Son 30 Yılda binlerce erkek, kadın ve çocuk, genç, yaşlı silahlı çatışmalarda kurban gitti. On binlerce ve yüz binlercesi de yeni savaş hazırlıklarının bedeli olan mültecilik, sefalet ve hastalıklardan kırılıyor. Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre dünya ülkelerinin silahlanmaya ayırdığı bütçe yılda 2 trilyon dolar. Her yıl dünyada yaklaşık 14 milyon çocuk silahlı çatışmalar, kötü koşullar ve fakirlik nedeniyle hayatını kaybediyor.
1 ŞUBAT'TA AÇILIYOR
Dünyanın birçok ülkesinde savaş muhabirliği yapan Gazeteci dostum Barkan Tigin yıllardır tanıklığını yaptığı savaş bölgelerinin dramlarını, çocuklar üzerinden sürdürülen kirli savaş oyunlarını 'Adsız Dünya Çocuklarına' adlı projede bütünleştirip fotoğraf sergisi olarak tüm dünyaya göstermeyi ve bir algı yaratmayı hem gazetecilik hem de insani bir görev bildi. Tepebaşı Belediyesi'nin büyük katkılarıyla düzenlenen 'Adsız Dünya Çocuklarına' adlı sergi 1 Şubat Pazar günü saat 17.00'de ESPARK AVM yanındaki Atila Özer Karikatürlü Ev'de açılacak. Sergi 28 Şubat'a kadar gezilebilecek. Tigin, Şubat ayı boyunca her Cumartesi saat 17:00 de 'Savaş Ve Savaş Muhabirliği' konulu sempozyum düzenleyecek. Tigin, geçen yıl Eskişehir Büyükşehir'in katkılarıyla Cam Sanatları Müzesinde ilk gösterisini yapmıştı.
DÜNYA ÇAPINDA
ÖDÜLLER KAZANDI
1963 yılında Eski Yugoslavya ülkerinden birisi olan Makedonya'da dünyaya gelen Tigin, Üsküp Üniversitesi Filoloji fakültesi, ardından Atina Üniversitesi Sinema bölümüne devam etti. 1984 yılında eğitimini sürdürürken Epikerotita Gazetesinde foto muhabiri olarak gazetecilik hayatına atıldı. Bir yandan gazetecilik diğer yandan sinema eğitimine devam ederken üç kısa metrajlı film çekerek yönetmenlik konusunda kendisini sınadı ve üç ödül birden kazandı. Gittiği Latin Amerika ülkelerinden Küba, Nikaragua ve El Salvador da yaptığı haberler ve çektiği fotoğraflar kendisine yılın en iyi haber ve fotoğraf ödülünü getirdi. Ardından Balkanlarda yaşanan dönemin en çarpıcı iç savaşının yaşandığı Romanya da savaş muhabiri olarak izlenimlerini dünyaya aktardı ve dünya da yaşanan önemli haberlere imza attı. Küba, Nikaragua, El Salvador, Romanya, Irak, İran, Bosna, Kosova, Arnavutluk, Azerbaycan, Tayvan, Filistin ve daha bir çok dünya ülkelerinde savaş, deprem ve çeşitli toplumsal olaylara tanık oldu ve fotoğrafladı. Türkçe'nin yanında İngilizce, Yunanca, Makedonca, Sırpça ve Bulgarca dillerini de bilen Tigin 1995 yılında Türkiye'ye geldi. Akşam, Radikal, Artı Haber dergisi, Hürriyet, Yenibinyıl, Haftalık haber dergisi, Birgün ve Sabah Gazetelerinde çalıştı. Türk basınında Hasan Maksud imzasını kullandı.
YAŞAM BİÇİMİ OLDU
2012 yılında, bundan sonraki yaşamını Eskişehir'de sürdürmeye karar verdi. Eskişehir'e ailecek yerleşti. Barkan Tigin'i 2013 yılının başlarından beri tanıyorum. Gazetecilik ve Fotoğraf sanatında böylesine bilgi ve donanıma sahip birisinin Eskişehir'de yaşıyor olmasını kentimiz adına sevindirici buluyorum. Oscar Wilde'nin 'Kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk ettiği yeri' sözünde olduğu gibi Barkan'da her gittiği yerde olduğu gibi Eskişehir'de de çalışmalarıyla ve projeleriyle bizleri mutlu etmeye devam ediyor. Türkiye de ve dünya da son yıllarda artan 'silahlanma' sadece askeri güçlerin değil sivil toplum hayatının da vazgeçilmez bir yaşam biçimi olduğunu savunan Barkan Tigin, 'Silah, savaşın yaşandığı ülkelerin yanı sıra savaşın yaşanmadığı ülkelerde de kendine kolayca yer edinmiştir' diyor.
ŞİMDİDEN
SORGULAMALIYIZ
Tüm dünyanın 'Geleceğimiz Çocuklardır' söyleminin ajitatif slogandan ibaret olduğunu göstermeye çalışan Barkan Tigin, dünyanın dört bir yanında yaşanılan savaşlarda kullanılan çocuk savaşçıları ve bu çılgınca silahlanmanın yarattığı ekonomik, sosyal ve kültürel çöküntüyü fotoğraf karelerinde gösteriyor. Ve silaha ayrılan bütçenin sonuçları çocuklar üzerinde sürdürülen cinsel istismar, işsizlik, mültecilik, açlık, sefalet ve ekonomik kriz adı altında yansımasını buluyor. Tigin, 'O halde bu fotoğraf karelerinde gördüğümüz eli silahlı ya da çaresiz çocukların gözlerinden fışkıran haykırış bizim geleceğimiz ise, geleceğimizi şimdiden sorgulamamız gerekiyor' diyor. Çocukların gözünden görünen dünyayı kendi objektifinden yakalayan Barkan Tigin, kendi çektiği fotoğraflarda görünenin çocuklar değil, çocukların gördüğü fotoğrafı anlatmaya çalışıyor…
*****
NOSTALJİ
23 YIL ÖNCESİNİN GENÇ CHP YÖNETİCİSİ
POYRAZ, DENİZ BAYKAL İLE BİRLİKTE
Yıl 1992. 23 yıl önce Eskişehir'e gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal o yılların genç parti yöneticisi Kadir Poyraz ile birlikte.
HİÇ KÜSMEDİ
12 Eylül 1980 darbesi sonrası kapatılan CHP 9 Eylül 1992'de Deniz Baykal Genel Başkanlığında ikinci defa kuruldu. 30 yıl önce SHP'de siyasete başlayan Kadir Poyraz, CHP'nin 1992'deki ikinci kuruluşunda Eskişehir parti kurucuları arasında yer aldı. Siyasette hiç zikzak yapmayan Poyraz hep CHP'de siyaset yaptı. 1995 yılında CHP Eskişehir Milletvekili Adayı oldu. Kurultay Delegeliği ve parti yöneticiliklerinde bulundu. Partiye yıllarca maddi ve manevi büyük katkılarda bulunmasına rağmen, zaman zaman haksızlıklara uğradığı oldu. Ama partisine hiç küsmedi. CHP'li olmaktan hiç vazgeçmedi.
ÖNSEÇİM OLURSA ADAY OLACAK
30 yıldır önce SHP daha sonra CHP'de Eskişehir'in en önemli siyasi figürlerinin başında yer aldı. 4,5 ay sonra yapılacak Genel Seçimler öncesinde CHP'den milletvekili aday adayı olan Poyraz, partide önseçim yapılması durumunda en güçlü adaylar arasında yer alır. Çünkü CHP tabanı kötü günlerde koltuk kapmak için partisini terk etmeyenlere vefasını esirgemez. Kadir Poyraz 2015 Haziran ayında yapılacak seçimlerde 'Aydınlık Türkiye İçin' aday adayı olduğunu belirterek, 'CHP sosyal demokrat partidir. Parti içi demokrasiyi çalıştıracağı ümidindeyim. Partili üyelerini ve delegelerini seçimlere katacağı inancındayım Ön seçim yapacağını temenni ediyor ve düşünüyorum. Önseçimlerde bende aday olacağım. Parti üyelerimize ve delegelerimize güveniyor ve inanıyorum' dedi.
FOTO ŞAKA
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman: Sayın Müdürüm, bizim sendikayı protesto eden öğrencilere neden sadece kınama cezası veriliyor? Ben İl Milli Eğitim Müdürü olsam, onları falakaya yatırırdım.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen: Muammer Bey yok onları falakaya yatırmayalım, asalım daha iyi(!) Muammer Bey, yönetmeliğe aykırı şekilde bir karış sakalla sınıfa giren sendika üyelerinize veya derse girmeden maaş alan Eskişehir'in popüler sendika başkanına ne cezası verelim? Onları da falakaya yatıralım mı?