Araçların motorlarının gücü çeşitli ifadelerle anlatılıyor. Bütün bu kavramlar kafalarda bir sürü soru işaretine yol açıyor. İşte bütün bu karmaşıklığın hikayesi...
Hikaye, soyadını çok sık duyduğunuz İskoçyalı bir bilim adamıyla başlıyor, James Watt. Buhar makinelerinin icadıyla birlikte, atların yaptığı işlerin bu makinelerce yapılmaya başlanması ile bu makinelerin güçleri atlarla kıyaslanmıştır.
Dünyada genel olarak kullanılan iki farklı ölçü sistemi bulunmaktadır. Bunlardan İngiliz (imperial) ölçü sistemine göre 1 atın 550 pound ağırlığında bir şeyi 1 saniyede 1 m kaldırabilmesi için gereken güce 1 beygir gücü denilmiştir.
Bunu bizim kullandığımız ölçü sistemine (metrik) göre ifade edersek, ağırlık 75kg olacaktır. Buna göre metrik sisteme göre bir beygir gücü 735,5 watt olmaktadır. (İmperial sistemde 745,7 watt)
Bazı araçların teknik verilerine baktığımızda PS birimini de görmekteyiz. Bu kısaltma Almanca, beygirgücü kelimesi olan Pferdestärkekısaltmasıdır. Aynı birim yerine bazen DIN birimi kullanılır ki, DIN Alman Norm Enstitüsü 'Deutsches Institut für Normung'un kısaltmasıdır (bizim TSE'nin Almanya'daki muadili).
DIN tarafından güç, motorun tüm tamamlayıcı sistemleri* takılıyken, tekerleklere ulaşan motor gücüdür.
* Motor soğutma sistemi, egzoz, şarj gibi motoru yük oluşturacak ve motorun araç üzerinde çalışması için gerekli olan sistemler.
Daha çok yabancı tercümelerde gördüğümüz bir birim daha vardır, 'Brake Horsepower, BHP'. BHP, motorun ürettiği gücün, motorun durdurulması için gereken güç ile ölçülmesi esasına dayanmaktadır. Yani bir motor 10 birim güc üretirken, onu durmak için 10 birim güce ihtiyacınız vardır.
BHP, motor ölçüm cihazına bağlıyken (dinomometre) DIN tarafından yapılanın tam tersine, yani aracın üstünde değilken ölçülür. Bu anlamda, makinenin ürettiği net gücü yani vites kutusu, diferansiyel vb. aktarma elamanlarında yaşanan kayıpları (sürtünme vs.) olmaksızın yapılan ölçümü ifade etmektedir.
Aradaki farkı anlamak adına, motorun ürettiği net güç ile lastiklere ulaşan güç arasında arada yaşanan kayıplar nedeniyle %30lara varan bir kayıp yaşanabilir.
SAE (Society of Automotive Engineers, kısaltması) ise BHP gibi motorun net gücünün ölçülmesi ile elde edilen gücü ifade etmektedir ve kurumun adından da anlaşılacağı üzere Amerikalılar tarafından sık kullanılır.
Bu nedenle Avrupa ve Amerika kıtalarında satılan araçların motor güçlerini kıyaslarken birimlerine dikkat etmek gerekmektedir.
Amerika kıtasında genelde araçların güçleri SAE olarak belirtilmekte, Avrupa kıtasında ise Hp, DIN, PS (DIN tarafından kullanılan birim) şeklindedir.
KW (kilowatt) şeklinde belirtiliyorsa, fazla bir sorun yoktur.Metrik ve imperial sistem arasındaki fark %1,3 civarındadır. (Imp 745,7w/Metrik 735,5w)

**

EFSANE MODELE VEDA
Son Volkswagen Beetle Meksika'da üretim bandından indi. Volkswagen'in bugünkü haline gelmesinde önemli rol oynayan Beetle, artık üretilmeyecek. Volkswagen, üçüncü jenerasyonunda popülerliği azalan modelin, dünya çapında toplamda 21.5 milyon örneğini sattı. Elbette bu yüksek satış rakamının arkasında orijinal Beetle var. Ancak New Beetle olarak lanse edilen ikinci jenerasyon Beetle da 1998 yılında tanıtıldığı andan itibaren çok tutuldu. Otomobilin popülerliği, Volkswagen'in 1998 ile 2010 yılları arasında 1.2 milyon ünite satmasını sağladı. Üçüncü ve son Beetle ise 2011 yılından beri 500 bin civarında satıldı.

**

ÖTV DESTEĞİNDE KARAR BELLİ
Son dönemlerde Türk otomotiv sektörünün en önemli konusu, Haziran ayında son bulan ÖTV ve KDV indirimleri. Bir süredir yetkili ağızlardan açıklama bekleyen sektör, talep edilen açıklamayı OSD Başkanı Haydar Yenigün'den aldı. Bloomberg HT'ye katılan Yenigün, ÖTV ve KDV düzenlemelerinin devam etmeyeceğini açıkladı.
2015 yılında pazarın 1 milyonluk genişliğe ulaştığını vurgulayan Yenigün, 2018 Nisan-Mayıs sürecinde daralmaya başlayan pazarın yılı 640.000 adet araç ile bitirdiğinin altını çizdi. 'Ciddi bir şekilde talepte bulunduk. Ancak net bir şekilde de cevabı aldık. Dolayısıyla anladık ki ÖTV ve KDV desteği sürmeyecek. Yılın ikinci yarısında mevcut ÖTV değerleri ile sistemi döndürmeye çalışacağız.' ifadelerini kullandı.

Bu ani kararın sektöre zarar vereceğini ifade eden Yenigün, umut ettikleri çözümün ÖTV ve KDV indirimlerinin 'küçük basamaklarla eski seviyesine döndürülmesi' olduğunu belirtti.