Eskişehir’deki STK’lar ile başta CHP olmak üzere muhalefetteki siyasi partiler, önce Kaymaz ardından Alpagut ve Atalan Mahallesinde yapılması planlanan siyanürlü maden ocağı projesi siyasetin gündemine oturmaya devam ediyor…

Cengiz Holdinge bağlı Eti Bakır Maden A.Ş., Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut ve Atalan mahallelerinde siyanürlü altın ve gümüş madeni çıkarmak, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak üzere Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'ne ÇED başvurusu yaptı…

ÇED dosyasına göre Cengiz Holding 4,5 milyar TL harcayarak 713 hektarlık yani 941 futbol sahası büyüklüğünde alanda 180 milyon ton kazı yaparak, patlatmalı ve açık alan işletmeciliği, siyanürlü yığın linç yöntemiyle altın ve gümüş çıkartmak için harekete geçti...

ÇED alanı 542 hektarı ormanlık alanı kapsamakta. Bu da ormanlarımızın yok olmasını beraberinde getirmekte…

ÇED raporuna göre yılda 12.5 milyon ton su harcanacak…

Son yıllarda yaşanan iklim değişikliğiyle birlikte kuraklık nedeniyle bu suyun yağmur ve Avlanmış Deresi'nin üzerine kurulacak su temin göletiyle karşılanması mümkün değil…

Bu suyu temin edebilmek için Sakarya Nehri'ne, derelere, Tarpak, Samrı, Alpagut Göletlerine ve akarsulardan su taşınacak…

Bu demek oluyor ki başta Sakarya nehri olmak üzere göletlere zarar verecek. Hem de Sakarya Nehri’ne siyanür karışacak. Sadece Sakarya Nehri zarar görmeyecek. Sakarya Nehri’nin geçtiği Bilecik ve Adapazarı illerini de zehirleyerek Karadeniz’e dökülecek…

Türkiye’nin narenciye ve sebze üretiminin yüzde 20’sini sağlayan Sarıcakaya Vadisi de büyük zarar görecek…

Rapora göre, maden ocağı yakınlarında 1. ve 3. derece iki ayrı sit alanı bulunuyor…

'TARIM ALANLARININ ETKİLENMESİ KAÇINILMAZ'

Çevre örgütleri projenin 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı türü ve 128 kuş türünü tehdit ettiğini, proje sahasının birinci derece arkeolojik sit alanına 220 metre mesafede olduğunu ve bölgeden diri fay hattı geçtiğini vurguluyor. İliç'te 9 madencinin öldüğü faciayı hatırlatan çevre örgütleri, projenin insan sağlığına ve çevreye vereceği zararlara dikkat çekiyor…

Siyanürle altın arama projesi Eskişehir'de tarımı da tehdit ediyor. Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, “Proje alanı içinden diri fay geçtiği açıkça görülmektedir. Olası bir depremde, yığın liçi uygulanması planlanan projede Eskişehir, Sakarya, Bilecik, Ankara, Bolu, Kütahya, Afyonkarahisar, Konya, Bursa ve Kocaeli illerini kapsayan Sakarya Nehri'nin geçtiği tüm havzanın etkilenebileceği bilinmelidir. Böyle bir tehlikede de tüm tarım alanlarının zarar görmesi kaçınılmaz” diye uyardı…

“ürünlerimize yüzde 90 zarar verir”

Eskişehir Yaş Sebze, Meyve ve Pazarcılar Odası Başkanı Mehmet Çiçek de, "Mihalgazi, Sarıcakaya ve Alpagut Eskişehir’in Akdeniz’idir. Ürünlerimizin yüzde 70’i ıspanak, marul, domates, salatalık, meyve orada yetişiyor. Eskişehir’e hem ucuz hem de kaliteli geliyor. Seracılık da yaygın. Altın madenciliği yaygınlaşırsa bizim ürünlerimize yüzde 90 zarar verir. Zehirle halkın gıdasıyla oynamış oluruz. Hastalık zaten daha fazla yaygınlaşır. Kimse halkın sağlığıyla oynamasın. Üretmezsek ülke biter. Buradaki ürünler sadece Eskişehir’e değil, İstanbul’a, Ankara’ya gidiyor. Romanya’ya gidiyor. Tarım bölgesi Eskişehir’de biterse biz ne yapacağız? Antalya’dan başka şehirlerden ürün getireceğiz. O zaman vatandaş 5 TL'ye liraya aldığı malı, 20 TL'ye alacak. Tarıma çok zarar verecek. Fiyatlar da çok artacak " diyerek yapılması planlanan siyanürlü maden ocağı projesine karşı çıktı…

Eskisehirde Gerilim Yukseliyor Albayraktan Yalaza Tepki

“CHP İL BAŞKANI NİYE İŞİ SİYASALLAŞTIRIYOR?”

Gelelim Mihalgazi ilçesinde yapılması planlanan siyanürlü maden ocağı projesinin siyasi ayağına…

15 Ağustos’ta Mihalgazi ilçesinde Eskişehir Çevre ve İklim Değişikliği Müdürü Hikmet Çelik ile Cengiz Holding yetkilileri, Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün, ilçe sakinleri, çevreciler, CHP İl Başkanı Talat Yalaz ile CHP milletvekillerinin de katıldığı “bilgilendirme” toplantısı yapıldı…

Yapıldı demek doğru olmaz…

Ufak çapta çıkan arbede yüzünden yapılamadı demek daha doğru olur…

O toplantıdan sonra AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki yeraltı zenginliklerinin kullanılmasından yanayım. Çünkü Eskişehir bu konuda çok şanslı bir şehir. Her yeri madenlerle çevrili. Madenlerle çevrili oluşundan dolayı gerçekten şanslı bir şehir olarak düşünüyorum. Onun için de madenlerin çıkarılması yanayım. Ancak doğaya zarar vermeden çıkarılmasını destekliyorum. Daha toplantı başlamadan direkt kargaşaya sebep olan milletvekillerimizi gerçekten üzüntü verici bir şekilde karşılıyorum. Böyle hareketlerin yapılmaması kanaatindeyim. Milletvekillerinin çok gereksiz tavırlar girmiş olmasını anlamıyorum. CHP İl Başkanı’nın orada ne işi var? Niye işi siyasallaştırıyorlar?” sözleriyle muhalefete yüklendi. Gelinen durumun çağdaş bir Eskişehir fotoğrafından uzak olduğunu belirtti…

“Bir partinin il başkanı tüm kentten sorumludur”

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın, "CHP İl Başkanı’nın o toplantıda ne işi var, neden bu işi siyasallaştırıyorlar?" şeklindeki sözlerine CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz'dan yanıt gecikmedi…

Yalaz, Albayrak’ın açıklamalarını “lüzumsuz” olarak nitelendirerek, “Bir partinin il başkanı tüm kentten sorumludur. CHP Eskişehir İl Başkanı olarak olmam gereken neresi varsa, ben orada olurum” dedi. Yalaz, Mihalgazi’de yapılması planlanan maden ocağının bölge doğasına ve tarımına ciddi zararlar vereceğini ve insan sağlığı açısından büyük riskler barındırdığını belirtti…

“DOĞAYA SAHİP ÇIKAN VATANDAŞLARA

PROVOKATÖR DENİLMESİ YANLIŞ”

Toplantıda yaşananlara da değinen Yalaz, Çevre İl Müdürü Hikmet Çelik’in provokatif eylemlerde bulunduğunu iddia ederek, “Doğaya ve Mihalgazi’ye sahip çıkmaya çalışan duyarlı vatandaşlarımıza provokatör denilmesi doğru değildir” ifadelerini kullandı. Yalaz, toplantının 10 dakikalık kısa bir video gösterimiyle tamamlanmak istendiğini, ancak buna izin vermediklerini vurguladı…

* * *

Eskişehirlilerin günlerdir karşı çıktıkları, durdurulması için imza toplayarak valiliğe verdikleri Mihalgazi’de yapılması planlanan maden ocağına 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde sandıktan birinci parti çıkan CHP’nin Eskişehir il başkanı sessiz mi kalmalıydı?

Binlerce insanın günlerdir çıkardıkları sesi duymazdan mı gelseydi?

Talaz Yalaz, bölge halkının maden ocağı projesine karşı olduğunu ve CHP olarak süreci yakından takip ettiklerini belirterek, “Vatandaşlar bizi kurtarın diyorlar. Biz de onların sesi olmaya devam edeceğiz” diyor…

Bence doğru olanı yapıyor…

Eskişehirlilerin sesini “duymazdan gelseydi” çok eleştiri alırdı…

* * *

Geçtiğimiz günlerde Sivrihisar İlçesinin Kaymaz Mahallesinde Koza Altın Madencilik şirketinin 3. siyanür havuzu konusunda önemli bir gelişme yaşandı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin atık havuzuna karşı açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme itiraz yolunu da kapatarak atık havuzu yapımını durdurdu…

kişehir Büyükşehir Belediyesi'nin Kaymaz Mahallesinde üçüncü atık havuzu oluşturarak işlemesini içeren “Bakanlık ÇED Olumlu Raporuna” karşı açtığı itiraz davası sonuçlandı. Mahkeme heyeti, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin itirazını haklı bularak yürütmenin itiraz yolu kapalı olacak şekilde durdurulmasına karar verdi…

Bu tür mahkeme kararları olmasına, insanların siyanürle altın madeni aranmasına büyük tepki göstermelerine rağmen iktidarın ısrarla “maden arama ruhsatları” vermesine doğrusu anlam veremiyorum…

“Halkın tepkisine rağmen” izin vermesinin faturasını yapılan son kamuoyu anketlerinde AK Parti oylarının giderek erimesiyle ilk seçimde ödeyecek gibi gözüküyor…

* * *

Son olarak AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ta, Eskişehirlilerin sesine kulak vererek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Mihalgazi’de “siyanürlü altın madeni arama” projesinin durdurulması konusunda talepte bulunmalı…

Yoksa olası erken veya zamanında yapılacak ilk genel seçimlerde AK Parti’nin Eskişehir’den bir milletvekili bile çıkarması bile zora girer…

* * *