AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongresi sonrasında, partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’na (MKYK) AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu girmeyi başardı. Mürsel Çavdar da MKYK yedek üyesi olarak değerlendirildi.

Eskişehir doğumlu ama Eskişehir ile direkt bağlantısı olmayan, buna rağmen ilgisini eksik etmeyip bazen şehrimizdeki programlara katılan Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın ise, Recep Tayyip Erdoğan’ın A Takımının yer aldığı Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) yine girmeyi bildi. Yalçın’ın İnsan Hakları Başkanlığı görevi devam ediyor.

Üç ismin büyük kongreden güçlenerek çıkması, Eskişehir için bir şans olmalı öyle değil mi?

*

Yalnızca Yalçın, Hatipoğlu ve Çavdar yok elbette…

Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez ile Ayşen Gürcan da güçlüler. Bilindiği üzere Dönmez Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Gürcan ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görev yapmış isimler.  

*

Tüm bunlarla beraber; AK Parti Eskişehir teşkilatında ve milletvekilleri arasında önceki yıllarda olduğu gibi bir ayrılık bulunmadığını savunan, Eskişehir’in sorunlarını çözeceğine ilişkin iri açıklamalar yapan İl Başkanı Gürhan Albayrak’ı da unutmayalım.

*

O halde şu an AK Parti’nin Eskişehir ayağında her şey yolunda, hatta fevkaladenin fevkinde bir kıvam söz konusu.

*

Süper!

*

Durum böyleyse Eskişehir’in çözülemeyen pek çok sorununun çözümü için herhangi bir ‘mazeret’, söz verilip de yapılamayan projeler için de ‘bahane’ kalmadı.

*

AK Parti’nin yetkili ve etkilileri araştırmakla vakit kaybetmesinler, ben onlara Eskişehir’in en önemli sorunları ile Eskişehirlilere verdikleri bazı sözleri sıralayarak işlerini kolaylaştırayım.

*

Çevre yolu.

- Alpu, Seyitgazi, Sarıcakaya yolları.

- Gündoğdu, Küçük Sanayi Sitesi ve Baksan’ın dönüşümü.

Vatandaşların TOKİ mağduriyetleri.

Yapı stoku ve depreme hazırlık.

Sanayinin istenen hızda gelişememesi.

- Beylikova Besi OSB ile Sivrihisar OSB’nin atıl kalması.

Tarifeli uçak seferleri.

Hava kargo taşımacılığı.

Liman bağlantısı.

- Serbest Bölge.

- Teşvikte yetersizlik.

Tarım, orman ve mera alanlarına vahşi yöntemlerle maden ocakları açma girişimleri.

Kızılinler termal sağlık turizm projesi.

- Süperkent projesi.

- Bilişim Vadisi projesi.

- Sinema Film Bölgesi projesi.

- URAYSİM projesi.

- Eğitim Başkenti projesi.

- Bölge Adliye Mahkemesi kurulması, olmayan ilçelere adliye açılması.

Porsuk Barajı’nın vadesini doldurmak üzere olması, yeni baraj ihtiyacı.

- Sakaryabaşı’nın kuruması/Vahşi sulama/Obruk tehlikesi.

Üniversitelerimizin hızla ivme kaybetmesi.

- Emek Mahallesi’nde lise yokluğu.

- Tarihi Bölgeyi kapsayan 7 mahalle için okul yapılmaması.

- Tek bir devlet kreşinin bulunmaması.

Günübirlik turizmin ilçeleri de kapsayacak şekilde geliştirilerek daha fazla güne yayılamaması.

Bölge müdürlüklerinin kapatılıp başka şehirlere götürülmesi.

Eskişehirspor.

*

Daha pek çok sorun ve söz verilip yapılmayan proje sıralanabilir, ancak bu kadarı yeterli.

*

Yukarıda bahsi geçen sorunlar ve yapılmayan projelerin tümü, doğrudan merkezi hükümet ile alakalı.

Her birini, süreç içerisinde, AK Parti’nin teşkilat yöneticileri veyahut milletvekilleri, defalarca açıkladı.

Yapacağız dediler.

Başlayacağız dediler.

Çok yakında dediler.

Söz veriyoruz dediler.

Çözeceğiz dediler.

Demekle yetindiler, onun dışında yaprak kımıldamadı.

*

Mazeret ya da bahaneleri neydi?

Şu: Teşkilat ve milletvekilleri birbirlerini yedi!

*

Ama şimdi, AK Partililerin deyimiyle, teşkilat ile milletvekilleri tek vücut. Dahası, büyük yetkilere ve etkilere sahip isimler mevcut; Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan, Nebi Hatipoğlu, Hasan Basri Yalçın…

*

O halde, yazımın baş tarafında vurguladığım gibi, mazeret veyahut bahane kalmadı.

AK Parti’nin Eskişehir’deki güçlüleri, Eskişehir’in sorunlarının çözülmesini ve verilen sözlerin yerine getirilmesini sağlamalılar.

Sağlamalılar ki samimi oldukları, Eskişehir için vicdani sorumluluk hissettikleri görülsün.

Yok, bir süre sonra yine yana yattı, çamura battı derlerse…

Hesabını veremezler.