazım Hikmet mi?
Şöyle bir gözden geçirince...
Ne ağaçlar kuruyup gitti hayatımda?
Peki suç kimde?
Bende mi?
Biliyorum!

Soğuk, karlı fırtınalar gibi soğuk bir insanım.

Soğukluğum beni bile kendimden uzaklaştırıyor.

Ama bu suç sayılır mı?
***

“Neden küstünüz bana?” dedim.
“Kadınlar hakkında kötü şeyler yazdınız!” dedi.
Şaşırdım.
Düşündüm taşındım.
Hatırlamaya çalıştım yazdıklarımı.
Yazdığım her şeyi hatırlamam doğal olarak mümkün değil.
Yüzlerce yazı...
Biz zaten, yazılarımızı yazıp denize atarız.
“Balık bilmezse halik bilir” diye.
***
O böyle söyleyince...
“Kadınlar hakkında kötü şeyler yazdınız,” deyince, aklıma geldi.
Birkaç yıl önce hiç tanımadığım bir okur da mail mi göndermişti, sosyal medyadan mı yazmıştı bana, yazının altına yorum mu yazmıştı?
“Kadınlar hakkında böyle şeyler yazmayın. Üstelik de okurlarınızın çoğu kadın,” diye yazmıştı.
“Öyle mi?” demiştim kendi kendime.
İlginç bir saptamaydı.
Oysa benim, bir okurum olduğundan bile haberim yoktu.
Ama bu kişi, bu okur; benden çok daha iyiydi.

Benim ne yazıp ne yazmadığım, yazdıklarımı kimin okuyup kimin okumadığı, bir okurum olup olmadığı hakkında benden çok daha fazla şey biliyordu.
Neyse, o böyle söyleyince bir göz atmıştım; gerçekten de öyle mi diye.
Arayıp taramıştım...
Hiçbir sonuca varamamıştım.
Dikkatli bir okur her şey demektir.
Bugün, onun gördüğünü ben neden göremiyorum kendimde, kendi yazdıklarımda?
“Şair burada ne diyor?”
Şair kendi biliyor mu bakalım ne dediğini.
Mesela ben biliyor muyum, ne yazdım ne ettim kadınlar hakkında?

Ama bildiğim bir şey var ki...
Asla, hiçbirini incitecek bir şey yazmış olmak istemem.
Bilerek ya da bilmeyerek.
Olur mu hiç öyle şey, olur mu hiç “yeryüzü Tanrıçaları” hakkında kalp kırıcı bir şey yazmak?